Ceza Bölümü         2011/2 E.  ,  2011/2 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Yakınan        : A. K.

Sanık             : M. Ş.

O L A Y          : Kocaeli/Gebze KBRN Savunma Tabur Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er M. Ş.’in, devriye nöbetçisi olarak görevli olduğu 27.7.2008 günü, aynı Komutanlık emrinde garaj nöbetçisi olarak görevli yakınan A. K.’in yanına giderek “ben uyuyacağım, sen gözcülük yap” demesi üzerine, nöbetlerinin bitmediğini söyleyerek sanığa izin vermeyen yakınan ile aralarında çıkan tartışma sırasında sanığın yakınanın üzerine yürüdüğü, yakınanın sanığı iterek uzaklaştırmaya çalıştığı ancak sanığın yakınanın yüzüne yumruk attığı ve karşılıklı olarak birbirlerine vurdukları, burnuna aldığı darbe sebebiyle yakınanın burnunun kanamaya başladığı, olay yerinde bulunan diğer askerler tarafından ayırıldıkları, Derince Asker Hastanesine sevk edilen yakınanın burun kemiğinde kırık olduğunun tespit edildiği, böylece sanığın kasten yaralama (neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama) suçunu işlediği ileri sürülerek, Türk Ceza Kanunu’nun 87/3. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 24.12.2008 gün ve E:2008/711, K:2008/779 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

MUHAREBE HİZMET DESTEK EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 23.6.2009 gün ve E:2009/320, K:2009/369 sayıyla, sanığa yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 9 ve 17. maddeleri uyarınca sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

GEBZE 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 28.9.2009 gün ve E:2009/944, K:2009/506 sayıyla, sanığa yüklenen eylemin askeri mahalde işlendiğinden askeri suç kapsamında olması nedeniyle sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere, görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU,  Yavuz SAYALGI, Ersun ÇETİN, Levent BİLGİ’nin, katılımlarıyla yapılan 07.02.2011 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hüseyin KORKUSUZ’un, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği görülmektedir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin 10. fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almıştır.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvurabileceği kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 07.02.2011 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.