T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/541

KARAR NO  : 2020/650      

KARAR TR  : 26/10/2020

 

ÖZET: 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

K A R A R

 

          Davacı                             : B.Elektrik Dağıtım A.Ş.

          Vekilleri                        : Av. S.A.Av. M.Y. Ç.

          Davalı                           : Esenyurt Belediye Başkanlığı

          Vekili                             : Av. G. İ.

 

          O L A Y                        :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı B.Elektrik Dağıtım A.Ş. Avcılar İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Pınar Mahallesi, 1227. Sokak adresinde 26.05.2018 tarihinde davalı Belediye tarafından yapılan kazı çalışması sırasında tesislerine hasar verildiği tespit edildiğinden bahisle, oluşan 964,10-TL maddi zararın yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla İstanbul 31. İcra Müdürlüğü'nün 2018/33011 esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle, davalı Belediye aleyhine adli yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 05.12.2019 gün ve E:2019/426, K: 2019/296 sayı ile "Davacı, davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı'nı hizmet kusuru nedeniyle dava etmiştir. Davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı Kanun gereğince görevlendirilmiş bir kamu kurumu niteliğinde olup eylem ve işlemleri de kamusal nitelik taşımaktadır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan idareler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir" şeklindeki gerekçeyle "Davanın HMK'nın 114-1 b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK'nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine" karar vermiş, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılması talep edilmediğinden dosyanın henüz kesinleşmediği İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/09/2020 gün, 2019/426 esas sayılı yazısından anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin 18.06.2020 tarihinde aynı istemle idari yargı yerinde dava açtığı belirlenmiştir.

İSTANBUL 7. İDARE MAHKEMESİ: 24.06.2020 gün ve E:2020/947 sayı ile, "...davacı şirket tarafından 964,10-TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla İstanbul 31. İcra Müdürlüğü'nün 2018/33011 esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 30.09.2019 tarih ve E:2019/455, K:2019/607 sayılı kararı ile 24.02.2020 tarih ve E:2020/l 10, K:2020/174 sayılı kararı da bu yöndedir.

Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı mercilerinin görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için ilk görevsizlik kararını veren İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2018/426 esasına kayıtlı dava dosyasının ilgili mahkemeden getirtilmek suretiyle iş bu dosya ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine" karar vererek her iki dava dosyasını Mahkememize göndermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesinin Burhan ÜSTÜN’ün başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 26.10.2020 tarihli toplantısında: Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.maddesinde, “Adli ve İdari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” denilmiş; Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelere göre, 19. madde kapsamında kendisine gelen bir davayı inceleyen yargı yerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurabilmesi için, önceki görevsizlik kararının kesin veya kesinleşmiş olduğunu gözetmesi ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi’nin karar vermesine değin ertelemesi gerekmektedir.

İstanbul 7. İdare Mahkemesinin görev uyuşmazlığı oluştuğu gerekçesiyle Mahkememize başvurmak üzere kesinleşme şerhli karar örneğinin gönderilmesi için İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesine yazdığı yazıya, ilgili Mahkemece dosyanın henüz kesinleşmediğine dair cevap verildiği, yani söz konusu adli yargı kararın henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda, İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nce İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilmiş olan görevsizlik kararı kesinleşmeden başvurulduğu anlaşılmakla, 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen kararın kesin veya kesinleşmiş olması koşulu gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 7. İdare Mahkemesince 24.06.2020 gün ve E:2020/947 sayılı gönderme kararı ile yapılan ve 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.

             

              S O N U Ç: İstanbul 7. İdare Mahkemesince 24.06.2020 gün ve E:2020/947 sayılı gönderme kararı ile yapılan ve 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 26.10.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Burhan

ÜSTÜN

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Bilal

ÇALIŞKAN