T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 777

            KARAR NO : 2014 / 827

            KARAR TR  : 14.7.2014

 

ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

Adli Yargıda

Davacı           : F.Ş.’ü temsilen Memursen Konfederasyonu Belediye ve Özel 

  İdare Çalışanları Birliği Sendikası Bem Birsen

Vekili             : Av.G.G.

İdari Yargıda

Davacı           : F.Ş.

Vekili             : Av.G.B.

Davalı            :Tatvan Belediye Başkanlığı

Vekili             : Av.M.Ö.

                        

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı Tatvan Belediye Başkanlığı’nda çalıştıktan sonra emekli olduğunu, memuriyeti sırasında ödenmeyen tasarruf teşvik ve bunlara ait nemaların ödenmesi istemiyle Tatvan İcra Müdürlüğü’nün 2010/671 Esas sayılı dosyası nedeniyle icra takibi yapıldığını, bu takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine iş bu itirazın iptali davasını açma gereğinin doğduğunu belirterek,davalının Tatvan İcra Müdürlüğünün E:2010/671 Esas sayılı asıl alacak, gecikme bedeli, işlemiş faiz, vekalet ücreti, icra masrafı olmak üzere toplam 8.980,90 TL alacağa dayalı takibe vaki haksız ve kötü niyetli bütün itirazlarının iptali ile, takibin devamı %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

            Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi: 06.09.2011 gün ve E:2010/492, K:2011/697 sayı ile özetle; Dava konusu olayda,meydana geldiği ileri sürülen zararın ödetilmesi isteminin bir idari işlem ile reddedildiği anlaşıldığından ve 2577 sayılı İYUK md 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarara uğrayanlar tarafından, ilgili idareye karşı açılan tam yargı davalarının idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle, davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez davalı idarenin, Tatvan İcra Müdürlüğünün 2010/671 Esas sayılı dosyası ile tasarruf teşvik ve bunlara ait nemaların ödenmesine dair göndermiş olduğu ödeme emrine karşı yapmış olduğu 14.10.2010 tarihli itiraz (ret) işleminin iptaline,tasarruf kesintisi ve nemalarının müvekkilin davalıya ilk yazılı başvuru tarihi olan 17.7.2006 tarihinden itibaren aksi halde ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, ödeme tarihindeki nema oranı üzerinden hesap edilerek davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Van 2.İdare Mahkemesi: 21.03.2013 gün ve E:2013/144, K:2013/254 sayı ile özetle;

‘’...2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra memuruna, yazı ile veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre takip talebi üzerine icra müdürünce düzenlenen ödeme emrinin, değişik 61. maddede öngörülen şekilde takip borçlusuna tebliğ edileceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

            İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasa’da iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, İkincisi ise 68., ek 68/a ve ek 68/b. maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasın istemektir.

            Söz konusu değişik 67. madde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

            Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

            İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

            Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükmü yer almaktadır.

            Yukarıda bahsedilen 2004 sayılı Yasa’nın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinin görev alanına girdiği açık olup, davanın, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin kısmı yönünden görev yönünden reddi gerekmektedir.

            Davanın ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkıları ve bunların nemalarının idareye başvuru tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine yönelik kısmına gelince;

            Dava dosyası ile Van idare Mahkemesinin E:2006/3737 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden, davacının bakılan davadaki istemlerle aynı yönde yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Van İdare Mahkemesinin E:2006/3737 esasına kayden açtığı dava sonucunda, 16.04.2007 tarih ve K:2007/864 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptali ile kesinti ve katkı paylarıyla bunlara yönelik nemanın toplamının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği, söz konusu kararın temyizi sonucu onama kararı üzerine kesinleştiği, bakılan davanın da, davacının, yukarıda belirtilen Mahkememiz kararındaki istem doğrultusunda aynı istemle açıldığı anlaşıldığından, yukarıda anılan ödenmeyen alacaklarının ödenmesine yönelik kısmı yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesi gereğince, davanın, icra takibine itiraz işleminin iptali istemine ilişkin kısmı yönünden görev yönünden reddine,ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkıları ve bunların nemalarının idareye başvuru tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin kısmı yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddine” şeklinde karar vermiştir.

İş bu karara karşı yapılan itiraz başvurusu üzerine Van Bölge İdare Mahkemesi 20.02.2014 gün ve E:2013/487, K:2014/220 sayılı ilamı ile özetle hükmün onanmasına karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 14.7.2014 günlü toplantısında:

 

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında;davalı idarenin, Tatvan İcra Müdürlüğünün 2010/671 Esas sayılı dosyası ile tasarruf teşvik ve bunlara ait nemaların ödenmesine dair göndermiş olduğu ödeme emrine karşı yapmış olduğu 14.10.2010 tarihli itirazın iptaline karar verilmesi talebine ilişkin olarak, 2247 sayılı yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu,davacı vekilinin istemi üzerine, idari yargı dosyasının, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Uyuşmazlığa konu olayda;

A-Davalı idarece ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkıları ve bunların nemalarının ödenmesi amacıyla, davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine davalı idare tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle adli yargıda,

B-İcra Müdürlüğüne 14.10.2010 tarihinde yapılan icra takibine itiraz işleminin iptali ile ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintilerinin ödenmesine karar verilmesi istemiyle ise idari yargıda dava açılmıştır.

            Dosyanın incelenmesinden;davacı tarafından, davalı idarece tasarrufu teşvik kesintileri, idare katkıları ve bunların nemalarının ödenmediğinden bahisle, yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Van İdare Mahkemesinin E:2006/3737 esasına kayden açtığı dava sonucunda, 16.04.2007 tarih ve K:2007/864 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptali ile kesinti ve katkı paylarıyla bunlara yönelik nemanın toplamının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi üzerine, ilamsız icra takibi yoluyla icra takibine başlandığı, davalı idarece icra takibine itiraz edildiği, itirazın kaldırılması amacıyla İcra-İflas Kanunu hükümleri uyarınca açılan itirazın iptali davasında Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2010/492, K:2011/697 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine, bu kez, davalı idarece, Tatvan İcra Müdürlüğüne 14.10.2010 tarihinde yapılan icra takibine itiraz işleminin iptali ile ödenmeyen tasarrufu teşvik kesintilerinin ödenmesine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.

            2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

            İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

            İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

            Açıklanan nedenlerle, Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.09.2011 gün ve E:2010/492, K:2011/697 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 14.7.2014 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT