Hukuk Bölümü         2011/169 E.  ,  2011/242 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacılar       : 1- M.U.

                                     2- H.U.

                                    3- H.U. 

                                    4- S.U.

            Vekili             : Av. Z.E. - Av. F.O.

            Davalı             : Karayolları Genel Müdürlüğü

            Vekili              : Av. Ö.A. - Kocaeli Hazine Avukatı

            O L A Y          : Davacılar vekili, dava dilekçesinde,  Müvekkillerinin  İzmit-Gölcük D-130 Karayolu 1. kısmında, Kocaeli Merkez/2 Ş. Yeniköy' de bulunan tapunun 30.M.II.A pafta,200 ada,1 numarasında kayıtlı4344 m² yüzölçümlü arsa niteliğindeki taşınmazın maliki olduğunu, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu taşınmazın 2056.72 m²’lik bölümünü 2002 yılında köprü ve yol yapmak amacıyla önce işgal ettiğini, bilahare kamulaştırma yoluna gittiğini, ancak davalı idarenin, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tesciliyle ilgili açtığı davada, kamulaştırma kararından vazgeçilmesi nedeni ile, Kocaeli 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/07/2005 gün, E:2002/824, K:2005/220 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiğini, davalının halen işgalci durumunda olduğunu; davalı idarenin, taşınmazın bakiye 2287,282'lik kısmında, köprü bağlantılı yolu geçirmek ve  köprü civarındaki biriken suları aktarmak için büz döşemek suretiyle işgal ettiğini, yol yaparak ve çevre derelerinin sularının da taşınmaza yönlendirmesi sonucu yağmurlu havalarda davacının evine su basmasına sebep olduğunu ve davalının kamulaştırma yapmadan taşınmazın 3226 m²’lik kısmına toprak doldurmak ve arsa içinde sel suları için büz döşediğini ifade ederek, sonuç itibariyle;   davalının müdahalesinin men'ine, mevcut tesislerin kal'ine, sel sularının taşınmaza verdiği 750,00 TL zarar ve bu zararın tespitiyle ilgili 300,00 TL tespit masrafının ödenmesine, 2002 yılından beri 3226 m²’lik taşınmazın işgali nedeniyle müvekkillerinin faydalanması önlendiğinden uğranılan mahrumiyet zararının tazminine, eski hale getirme bedeli olarak şimdilik 101.967,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi istemiyle 28.5.2008 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            KOCAELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 02.04.2009 gün ve E:2008/168, K:2009/83 sayı ile, dava dilekçesinin geniş bir özetini yaptıktan sonra; davalı vekilinin 09/07/2008 tarihli cevap dilekçesi ile, davacının maliki olduğu Kocaeli İzmit Yeniköy beldesi 200 ada 1 parsel nolu taşınmazın kamulaştırmasından, kavşak yolunun daraltılması nedeniyle vazgeçildiğini, bağlantı yolunun, davacıya ait taşınmaz sahasının dışında istinat duvarı yapılarak geçildiğini, bağlantı yolunun kenarından menfezin dereye bağlantısı yapılamadığı için, mülk sahibi davacının bilgisi ve onayı alınarak davacıya ait taşınmaz içerisinden menfez geçirildiğini, söz konusu menfezin içerisinde taşınmaza zarar verecek su akmadığı gibi menfezin mansap kısmının boş araziye yapıldığını, davacıya ait taşınmaz içerisinde geçici olarak yapılan menfezin kaldırılacağını bildirerek yersiz olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olduğu; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden, çap krokisinin Kadastro Müdürlüğünden celp edilerek dosyaya konulduğu;  Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/12 D. İş sayılı dosyası, Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/824 esas sayılı dosyalarının celp edilerek dosyaya konulduğu; deliller toplandıktan sonra mahallinde 04/11/2008 günü keşif yapıldığı, keşifle ilgili Harita Mühendisi Metin Özaydın’ın 28/01/2009 tarihli rapor ve krokisini, İnşaat mühendisi Nejat Sezer ve Ahin Canel’in 