T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           

            ESAS NO      : 2019 / 815

            KARAR NO  : 2020 / 112

            KARAR TR   : 24.2.2020

ÖZET :  Davacıya ait bulunan gecekondu ve müştemilatına kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, uğranılan zararın tazmini  istemiyle açılan davanın, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde ve 2577 sayılı Kanunun 2/1-b maddesi kapsamında  İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı          : H. S.

Davalı           : Mamak Belediye Başkanlığı

Vekili            :Av. N.B. E.

 

O L A Y        : Davacı dava dilekçesinde;  Gülseren Mahallesi Başbakanlık TOKİ İmar Planı Düzenlemesinde Mamak Belediyesi Başkanlığının, hukuka aykırı olarak imar planını düzenleyip inşaatlar yaptırdığını; kendisinin 37617 ada, l parsel üzerinde 4 adet binasının  olduğunu; davalı tarafından,  encümen kararıyla hileli yollarla binasının yıkım kararı alındığını;  açtığı davada Ankara 11. İdare Mahkemesinin yıkımı, yürütmeyi durdurduğunu, kararın henüz kesinleşmediğini;  buna rağmen kamulaştırmaya aykırı olarak/ kamulaştırma/ dava devam ederken  İdarenin 25.10.2017 tarihinde 4 adet binasını yıktığını, taşınma için kendisine süre verilmediğini, eşyalarının çalındığını, yedi kez şikayette bulunmasına rağmen İçişlerinin zararını ödemediğini; davasının konusunun, bu zararlarının giderilmesi,  bedellerinin ödenmesi, hukuk ve ceza yargılamasının yapılması,  ilgili kurum ve savcılıklara yazılması, kişilerin açığa alınması ve tutuklanmaları, usulsüz olarak binalarının yıkılmasının bedelinin tarafına ödenmesi,  müteahhit ve kepçecinin  haklarında yasal işlem yapılması olduğunu; belediye başkanından da  şikayetçi olduğunu, Mahalle muhtarının da usulsüz seçim kazandığını, seçmeni ve milleti kandırdığını, bu şahıslar hakkında işlem yapılması gerektiğini; 65 ağacının  katledildiğini,  hayvanlarının öldürüldüğünü, göçük altında kaldıklarını, 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde yıkım kararı ile 30 bin lira kadar bedelin 2017 yılında bankada  adlarına  yatırıldığını, 3 kardeşinin, hakları olan 30’ar bin TL.yi 2017 11. ayında aldıklarını; kendisinin de bu gün mahkemeye gittiğini, bir senedir parasının  adliye Vakıfbankta yattığını,  parayı almak istediğini, 13. Asliye Hukuk Müdürünün parasını almasını engellediğini, bu kişinin de görevini kötüye kullandığını, hakkında yasal işlem yapılmasını, duruşmada da taraflı davranıldığını, şahsına,  arsasına ve  binalarının üstüne kirli oyunlar oynandığını ifade ederek; 4.12.2018 tarihinde  adli yargı yerinde dava açmıştır.

Dava dilekçesinin başlangıç kısmında, el yazısıyla “şimdilik 300 TL. haklarım saklı kalacak…maddi manevi” ifadesinin de yer aldığı; dava dosyası tevzi formunda da, dava değeri olarak 300,00TL şeklinde ibarenin olduğu görülmüştür.

Davalı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 24.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:25.6.2019 gün ve E:2018/697 sayı ile, yargı yolu itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: “(…)5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı" başlıklı 73. maddesinde; Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyelerinin kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini uygulayabileceği, Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine ilişkin her ölçekteki imar planı, parselasyon planı, bina inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve benzeri tüm imar işlemleri ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmaya büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolunun esas olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında haklarının verileceği, 2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedellerinin verileceği veya belediye imkanları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabileceği, bu kapsamda bulunanlara Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile işbirliği yapılmak suretiyle konut satışı da yapılabileceği, enkaz ve ağaç bedellerinin arsa veya konut bedellerinden mahsup edileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde belediyelere ait gayrimenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrimenkuller üzerindeki inşaatların tamamının belediyeler tarafından yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek duyulmayan gayrimenkul sahiplerinden proje alanında kendilerine 3194 sayılı Kanunun 18. maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanların kamulaştırmasız el atma davası açabilecekleri, belediyenin, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla; imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya veya hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmaya yetkili olduğu; bu Kanunun konusu ile ilgili hususlarda Başbakanlık Toplu Konut İdaresine 2985 sayılı Kanun ve diğer kanunlarla verilen yetkilerin saklı olduğu hükümleri yer almıştır.

2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nun "İskan Sahalarının Tespiti, Kamulaştırma Ve Kadastro" başlıklı 4. maddesinde; "Başkanlık, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda veya mülkiyeti kendisine ait arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her tür ve ölçekteki planlar ile imar planlarını yapmaya, yaptırmaya ve tadil etmeye yetkilidir. Bu planlar; büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri tarafından, beldelerde ve diğer yerlerde ilgili valilik tarafından, planların belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanır. Belediyeler ve valilik tarafından üç ay içerisinde onaylanmayan planlar Başkanlık tarafından re’sen onaylanır. Belediyeler, valilik veya Başkanlık tarafından onaylanan bu planlar; askı, ilan ve itiraza dair kararlar da dahil olmak üzere 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından yapılacak tüm işlemler Başkanlık tarafından re'sen yapılmak suretiyle yürürlüğe konur.

Başkanlık kanundaki görevleri çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunların içerisinde veya üzerinde bulunan her türlü eklenti ve yapıları kamulaştırmaya yetkilidir. Başkanlık tarafından yapılacak kamulaştırmalar, 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır." hükmüne yer verilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinde; planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uyulacak temel esaslara yer verilmiş, aynı Kanunun arazi ve arsa düzenlemesine ilişkin 18. maddesinde ise, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile yol fazlaları ile kamu kuramlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu belirtilmiş; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'inci maddesinin l'inci fıkrasının (b) bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davacının paydaşı olduğu taşınmazın bulunduğu yerin, 775 sayılı Gecekondu Kanununun 5, 7, 19 ve geçici 9. maddesine istinaden "Gecekondu Önleme Bölgesi" olarak ilan edildiği, Mamak Belediyesi ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı arasında "Anayurt ve Gülseren Mahalleleri Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi"ne ilişkin olarak hazırlanan 10.08.2011 tarihli protokolün imzalandığı, ayrıca Mamak Belediye Encümenince anılan bölgede kamulaştırma yapılabilmesi için 29.11.2011 tarihinde 1917/2054 sayılı "kamu yararı" kararı alındığı, bu kararın 15.12.2011 tarihinde Mamak Kaymakamlığınca onaylandığı, 37617 ada, 1 parseldeki davacıya ait gecekondu ve müştemilatlarının da bu alan üzerinde kaldığı, 3194 sayılı Kanunun 32. Maddesi uyarınca Mamak Belediye Encümeninin 06.09.2012 tarih, 1577/1860 sayılı kararıyla kaçak ve ruhsatsız inşa edilen davacıya ait gecekondunun yıktırılmasına karar verildiği, dava dilekçesinde Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi alanında kalan gecekondu ve müştemilatlarının yıktırılması nedeniyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle zararın tazmininin istenildiği anlaşılmıştır.

Buna göre, uyuşmazlığın, 5393 ve 2985 sayılı Kanunlar çerçevesinde yapılan “Kentsel Dönüşüm ve Toplu Konut” uygulamasına ilişkin olarak, 2942 ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun yukarıda bahsedilen hükümlerince Belediyece gerçekleştirilen işlemlerden kaynaklandığı açıktır.

Bu durumda, yasaların verdiği yetkiler ve kamu gücü kullanılarak tesis edilen işlemlerden kaynaklandığı ileri sürülen zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1 -b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

SONUÇ : Açıklanan nedenle, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine…” karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’ndan da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; “(…)20/07/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununun "Kapsam ve tarif”  kenar başlıklı 1. maddesinde "Mevcut gecekonduların ıslahı, tasfiyesi, yeniden gecekondu yapımının önlenmesi ve bu amaçlarla alınması gereken tedbirler hakkında bu kanun hükümleri uygulanır."', 2. maddesinde ise, "Bu kanunda sözü geçen (Gecekondu) deyimi ile, imar ve yapı işlerini düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere bağlı kalınmaksızın, kendisine ait olmıyan arazi veya arsalar üzerinde, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılar kastedilmektedir." hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların, plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla hazırlanan 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinde; planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uyulacak temel esaslara yer verilmiştir.

Aynı Kanunun arazi ve arsa düzenlemesine ilişkin 18. maddesinde ise, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu belirtilmiştir.

Konuyla ilgili olarak, 03/07/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” başlıklı 73. maddesinde, Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyelerinin kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabileceği, büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine ilişkin her ölçekteki imar planı, parselasyon planı, bina inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve benzeri tüm imar işlemleri ve 03/05/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmaya büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolunun esas olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında haklarının verileceği, 2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedellerinin verileceği veya belediye imkanları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabileceği, bu kapsamda bulunanlara TOKİ Başkanlığı ile işbirliği yapılmak suretiyle konut satışı da yapılabileceği, enkaz ve ağaç bedelleri arsa veya konut bedellerinden mahsup edileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde belediyelere ait gayrimenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrimenkuller üzerindeki inşaatların tamamının belediyeler tarafından yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek duyulmayan gayrimenkul sahiplerinden proje alanında kendilerine 3194 sayılı Kanunun 18. maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanların kamulaştırmasız el atma davası açabilecekleri, belediyenin, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla; imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya veya hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmaya yetkili olduğu, bu Kanunun konusu ile ilgili hususlarda TOKİ Başkanlığına 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ve diğer kanunlarla verilen yetkilerin saklı olduğu belirtilmiştir.

Bu Kanunun işaret ettiği 2985 sayılı Kanunun "İskan sahalarının tespiti, kamulaştırma ve kadastro'' başlıklı 4. maddesinde; "Başkanlık, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda veya mülkiyeti kendisine ait arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her tür ve ölçekteki planlar ile imar planlarını yapmaya, yaptırmaya ve tadil etmeye yetkilidir. Bu planlar; büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri tarafından, beldelerde ve diğer yerlerde ilgili valilik tarafından, planların belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanır. Belediyeler ve valilik tarafından üç ay içerisinde onaylanmayan planlar Başkanlık tarafından re’sen onaylanır. Belediyeler, valilik veya Başkanlık tarafından onaylanan bu planlar; askı, ilan ve itiraza dair kararlar da dahil olmak üzere 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından yapılacak tüm işlemler Başkanlık tarafından re ’sen yapılmak suretiyle yürürlüğe konur.

Başkanlık kanundaki görevleri çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunların içerisinde veya üzerinde bulunan her türlü eklenti ve yapıları kamulaştırmaya yetkilidir. Başkanlık tarafından yapılacak kamulaştırmalar, 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır. ” hükmüne yer verilmiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesinin başta 13/10/2014 tarihli ve E.-K.2014/817-914 sayılı kararı ve bir çok emsal kararında; "kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemler, 'idari işlem'; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizlikleri de, 'idari eylem' olarak tanımlanmaktadır.  Bu tanıma göre, idarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları, kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri, 2981 sayılı Yasa uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici ıslah imar planları ve bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat, tahliye, arsa payı tahsisi gibi bireysel işlemlerin, 'idari işlem'; bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizliklerinin de, idari eylem niteliği taşıdığı açıktır." hususları vurgulanmıştır.

Anılan mevzuat ve açıklamalar uyarınca yapılan tespit ve değerlendirme sonucunda, "Gecekondu Bölgesi" olarak ilan edilen ve Mamak Belediyesi ile TOKİ Başkanlığı arasında imzalanan "Anayurt ve Gülseren Mahalleleri Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi" kapsamında bulunan alan içerisinde kalan davacıya ait araziye el konulması ve arazi üzerinde bulunan gecekondu ile müştemilatlarının yıkılmasından kaynaklanan zararın tazmini talep edildiğinden; idarenin söz konusu uygulama işlemlerinin, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı nitelik taşımakta olduğu anlaşılmaktadır.

Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Böylece, davalı idarece kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile "Gecekondu Bölgesi" olarak ilan edilen alanda kalan davacıya ait taşınmazda bulunan gecekondu ve müştemilatlarının yıkılmasından doğan zararın tazminine ilişkin davada, söz konusu işlemin davalı idarenin re'sen ve tek taraflı kamu gücü kullanması sonucu ortaya çıkması sebebiyle ve işlemin idari niteliği itibarı ile idare mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/697 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi…”  gerektiği yolunda  düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 24.2.2020 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ankara İli, Mamak İlçesi, Gülseren-Anayurt Mahallesi, 37617 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacıya ait bulunan gecekondu ve müştemilatına kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” başlıklı 73.  maddesinde; “Belediye, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir. Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilebilmesi için yukarıda sayılan hususlardan birinin veya bir kaçının gerçekleşmesi ve bu alanın belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması şarttır. Ancak, kamunun mülkiyetinde veya kullanımında olan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilebilmesi ve uygulama yapılabilmesi için ilgili belediyenin talebi ve Cumhurbaşkanınca bu yönde karar alınması şarttır.

Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilecek alanın; üzerinde yapı olan veya olmayan imarlı veya imarsız alanlar olması, yapı yükseklik ve yoğunluğunun belirlenmesi, alanın büyüklüğünün en az 5 en çok 500 hektar arasında olması, etaplar halinde yapılabilmesi hususlarının takdiri münhasıran belediye meclisinin yetkisindedir. Toplamı 5 hektardan az olmamak kaydı ile proje alanı ile ilişkili birden fazla yer tek bir dönüşüm alanı olarak belirlenebilir.

Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyeleri yetkilidir. Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyeleri kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.

Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine ilişkin her ölçekteki imar planı, parselasyon planı, bina inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve benzeri tüm imar işlemleri ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmaya büyükşehir belediyeleri yetkilidir.

Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan gayrimenkul sahipleri ve belediye tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır.

Kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkuller harca esas değer üzerinden belediyelere devredilir. (Ek cümle:4/7/2019-7181/20 md.) Devredilen bu gayrimenkuller için Cumhurbaşkanınca kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararının alındığı tarihten itibaren ecrimisil tahakkuk ettirilmez, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, tahsil edilenler ise iade edilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili vergi, resim ve harçların dörtte biri alınır.

Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında hakları verilir. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/122 md.) Anlaşma sonucu belediye mülkiyetine geçen gayrimenkuller haczedilemez. 2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedelleri verilir veya belediye imkanları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabilir. Bu kapsamda bulunanlara Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile işbirliği yapılmak suretiyle konut satışı da yapılabilir. Enkaz ve ağaç bedelleri arsa veya konut bedellerinden mahsup edilir.

Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde belediyelere ait gayrimenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrimenkuller üzerindeki inşaatların tamamı belediyeler tarafından yapılır veya yaptırılır. Belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek duyulmayan gayrimenkul sahiplerinden proje alanında kendilerine 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanlar kamulaştırmasız el atma davası açabilir.

Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yapılacak alt yapı ve rekreasyon harcamaları, proje ortak gideri sayılır. Belediyelere ait inşaatların proje ortak giderleri belediyeler tarafından karşılanır. Kendilerine ayrı ada veya parsel tahsis edilen gayrimenkul sahipleri ile kamulaştırma dışı kalan gayrimenkul sahipleri, sahip oldukları inşaatın toplam metrekaresi oranında proje ortak giderlerine katılmak zorundadır. Proje ortak gideri ödenmeden inşaat ruhsatı, yapılan binalara yapı kullanma izni verilemez; su, doğalgaz ve elektrik bağlanamaz.

Dönüşüm alanı sınırı kesinleştiği tarihte, bu sınırlar içindeki gayrimenkullerin tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilmek üzere tapu sicil müdürlüğüne, paftasında gösterilmek üzere kadastro müdürlüğüne bildirilir. Söz konusu gayrimenkullerin kaydında meydana gelen değişiklikler belediyeye bildirilir.

Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde; ifraz, tevhit, sınırlı ayni hak tesisi ve terkini, cins değişikliği ve yapı ruhsatı verilmesine ilişkin işlemler belediyenin izni ile yapılır. (İptal ikinci, üçüncü, dördüncü cümleler: Anayasa Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve E.: 2010/82, K.:2012/159 sayılı Kararı ile)  (…)

Belediye, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla; imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya veya hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmaya yetkilidir.

Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulanması sırasında, tapu kayıtlarında mülkiyet hanesi açık olan veya ayni hakları davalı olan taşınmazlar doğrudan kamulaştırılarak bedelleri mahkemece tayin edilen bankaya belli olacak hak sahipleri adına bloke edilir. Belediye kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulama alanında bulunan taşınmazların kamulaştırılması sırasında veraset ilamı çıkarmaya veya tapudaki kayıt malikine göre işlem yapmaya yetkilidir.

(Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Büyükşehirlerde büyükşehir belediye meclisinin, il ve ilçelerde belediye meclislerinin salt çoğunluk ile alacağı karar ile masrafların tamamı veya bir kısmı belediye bütçesinden karşılanmak kaydıyla kentin uygun görülen alanlarında bina cephelerinde değişiklik ve yenileme ile özel aydınlatma ve çevre tanzimi çalışmaları yapılabilir. Cephe değişikliği yapılacak binalarda telif hakkı sahibi proje müelliflerine talep etmeleri hâlinde, değiştirilecek cephe veya cephelerin beher metrekaresi için bir günlük net asgari ücret tutarını geçmemek üzere telif hakkı ödenir. Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi hâlinde, büyükşehir belediyesi içindeki ilçe belediyeleri kendi sınırları içinde bu fıkrada belirtilen iş ve işlemleri yapabilir.

(Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Bina cephelerinde değişiklik ve yenileme ile özel aydınlatma ve çevre tanzimi çalışmaları için yapılması gereken iş, işlem ve yetkilendirmeler, kat maliklerinin arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karara göre yapılır.

(Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Büyükşehir belediyelerince, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen alanlar ile 5366 sayılı Kanuna göre yenileme alanı ilan edilen alanlarda veya bu Kanunun 75 inci maddesine göre kamu kurum ve kuruluşları ile protokol yapmaları hâlinde, büyükşehir belediye meclisi kararı ile, yıkılan ibadethane ve yurtların yerine veya ihtiyaç duyulan yerlerde ibadethane ve yurt inşa edilebilir.

Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamındaki işler, kamu idareleriyle 75 inci madde çerçevesinde ortak hizmet projeleri aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

Bu Kanunun konusu ile ilgili hususlarda Başbakanlık Toplu Konut İdaresine 2985 sayılı Kanun ve diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır.” hükmü yer almış; bu Kanunun işaret ettiği 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nun " İskan sahalarının tespiti, kamulaştırma ve kadastro " başlıklı 4. maddesinde; " (Değişik: 5/5/2004 – 5162/2 md.) (Değişik birinci fıkra: 24/7/2008-5793/7 md.) Başkanlık, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda veya mülkiyeti kendisine ait arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her tür ve ölçekteki planlar ile imar planlarını yapmaya, yaptırmaya ve tadil etmeye yetkilidir. Bu planlar; büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri tarafından, beldelerde ve diğer yerlerde ilgili valilik tarafından, planların belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanır. Belediyeler ve valilik tarafından üç ay içerisinde onaylanmayan planlar Başkanlık tarafından re’sen onaylanır. Belediyeler, valilik veya Başkanlık tarafından onaylanan bu planlar; askı, ilan ve itiraza dair kararlar da dahil olmak üzere 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından yapılacak tüm işlemler Başkanlık tarafından re’sen yapılmak suretiyle yürürlüğe konur.

