Hukuk Bölümü 1996/65 E., 1996/110 K.

  • ADLİ YARGININ GÖREVİ
  • TAZMİNAT DAVASI
  • TRT'NİN YAYIN YETKİ BELGESİ OLMADAN MAÇ YAYINLAMASI
  • 2954 S. TÜRKİYE RADYO VE TELEVİZYON KANUNU [ Madde 5 ]
  • 2954 S. TÜRKİYE RADYO VE TELEVİZYON KANUNU [ Madde 8 ]
  • 2954 S. TÜRKİYE RADYO VE TELEVİZYON KANUNU [ Madde 9 ]
  • 3813 S. TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU KURULUŞ VE GÖREVLERİ... [ Madde 29 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Televizyon ve radyo ile reklam alanında faaliyet gösteren davacı şirket, Türkiye Futbol Federasyonundan aldığı yayın yetki belgesiyle Petrol Ofisi Futbol Takımı ile Galatasaray kulübü arasında oynanacak kupa maçının yayın haklarını satın aldığını ve sözleşme yaptığını, buna rağmen TRT kurumunun kendi radyosu vasıtası ile bu sözleşme kapsamındaki maçları yayınlayacağını kamuoyuna duyurduğunu, TRT'nin böyle bir yayın hakkı bulunmadığını, sözü edilen maçları radyolarında yayınlayarak haklarını ihlal ettiğini ve zarara uğramalarına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, 100 milyon lira tazminata hükmedilmesi istemiyle 14.12.1994 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 20.4.1995 gün ve E. 94/1084, K. 95/282 sayıyla; davalı kurumun 2954 sayılı Yasa ile kendisine verilen haber, kültür, bilim, sanat, spor ve benzeri türden aydınlatıcı, eğlendirici, nitelikteki yayınları duyurarak kamuoyunun sağlıklı biçimde oluşmasını sağlamakla görevli kamu kurumu olduğu ve bu görevinin ifası sırasında idari bir kusur ile zarara sebebiyet verip vermediğinin belirlenmesinin idare mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 25.12.1995 gün ve 7901-10051 sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

    Davacı şirket, aynı istekle 12.4.1996 tarihinde idari yargı yerine başvurmuştur.

    ANKARA 5. İDARE MAHKEMESİ; 16.5.1996 gün ve 439-511 sayıyla, 3813 sayılı Yasayla kurulan Futbol Federasyonunun özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, futbol müsabakalarının televizyon ve radyodan yayınlanmasının düzenlenmesine ve programlanmasına yetkili bulunduğu, davacı şirketin bazı futbol kulüpleri ile yaptığı sözleşmelerde, 1993 ila 1996 yıllarında yapacakları futbol karşılaşmalarının yayın hakkını satın aldığı, TRT kurumunun özel hükümlerle düzenlenen hususları dışında genel hükümlere tabi kamu kurumu olduğu, kurumun kamu hizmetinin neler olduğunun 2954 sayılı Yasa'nın 5. maddesinde sayıldığı, bunların arasında TRT'nin spor müsabakalarını res'en yayınlama hakkının bulunmadığı, ticari kuruluş olan profesyonel spor kulüplerinin ticari alanda hizmet gören reklam şirketleri ile müsabaka yayın anlaşması yapması, bu anlaşmaların özel hukuk hükümlerine tabi futbol federasyonunca düzenlenmesi, denetim ve gözetimi ve sonuçta bir kazanç amaçlanması nedeniyle, davanın çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmiyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekilinin, meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesine verdiği dilekçe 6.12.1996 tarih ve 135 sıra numarasıyla kayda alınmıştır.

    Böylece adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşullarda olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş bulunmaktadır.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Takanın katılmaları ile yaptığı 23.12.1996 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş'in davanın çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği; Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu'nun ise idari yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü ve yazılı açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, bazı futbol kulüplerinin maçlarının radyo ve televizyonda yayınlanması hakkının, Futbol Federasyonunun yayın yetki belgesi ve mevcut sözleşmelerle, davacı şirkete ait olduğu ileri sürülerek, sözkonusu maçların, TRT radyolarında yayınlanması nedeniyle uğranılan zararın tazmin edilmesi istemiyle açılmıştır.

    Dosyanın incelenmesinden davacı şirketin sözü edilen futbol kulüpleri ile yaptığı sözleşmelerle 30.11.1994 tarihinde yapacakları futbol karşılaşmalarının yayın hakkını satın aldığı, sözleşmelerin Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığınca da onaylandığı ve Yayın Yetki Belgesi verildiği anlaşılmaktadır.

    Davacı kendisine ait olan bu hakkın TRT tarafından ihlal edildiğini, elde edilmesi tasarlanan hasılata göre reklam geliri tasarladıkları ve kulüplere ödeme taahhüdünde bulunduklarını ileri sürerek, yapılan haksız yayınlar nedeniyle uğradıkları zararın tazmin edilmesini istemektedir.

    Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, 2954 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kanunu ile kurulmuştur. Yasanın 8. maddesine göre: Tarafsız, bu Yasadaki özel hükümler ile düzenlenen hususlar dışında kalan konularda, kamu iktisadi kuruluşlarına uygulanan genel hükümlere tabi bir kamu tüzel kişisidir.

    Kurumun kamusal alanda gördüğü hizmet ile ilgili faaliyetlerinin esası aynı Yasa'nın 5. maddesinde 13 bent halinde sayılmış, 9. madde de ise kurumun görevleri 5 bent içerisinde açıklanmıştır. Özetle: Radyo ve Televizyon yayınları için haber toplama, bu Yasa çerçevesinde milletlerarası radyo televizyon kurumları ile ilişkiler düzenlemek, tesislerde kullanılacak alet ve cihazlarla ilgili araştırmalar yapmak, yurt içine yapılacak, haber, kültür, bilim, sanat, eğlence ve benzeri türlerde eğitici aydınlatıcı ve eğlendirici nitelikte her türlü yayın yapmak, gibi hususlar yer almıştır. Gerek kamu hizmetinin esaslarının açıklandığı 5. maddede, gerekse kurumların görevlerinin belirtildiği 9. maddede TRT'nin spor müsabakalarını re'sen yayınlama hakkının bulunduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

    3813 sayılı Türkiye Futbol Fedarasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasayla Kurulan Federasyon, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, özerk bir kuruluştur. Bu Yasa'nın 29. maddesinde: "Futbol müsabakalarının televizyon ve radyodan yayınlanmasının düzenlenmesine ve programlanmasına federasyon yetkilidir. Kulüplerin bu konuda yayın kuruluşları ile yapacakları sözleşmeler, federasyonun gözetim, denetim ve onayına tabidir." denilmektedir.

    Ticari kuruluş olduklarında kuşku bulunmayan (profesyonel) spor kulüplerinin aralarında yapacakları futbol müsabakalarının televizyon ve radyo kanallarından yayınlanmasının ticari bir yanı olduğu gibi, kulüplerin söz konusu yayınlar için yine ticari amaçla kurulmuş bulunan yayın kuruluşları (reklam şirketleri) ile yayın hakkını belirleyen sözleşmeler yapmaları da ticari nitelik taşımaktadır. Yukarıda da değinildiği gibi futbol müsabakalarının radyodan yayınlanması kapsamında, yayınların düzenlenmesi ve programlanması ve sözleşmelerin gözetim ve denetimi ile onaya bağlanması hususundaki görev ve yetkiler, 3813 sayılı Yasa ile özel hukuk hükümlerine tabi tüzel kişiliği olan Türkiye Futbol Federasyonuna verilmiş bulunmaktadır.

    3813 sayılı Yasa'da, futbol müsabakalarının TRT'nin televizyon kanallarında yayınlanması yönünde TRT kurumuna özel bir görev ya da yetki verilmemiş bir ayrıcalık da tanımamıştır. Öte yandan, TRT'nin Kuruluş Yasası olan 2954 sayılı Yasa'da, bu kurumun, spor müsabakalarını 3813 sayılı Yasa hükümlerine tabi olmaksızın re'sen yayınlayabilmesine olanak tanıyan herhangi bir hükme rastlanılmadığı gibi, 3984 sayılı Yasa'nın 8. maddesiyle Radyo Televizyon Üst Kuruluna verilen görev ve yetkiler arasında futbol federasyonunun görev ve yetkilerine paralel nitelikte düzenlemeler de yer almamıştır.

    Açıklanan nedenlerle, kamu kurumu olan ve kamu görevi yapan TRT'nin yasal dayanaktan yoksun eyleminden kaynaklandığı ileri sürülen zararın tazmin edilmesi istemiyle açılan davanın, adli yargı yerinde çözümlenmesi, bu nedenle Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.4.1995 günlü, E. 94/1084, K. 95/282 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, üyelerden Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu ve Ertuğrul Taka'nın karşı oyları ve oyçokluğuyla 23.12.1996 gününde kesin olarak karar verildi.

    KARŞI OY :

    E. 1996/65

    K. 1996/110

    Karşı Oy: Dava,Yayın Hakları, Televizyon Yayın Hakkı Sözleşmesi ile davacı AKS Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik San. ve Tic. A.Ş.'ne ait olan kupa maçının Türkiye Radyo Televizyon Kurumu tarafından yayınlanması sebebiyle uğranıldığı iddia olunan maddi zararın istemiyle açılmıştır.

    TRT Kurumu, 2954 sayılı Yasanın 8. maddesine göre, tarafsız bir kamu tüzel kişisi olup 5. madde de belirtilen yayın esasları doğrultusunda, 9. maddede sayılan görevleri yerine getirmektedir. Sözü geçen madde ile kuruma verilen görevler arasında yurt içinde yapılacak haber, kültür, bilim, sanat ve benzeri türlerde eğitici, aydınlatıcı, eğlendirici nitelikte her türlü yayınları yapmakda bulunmaktadır.

    Davalı kurumun Anayasadaki konumu ve sahip olduğu kamu tüzel kişiliği göz önüne alındığında kamuoyunu ilgilendiren yayın yapmanın bir kamu hizmeti olduğu kuşkusuz olup bu hizmetin görülmesi sırasında kurumun, eylem ve işlemlerinden doğan zarardan sorumlu olması Anayasanın 125. maddesi gereğidir.

    Bu nedenle, TRT Kurumunun, davacı şirketin, ilgili spor kulübü ile yaptığı sözleşmeyle yayın hakkına sahip olduğu spor karşılaşmasını yayınlamak suretiyle, sözü geçen şirketin zararına neden olduğu iddiasıyla bu zararın tazmini istemiyle açılan davanın çözümü, davalı kurumun habercilik hizmetini, yasada belirtilen hukuk kurallarına uygun olarak yürütüp, yürütmediğinin, ortada bir hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti gibi kamu hukuku kuralları içinde halledilebilecek sorunların incelenmesini gerektirmekte olup, bütün bu durumların saptanması ise, idari yargının görev alanı içindedir.

    Öte yandan, TRT Kurumu ile davacı şirket arasında, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasından kaynaklanan bir ilişki bulunmadığından, anılan yasanın 76. maddesine dayanılarak görevli yargı yeri tayinine olanak bulunmamaktadır.

    Açıklanan bu durum karşısında, bir kamu tüzelkişisinin, kamu hizmeti olduğunda duraksama bulunmayan habercilik hizmetini yürüttüğü sırada davacıya verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davanın İdare Mahkemesinde görülmesi gerektiği düşüncesi ile çoğunluk kararına karşıyız.

    Üye Üye Üye

    Nursel AYMAKOĞLU Zafer KANTARCIOĞLU Ertuğrul TAKA