09/02/2009 tarihli raporlarını dosyaya sundukları; toplanan delillere, bilirkişi raporuna, tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; davacının maliki olduğu Kocaeli İzmit Yeniköy 200 ada 1 parsel nolu4344 m²yüzölçümündeki taşınmazın 2056,72 m²’lik kısmının İzmit - Yalova duble yol yapımı nedeni ile kamulaştırıldığı, kamulaştırılan bölümle ilgili davalı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı, kamulaştırma kararından vazgeçilmesi nedeni ile davanın reddine karar verildiği, davalı idarenin, İzmit - Yalova duble yol ve civarında biriken suların tahliyesi için yapmış olduğu menfezi, davacıya ait taşınmaz sınırları içerisinden geçirerek harita mühendisinin rapor ve krokisinde yeşil boyayla boyadığı (B) harfiyle gösterdiği40,40 m²'lik bölüme ve harita mühendisinin rapor ve krokisinde kırmızı boyayla boyadığı ve (A) harfiyle gösterdiği 3226 m²’lik bölüme4.50 mharfiyet toprağı dökmek suretiyle dolgu yaparak tecavüz ettiği, ayrıca davacıya ait taşınmazın doğusunda inşaa edilen köprülü kavşağın bağlantı yolunun yol eğimi ters olduğu, yol eğimi davacıya ait taşınmaza doğru eğik olduğu, yol üzerinde biriken suların, yolun kenarında herhangi bir koruyucu duvar olmadığından, davacıya ait taşınmazın bahçesine dökülerek ve buradan da evine zarar verdiğinin tespit edilmiş olduğu; taraflar arasındaki anlaşmazlığın konusunun, davalı idare tarafından Plan, Projeye uygun olarak yapılan İzmit - Yalova duble yolunun inşası sırasında yol ve civarında biriken suların tahliyesi için yapılan menfezin davacıya ait taşınmaz içerisinden geçirilerek ve davacıya ait taşınmaz içerisine toprak dökmek suretiyle dolgu yaptığı, köprülü kavşağın bağlantı yolunun yol eğimi ters olduğundan, yağmurlu havalarda yol üzerinde biriken suların davacıya ait taşınmaza ve eve zarar verdiğinin anlaşıldığı;  bilindiği gibi Kamu Kurumu tarafından yasalar uyarınca yapılmış tesislerin yapılmasından, kullanılmasından ve bakımından kusurlu bir şekilde doğan zararların ödetilmesi isteklerinin tam yargı davasının konusunu oluşturduğu(Y.5.H.D. 17/10/2000 tarih 2000/12740-15702 sayılı kararı) ve davaya bakmanın idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacılar vekili, bu kez, müvekkillerinin sahibi olduğu, taşınmazın 3226 metrekarelik kısmına davalı idarece yığılan4.5 metreyüksekliğindeki toprak ve dolgu malzemesinin taşınmaz üzerinden kaldırılması, taşınmaz içerisinden geçirilen menfeze ait büzün kaldırılması ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın uğradığı zararın giderilmesi için yapılacak betonarme perde duvarına ait toplam 109.869,05 TL tutarındaki zararın tazmini istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            KOCAELİ 2. İDARE MAHKEMESİ: 04.02.2011 gün ve  E: 2009/1884 sayı ile; dava dosyasının incelenmesinden; Kocaeli İli, Merkez İlçe, S. Yeniköy Köyü, 30.M.II.A pafta, 200 ada, 1 parsel nolu taşınmazın 2067 metrekarelik bölümünün 2002 yılında köprü ve yol yapmak amacıyla davalı idarece kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tesciliyle ilgili olarak Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın, davalı idarenin 23.12.2004 tarih ve 2004/87 sayılı kararıyla kamulaştırmadan vazgeçmesi nedeniyle anılan Mahkemenin 26.07.2005 tarihli, E:2002/824, K:2005/220 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, davacılar vekili tarafından Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2008/168 esasında açılan davada, davalı idarenin müvekkillerinin sahibi olduğu parselin 2056,72 metrekarelik kısmını istimlak etmeden yol geçirmek suretiyle işgal ettiği, bu alanda köprü civarında biriken suları aktarmak için büz döşemek suretiyle ve yol yaparak kısmen işgal ettiğinden ve dere sularının kanal vasıtasıyla taşınmazına boşalmasından dolayı taşınmazın sular altında kalmasına sebep olduğundan müdahalenin men'ine, mevcut tesisinin kal'ine, 101.967,41 TL tazminatın ödenmesine karar verilmesini istediği, anılan Mahkemenin 02.04.2009 tarihli, K:2009/83 sayılı kararıyla davaya bakmanın idari yargının görev alanında kaldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermesi üzerine Mahkemeleri nezdinde bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı;  idarenin kamulaştırma ya da benzeri diğer bir hukuki dayanağı olmaksızın ya da henüz kamulaştırma işlemi tamamlanmadan, adeta tamamlanmışçasına bir kimsenin taşınmazına "geçici veya kesin elkoyması, taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunması"nın idarenin haksız fiillerinden olduğu;  bu durumun "elatma" adıyla fiili yolun bir türünü oluşturduğu,  ağır bir hukuka aykırılık taşıyan elatmada, yasal dayanaktan yoksun ve usul dışı eylemin, idari eylem niteliğini kaybetmiş ve haksız fiile dönüşmüş olduğu;  incelenen olayda, kamulaştırma işlemi tamamlanmadan davacıların taşınmaz malına el atılarak toprak ve dolgu malzemesinin dökülmesi, menfez yapımına yönelik büz döşenmesi olayı haksız eylem niteliğinde olduğundan, davalı idarenin bu haksız eylemi sonucu meydana gelen zararın tazminine yönelik açılan iş bu davanın adli yargıda görülmesi gerektiğinden işin esasının Mahkemelerince incelenme olanağının bulunmadığı;  açıklanan nedenlerle; 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, adı geçen mahkemece yapılacak incelemenin sonucuna göre davanın incelenmesinin bekletilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 02.11.2011 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası  ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, köprü ve yol yapmak amacıyla davacıların sahibi olduğu taşınmazın bir kısmının toprak ve dolgu malzemesi dökmek, köprü bağlantılı yolu geçirmek ve  köprü civarındaki biriken suları aktarmak için büz döşemek suretiyle  kamulaştırma yapılmaksızın davalı idarece işgal edildiğinden bahisle,  davalının müdahalesinin men'i, mevcut tesislerin kal'i ile toprak ve dolgu malzemesi ile taşınmaz içinden geçirilen menfeze ait büzün  taşınmaz üzerinden kaldırılması ve  taşınmaz üzerindeki muhdesatın uğradığı zararın giderilmesi için yapılacak betonarme perde duvara ait gider karşılığı belirtilen miktarın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

            İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının, III. Bölümünde, “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.

            Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

            Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur” denilmektedir.

Köprü ve yol yapımı sırasında mülkiyeti davacılara ait taşınmaza hafriyat dolduran, köprü bağlantılı yolu geçirmek ve  köprü civarındaki biriken suları aktarmak için büz döşeyen kamu idaresinin fiili nedeniyle meydana gelen zararın tazmini söz konusu olduğundan,  davanın  haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı kuşkusuzdur.

Belirtilen duruma ve davanın niteliğine göre, idarenin ayni bir hakka müdahalesinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi işin esasını teşkil etmekte olup, açılan dava ile bir idari tasarrufun iptalinin ya da böyle bir tasarruf  nedeniyle  uğranılan  zararın  tazmininin   istenilmemiş bulunması karşısında, haksız fiilden doğan zararların tazmini davasının, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

          S O N U Ç    : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli 2. İdare Mahkemesi’nce yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.04.2009 gün ve E:2008/168, K:2009/83 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.11.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi