T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS   NO   :  2014 / 250

          KARAR NO   : 2014 / 321

          KARAR TR   : 01.04.2014                  

ÖZET : Davacının kullandığı araca, Belediye Başkanlığına ait çöp kamyonunun çarpması nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü maddi, manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın, 2918 sayılı Yasa’nın 106. maddesi uyarınca ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

            Davacı           : Ü.Y.C.

            Vekili              : Av. B.Y.

            Davalılar        : Adli Yargıda

                                    1- F.G.   

Vekili              : Av. B.Ö.

                         2- Karabağlar Belediye Başkanlığı  

Vekili              : Av. G.A.T.  

                         3- Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi

Vekili              : Av. Ş.K.

                                     İdari Yargıda

                                     Karabağlar Belediye Başkanlığı 

 

 

OLAY              : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili Dr. Ü.Y.C.'un 18 Mart 2011 tarihinde yönetimindeki 35 AN 1777 plakalı aracıyla Yeşildere çevre yolundan Bornova –Karşıyaka istikametine gitmekte iken Karabağlar Belediye Başkanlığı'na ait ve davalı Fevzi Guyuk'un sevk ve idaresindeki 35 LL 550 plakalı çöp kamyonunun asli kusurlu olarak arkadan çarpması sonucu yaralandığını, müvekkilinin aracının pert olduğunu, kaza esnasında dizinden yaralandığını, sinir harabiyeti olduğunu ayrıca boyun omurgasında düzleşme ve zedelenmenin söz konusu olduğunu, kendisinin doktor olduğunu ve uzun süre çalışamadığını, bu kazadan sonra müvekkilinin psikolojik olarak da etkilendiğini, trafiğe çıkamaz hale geldiğini, işine taksi ile gitmek zorunda kaldığını, merdiven çıkamadığını, Buca - Dıaverum diyaliz merkezindeki net 4.988,55 TL aylık aldığı işini kaybettiğini, fiziki durumu itibariyle hareketleri kısıtlanan müvekkilinin özel sektörde iki ayrı işe daha girdiğini, fakat merdiven çıkamadığı ve devamlı ağrıları olması sebebi ile maaşının 1/2 oranında düştüğünü ve girdiği işlerden ayrılmak zorunda kaldığını, müvekkilinin hayatını tehlikeye sokan sürücü Fevzi Guyuk'un yağışlı havada Yeşildere çevre yolunda insanların hayatını hiçe sayarak sol şeritten çok süratli olarak seyrettiğini, bunun sonucunda trafik sıkıştığında duramadığını, müvekkiline 7 tonluk kamyon ile arkadan çarptığını müvekkilinin şans eseri ölmekten kurtulduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1.000,00 TL maddi tazminat ve 30.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere 31.000,00 TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi : 11.2.2013 gün ve E: 2012/212 sayı ile, davalı belediye başkanlığı aleyhine açılan davanın bu davadan tefriki ile yeni esasa kaydına karar vermiş, Karabağlar Belediye Başkanlığı husumetiyle açılan davayı E: 2013/96 esas sayılı dosyaya kaydetmiştir.

