Ceza Bölümü 2006/39 E., 2006/83 K.

  • GÖREVSİZLİK KARARI
  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • YARGI MERCİİLERİNİN UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE BAŞVURMALARI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 48 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y:Trafik kontrolünde alkollü olduğu tespit edilen davacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5 maddesi gereğince sürücü belgesi geçici olarak geri alınmış ve Kayseri Kocasinan Jandarma Trafik Tim Komutanlığı'nın 9.7.2004 gün ve 065437 sayılı trafik ceza tutanağı ile idari para cezası kesilmiştir.

    Davacı, trafik ceza tutanağının iptali ve ehliyetinin iadesi istemiyle 12.7.2004 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    KAYSERİ 3.SULH CEZA MAHKEMESİ;13.6.2005 gün ve D. İş E:2005/74;D.İş K:2005/74 sayı ile, trafik ceza tutanağına itiraz edilmiş ise de; verilen cezanın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine ilişkin 9.9.2004 gün ve İ:2004/54;K:2004/102 sayılı kararının, YARGITAY YEDİNCİ CEZA DAİRESİ'nin 3.3.2005 gün ve E:2005/165; K:2005/1366 sayı ile, alkollü araç kullanmaktan Serhat Sağlam hakkında Kocasinan İlçe Jandarma Trafik Tim Komutanlığının 9.7.2004 gün ve 065437 sayılı trafik ceza tutanağı ile uygulanan 340.900.000 Türk Lirası idari para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin, Kayseri Sulh Ceza Mahkemesinin 9.9.2004 gün ve 2004/54-102 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 22.12.2004 gün ve 53847 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyasının Cumhuriyet Başsavcılığının 31.12.2004 gün ve Y.E. 2004-240335 sayılı ihbarnamesi ile daireye verildiği, mezkûr ihbarnamede; 12.3.2000 gün ve 23991 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4550 sayılı Kanunun 3. maddesi ile eklenen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ek 13. maddesi uyarınca, alkollü araç kullanmak suçunu bir ve ikinci defa işleyen sürücülerin belgelerinin geçici olarak geri alınması işlemlerine trafik görevlileri yetkili kılınmakla, idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, Uyuşmazlık Mahkemesinin 6.12.1999 gün ve 44/45 sayılı kararında belirtildiği üzere, idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gözetilmeksizin, görevsizlik kararı verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmeyerek CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunun yazılı emre atfen ihbar olunduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı emre dayanan ihbarname münderecatının yerinde görüldüğü gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uymak suretiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı Kayseri İdare Mahkemesi'ne göndermiştir.

    KAYSERİ İDARE MAHKEMESİ; 23.9.2005 gün ve E:2005/2267;K:2005/1096 sayı ile, Mahkemelerinde açılmayan ve bu haliyle incelenmesi mümkün olmayan davanın esas kaydının kapatılmasına, dava dosyasının Kayseri 3.Sulh Ceza Mahkemesi'ne geri gönderilmesine karar vermiştir.

    Davacı vekilince, Kayseri Kocasinan Jandarma Trafik Tim Komutanlığı'nın 9.7.2004 gün ve 065437 sayılı trafik ceza tutanağının iptali istemiyle 19.10.2005 tarihinde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    KAYSERİ İDARE MAHKEMESİ; 27.10.2005 gün ve E:2005/2693;K:2005/1274 sayı ile, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2,16,27,28,29,30,31 ve geçici 2. maddelerinden söz ederek, sözü edilen Yasa hükümleri uyarınca kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü eylemlerin kabahat olarak tanımlandığı, kabahatlere karşılık olarak uygulanacak idari yaptırımların ise idari para cezası ve idari tedbirler olduğu, idari yaptırımlara karşı sulh ceza mahkemelerine başvurulabileceğinin kurala bağlandığı, Kanun hükümlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği 01.06.2005 tarihinden önce idare mahkemelerinde iptal davasına konu edilen idari yaptırımlar hakkında uygulanmayacağı düzenleme altına alınmış olmakla, yasa koyucunun açık iradesinin, herhangi bir kabahate karşılık olarak uygulanan idari yaptırıma (olayda trafik para cezasına) karşı sulh ceza mahkemelerinde dava açılması şeklinde tezahür ettiği, bu durumda, uyuşmazlık 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren Kabahatler Kanunu hükümleri çerçevesinde verilmiş olan idari para cezasından kaynaklanmakta olduğundan, sözü edilen Kanunun 27.maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca işbu davanın görüm ve çözümünün Mahkemelerinin görevinde olmayıp, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin, değinilen mevzuat uyarınca "Sulh Ceza Mahkemesi" olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 5.6.2006 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa'nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    İdare Mahkemesi'nce, davacı vekilinin istemi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilen idari yargı dosyası içerisinde Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı bulunmakta ise de; bu kararın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından, Başkanlığımızın 9.3.2006 gün ve E:2006/39 sayılı yazısı ile, Kayseri 3.Sulh Ceza Mahkemesi'nden, 13.6.2005 gün ve E:2005/74;K:2005/74 D.İş sayılı görevsizlik kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneği istenilmiş; bunun üzerine anılan Mahkemece, 29.3.2006 gün ve 2006/74 D.İş sayılı yazı ile, davacıya ait dava dosyasının tasdikli fotokopisi ile Mahkemelerince verilen kesin karar örneğinin gönderildiği bildirilmiştir.

    Sözü edilen dosyanın incelenmesinden, Sulh Ceza Mahkemesi'nce, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda Yargıtay'ın bozma kararına uyulmak suretiyle görevsizlik kararı verilerek dosya idare mahkemesine gönderilmiş ise de; dosyanın gönderildiği Kayseri İdare Mahkemesi'nce dosyanın geri gönderilmesi üzerine, 21.3.2006 gün ve D.İş E:2005/74;D.İş K:2005/74 sayılı kararla, işin esası incelenmek suretiyle davacının itirazının reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.

    Buna göre, Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kesinleşmediği, kesin olduğundan söz edilen kararın, Mahkemece esasa ilişkin olarak 21.3.2006 tarihinde verilen karar olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

    Bu durumda, İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının temyiz edilmeyerek kesinleşmesine karşılık, Sulh Ceza Mahkemesi'nce görevsizlik kararı kesinleşmeden davaya bakılarak esastan karar verilmiş olup, ortada adli yargı yerine ait kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen "adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisi tarafından verilen kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararları olması" koşulu gerçekleşmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

    SONUÇ:2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 5.6.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.