Başkanlık kanundaki ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerindeki görevleri çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunların içerisinde veya üzerinde bulunan her türlü eklenti ve yapıları kamulaştırmaya yetkilidir. Başkanlık tarafından yapılacak kamulaştırmalar, 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır. ” hükmüne yer verilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinde; planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uyulacak temel esaslara yer verilmiş, aynı Kanunun arazi ve arsa düzenlemesine ilişkin 18. maddesinde ise, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile yol fazlaları ile kamu kuramlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu belirtilmiş; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin l. fıkrasının (b) bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Dava idare dava konusuna ilişkin olarak verdiği cevap  dilekçesinde;  Gülseren ve Anayurt Mahallelerinin, mevcut yapılaşmanın sağlıklı olmaması, imarlaşmanın çeşitli sebeplerden dolayı gerçekleşmemesi nedeniyle, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca 775 sayılı Gecekondu Kanununun 5,7, 19 ve geçici 9. maddesine istinaden “Gecekondu Önleme Bölgesi” olarak ilan edildiği; bu çerçevede Mamak Belediye Başkanlığı ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının “Anayurt ve Gülseren Mahalleleri Kentsel Yenileme Projesine İlişkin olarak” 10/08/2011 tarihinde ön protokol, 25/11/2011 tarihinde ise kesin protokol imzaladığını; ayrıca Mamak Belediye Encümeninin, anılan bölgede kamulaştırma yapılabilmesi için 29/11/2011 tarihinde 1917/2054 sayılı “kamu yararı” kararı aldığını, bu kararın 15/12/2011 tarihinde Mamak Kaymakamlığınca onaylandığını; bu arada Bakanlar Kurulunun, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine göre anılan bölge ile ilgili olarak acele kamulaştırma kararı aldığını, bu kararın 03/08/2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığını; davacının kaçak olarak inşa ettiği gecekondusunun bu alan üzerinde kaldığını; davacıya, 20.12.2017 tarihinde Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/582 E., 2017/292 k. Sayılı kararı ile kamulaştırma bedeli olarak zaten 121.643,50 TL Kurumları tarafından ödendiğinden, herhangi bir tazminat ya da alacak hakkının bulunmadığını;  davacı tarafından, benzer istemlerle İdareleri aleyhine defalarca dava açıldığını;  dava dilekçelerinin usule uygun olmadığından bahisle reddedildiğini;  diğer taraftan Toplu Konut İdaresi Başkanlığının, Anayurt Mahallesi imarın 37617 ada 1 numaralı parselde bulunan hissenin ve Gülseren- İmar Mahallesi Yasemin Sokak No:5/l, 5/2, 5/A Mamak/ANKARA adresindeki gecekondu ve müştemilatın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, mülkiyetinin T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına devir ve tesciline karar verilmesi amacıyla Hatice SÖĞÜTDELEN mirasçıları aleyhine Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/582 E. sayılı dosyası üzerinden dava açtığını davanın 12/09/2017 tarihinde 2014/582 E., 2017/292 K. sayıyla kabul edilerek karara bağlandığını; kararla birlikte davacının gecekondu -müştemilat ve ağaçların kendi hissesine düşen kamulaştırma bedelini aldığını; taşınmazın mülkiyetinin Toplu Konut İdaresi Başkanlığına geçtiğini; davacının, korunması gereken yasal bir hakkının bulunmadığını; mahkeme kararı doğrultusunda, mülkiyet hakkı Başbakanlık Toplu Konut İdare Başkanlığına geçtiğinden Gülseren Mahallesi Yasemin Sokak No:5/l, 5/2, 5/A Mamak/Ankara adresindeki gecekondunun 25/10/2017 tarihinde Fen İşleri Müdürlüğü Yapı Şube Müdürlüğü tarafından polis ve zabıta nezaretinde tahliye edilerek yıkıldığını; davacının elinden alınan bir arsası, yıkılan gecekondusu ve kesilen ağaçları bulunmadığını ileri sürerek; haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.

Somut olay ve mevzuat hükümleri uyarınca yapılan değerlendirmede; "Gecekondu Bölgesi" olarak ilan edilen ve Mamak Belediyesi ile TOKİ Başkanlığı arasında imzalanan "Anayurt ve Gülseren Mahalleleri Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi" kapsamında bulunan alan içerisinde kalan davacıya ait araziye el konulması ve arazi üzerinde bulunan gecekondu ile müştemilatının yıkılmasından kaynaklanan zararın tazmininin talep edildiği; uyuşmazlığın, 5393 ve 2985 sayılı Kanunlar çerçevesinde yapılan “Kentsel Dönüşüm ve Toplu Konut” uygulamasına ilişkin olarak, 2942 ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerince Belediyece gerçekleştirilen işlemlerden kaynaklandığı, idarenin söz konusu uygulama işlemlerinin, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı nitelik taşımakta olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, yasaların verdiği yetkiler ve kamu gücü kullanılarak tesis edilen işlemlerden kaynaklandığı ileri sürülen zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1 -b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulü ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin; 25.6.2019 gün ve E:2018/697 sayılı kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin; 25.6.2019 gün ve E:2018/697 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 24.2.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                          Üye                                  Üye                                 Üye                     

       Hicabi                         Şükrü                             Mehmet                             Birol        

    DURSUN                   BOZER                             AKSU                            SONER            

 

 

 

                                            Üye                                 Üye                                   Üye                    

                                         Aydemir                          Nurdane                            Ahmet

                            TUNÇ                            TOPUZ                           ARSLAN