 İZMİR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 4.4.2013 gün ve E: 2013/96, K: 2013/179 sayı ile, davanın davalı Belediye'ye ait çöp aracının davacının aracına arkadan çarpmak sureti ile meydana gelen maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin olduğu, davaya konu olayda, davalı Karabağlar Belediye Başkanlığı'na ait ancak işleteni şahıs olan çöp aracının davacı aracına arkadan çarpması neticesinde davacının aracında meydana gelen maddi hasar ile kaza neticesinde yaralanması ve psikolojik olarak kazadan etkilenmesi sebebi ile uğranılan manevi zararının tazmininin sözkonusu olduğu; davacı vekilinin 11/02/2013 tarihli oturumda davalı belediye aleyhine açmış oldukları davada hizmet kusuruna dayandığını belirttiği; olayda, davalı Karabağlar Belediye Başkanlığının görevli personelinin hizmet kusuru nedeniyle davacıyı zarara uğratmalarının söz konusu olduğu; buna göre, davalı Buca Belediye Başkanlığı yönünden idari yargının görevli olması nedeniyle yargı yolu yönünden mahkemelerinin görevsiz bulunduğu, mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmesi yoluna gidildiği gerekçesiyle davanın yargı yolu yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle ve Karabağlar Belediye Başkanlığına karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 1. İDARE MAHKEMESİ: 3.1.2014 gün ve E: 2013/1851 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1., 90., ve 106. maddelerinden söz ederek, kamu kurum ve kuruluşlarının sahip oldukları motorlu araçların sebep olduğu zararlardan dolayı Borçlar Kanunu'nun haksız fiillere ilişkin hükümlerine tabi olduğu, 2918 sayılı Kanunun motorlu araçların işletilmesinden doğan zararların tazmini konusunda özel veya kamu tüzel kişisi olması bakımından bir ayrım gözetmediği, dava konusu olayda, 18.03.2011 tarihinde davacının 35 AN 1777 plakalı aracı ile Yeşildere çevre yolundan Bornova-Karşıyaka yönüne gitmekte iken, davalı idareye ait 35 LL 550 plakalı çöp kamyonunun arkadan çarpması sonucu yaralandığı ve aracın pert olduğu, bu nedenle uğranılan 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi zararın tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı; bu durumda, belediyeye ait aracın karayolunda seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası sonucu neden olduğu zararın tazmini istemiyle açılan davanın, işletenin hukuki sorumluluğu çerçevesinde özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görüm ve çözümünün gerektiği ancak, daha önce İzmir 5nci Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilip, bu karar kesinleştiğinden, görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvuru zorunluluğu doğduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, bu konuda verilecek karara değin davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT‘un katılımlarıyla yapılan 01.04.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, davacının kullandığı araca, Belediye Başkanlığına ait çöp kamyonunun çarpması nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü maddi, manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

            2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun, trafik kazalarına ilişkin yedinci kısmını izleyen hukuki sorumluluk ve sigorta hakkındaki sekizinci kısmının, “ İşleten ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşebbüs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde aynı başlıkla yer alan 85. maddesi, değişik birinci fıkrasında “ Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” ve değişik beşinci fıkrasında  “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerini taşımakta; bu bölümün sonunda yer alan, 90. maddesinde. “ Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fillere ilişkin hükümleri uygulanır.” denilmekte; aynı kısmın “Özel Durumlar” başlıklı üçüncü bölümünde Devlete ve kamu kuruluşlarına ait araçların durumunu düzenleyen değişik 106. maddesi ise, “ Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı, bu Kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmektedir.

            Anılan hükümlerin incelenmesinden,106.maddede sayılan kamu kurum ve kuruluşlarının, sahip oldukları motorlu araçların sebep olduğu zararlardan dolayı idare hukuku kurallarına değil, bu Yasa’da düzenlenen “ işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” çerçevesinde Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerine tabi kılındığı; bu suretle 2918 sayılı Yasa’da, motorlu aracın işletilmesinden doğan zararların tazmini konusunda, motorlu aracın sahibinin özel ya da kamu tüzel kişisi olması bakımından bir farklılık gözetilmeyerek işaret edilen kamu kurum ve kuruluşlarının da özel hukuk tüzel kişileri gibi aynı esaslara göre sorumlu olduklarının kabul edildiği anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, 18.03.2011 tarihinde davacının 35 AN 1777 plakalı aracı ile Yeşildere çevre yolundan Bornova-Karşıyaka yönüne gitmekte iken, davalı idareye ait 35 LL 550 plakalı çöp kamyonunun arkadan çarpması sonucu yaralandığı ve aracın pert olduğu, bu nedenle uğranılan 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi zararın tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir.

Yukarıda sözü edilen Kanun hükümlerine ek olarak, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı belirtilmiş,  2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

2918  sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının iptali istemiyle Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ve Batman 2.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan itiraz başvuruları üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, şu gerekçesi ile anılan kuralı Anayasaya aykırı görmemiş ve iptal istemini oy birliğiyle reddetmiştir: “… Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kimi kararlarında da belirtildiği üzere, tarihsel gelişime paralel olarak Anayasa’da adli ve idari yargı ayırımına gidilmemiş ve idari uyuşmazlıkların çözümünde idare ve vergi mahkemeleriyle Danıştay yetkili kılınmıştır. Bu nedenle, genel olarak idare hukuku alanına giren konularda idari yargı, özel hukuk alanına giren konularda adli yargı görevli olacaktır. Bu durumda, idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda kanun koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ancak, idari yargının denetimine bağlı olması gereken idari bir uyuşmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde kanun koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. İtiraz konusu kural, trafik kazasında zarar görenin asker kişi ya da memur olmasına, aracın askeri hizmete ilişkin olmasına veya olayın hemzemin geçitte meydana gelmesi durumlarına göre farklı yargı kollarında görülmekte olan 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğini öngörmektedir. İtiraz konusu düzenlemenin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, askeri idari yargı, idari yargı veya adli yargı kolları arasında uygulamada var olan yargı yolu belirsizliği giderilerek söz konusu davalarla ilgili olarak yeknesak bir usul belirlenmektedir. Aynı tür davaların aynı yargı yolunda çözümlenmesi sağlanarak davaların görülmesi ve çözümlenmesinin hızlandırıldığı, bu suretle kısa sürede sonuç alınmasının olanaklı kılındığı ve bunun söz konusu davaların adli yargıda görüleceği yolunda getirilen düzenlemenin kamu yararına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 2918 sayılı Kanun’da tanımlanan Karayolu şeridi üzerindeki araç trafiğinden kaynaklanan sorumlulukların, özel hukuk alanına girdiği konusunda bir tartışma bulunmamaktadır. İdare tarafından kamu gücünden kaynaklanan bir yetkinin kullanılması söz konusu olmadığı gibi, aynı karayolu üzerinde aynı seyir çizgisinde hareket eden, bu nedenle aynı tür risk üreten araçlar arasında özel-kamu ayırımı yapılmasını gerektiren bir neden de yoktur. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2.,125. ve 155. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir…” (Any. Mah.nin 26.12.2013 tarih ve E.2013/68, K.2013/165 sayılı kararı; R.G. 27.3.2014, Sayı: 28954, s.136-147.)

Anayasa’nın 158 inci maddesinin son fıkrasında “ Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır.” denilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda gerekçesine yer verilen kararı, yasa koyucunun idari yargının görevine giren bir konuyu adli yargının görevine verebileceğine, dolayısıyla 2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrası ile öngörülen, bu Kanun’dan doğan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görülmesi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı bulunmadığına dair olup, esas itibariyle görev konusunda verilmiş bir karardır ve Anayasa’nın 158 inci maddesi uyarınca, başta Mahkememiz olmak üzere diğer yargı organları bakımından da uyulması zorunlu bir karar mesabesindedir.

Bu durumda,  2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak açılacak sorumluluk önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

2918 sayılı Yasa’nın anılan açık hükümleri karşısında, kamu idaresine ait motorlu aracın, trafik kural ve gereklerine tabi olarak karayolunda seyir halinde iken neden olduğu zararların tazmini istemiyle açılan davanın, işletenin hukuki sorumluluğu çerçevesinde özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu, dolayısıyla İzmir 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç    : Davanın görüm ve çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  İzmir 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 4.4.2013 gün ve E: 2013/96, K: 2013/179 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,  01.04.2014  gününde  OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Sıddık

YILDIZ

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT