T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2019/667

KARAR NO  : 2019/870      

KARAR TR  : 23/12/2019

 

ÖZET: Davacının tutuklu olarak bulunduğu Ceza İnfaz Kurumunda mektuplarının tarandığını ve arşivlendiğini ileri sürerek, kişilik haklarının zarara uğratıldığı iddiasıyla ve manevi tazminat istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K A R A R

 

          Davacı                              : A.H.I.

          Davalı                           : Adalet Bakanlığı

 

              O L A Y           :Davacı dava dilekçesinde özetle; tutuklu olarak bulunduğu ceza infaz kurumunda tarafına gelen ve tarafından gönderilen mektupların taranması ve arşivlenmesinin haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği ve başkalarınca kötüniyetli olarak kullanılabileceğinden bahisle taranıp arşivlenen mektuplarının sistemden silinmesi ve bu durum nedeniyle 600.000,00-TL manevi tazminatın tarafına ödenmesi istemiyle Adalet Bakanlığına karşı 12/04/2019 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

KOCAELİ 1. İDARE MAHKEMESİ: 29.04.2019 gün, E:2019/417 K:2019/592 sayılı dosyasında "...4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun "İnfaz Hâkimliklerinin Görevleri" başlıklı 4. maddesinde; İnfaz Hâkimliklerinin görevleri şunlardır:

1.Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlan ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.

2.Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahedeye tabi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.

3.Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, tüzük veya yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.

4.Ceza infaz kurumlan ve tutukevleri izleme kurullarının kendi yetki alanlarına giren ceza infaz kurumlan ve tutukevlerindeki tespitleri ile ilgili olarak düzenleyip intikal ettirdikleri raporları inceleyerek, varsa şikâyet niteliğindeki konular hakkında karar vermek.

5.Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak." hükümlerine, "İnfaz Hâkimliğine Şikâyet Ve Usulü" başlıklı 5. maddesinde ise; "Ceza infaz kurumlan ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir. Şikâyet, dilekçe ile doğrudan doğruya infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet başsavcılığı veya ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. İnfaz hâkimliği dışında yapılan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikâyet, tutanağa bağlanır ve bir sureti başvurana verilir. Şikâyet yoluna, kendisi ile ilgili olmak kaydıyla hükümlü veya tutuklu ya da eşi, anası, babası, ayırt etme gücüne sahip çocuğu veya kardeşi, müdafisi, kanuni temsilcisi veya ceza infaz kurumu ve tutukevi izleme kurulu başvurabilir. Şikâyet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkânsız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir." hükümlerine; "İnfaz Hâkimliğince Şikâyet Üzerine Verilen Kararlar" başlıklı 6. maddesinde ise; "Şikâyet başvurusu, 5 inci maddede yazılı sürenin geçmesinden sonra veya infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir işlem veya faaliyete karşı ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder; şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise o mercie gönderir." hükümlerine yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunduğu, cezaevinde tarafına gelen ve tarafından gönderilen mektupların taranması ve arşivlenmesinin haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği ve başkalarınca kötüniyetli olarak kullanılabileceğinden bahisle taranıp arşivlenen mektuplarının sistemden silinmesi ve bu durumdan kaynaklanan 600.000,00-TL manevi tazminatın tarafına ödenmesi istemiyle 21/03/2019 tarihinde davalı idareye yaptığı başvurunun Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 08/04/2019 tarih ve E.621/56275 sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine uğradığı hak mahrumiyeti ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğinden bahisle 600.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile somut olayın birlikte değerlendirilmesinden; bakılan tam yargı davasının cezaevinde tutuklu olan davacının mektupların taranıp arşivlenmesinden kaynaklanan bir manevi tazminat davası olduğu, 4675 sayılı Kanun'un 4. maddesinde tutukluların cezaevine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları... gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak İnfaz Hâkimliklerinin görevleri arasında sayıldığından davacıya cezaevinde gelen ve davacı tarafından cezaevinden gönderilen mektuplarının taranıp arşivlenmesine yönelik şikâyetinden kaynaklanan işbu tazminat davasının görüm ve çözümünde İnfaz Hâkimliklerinin görevli olduğu sonucuna varılmakla davanın görev yönünden reddi gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle; davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a. maddesi uyarınca görev yönünden reddine" dair verdiği karar istinaf edilmeden 11/06/2019 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacının aynı taleple 07/05/2009 tarihinde adli yargıda dava açtığı anlaşılmıştır.

KOCAELİ İNFAZ HÂKİMLİĞİ: 26.06.2019 gün, E:2019/2405, K:2019/3309 sayılı dosyada "İnfaz hâkimliklerinin görev ve çalışma usullerini düzenleyen 4675 sayılı Yasaya göre, infaz hâkimliklerinin temel görevi, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında cezaevi idaresince gerçekleştirilen işlem ve eylemlere karşı yapılan şikâyetleri incelemektir. Bunun dışında 5402 sayılı Yasa ile denetimli serbestlik müdürlüklerinin idari nitelikteki işlem ve eylemlerine karşı ilgililerin şikâyetlerini inceleme görev ve yetkisi infaz hâkimliklerine verilmiştir. Ayrıca 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda infaz hâkimliklerine verilmiş görevler bulunmaktadır.

Belirtilen bu düzenlemeler ayrıntılı olarak incelendiğinde, infaz hâkimliklerine çekişmeli yargı alanına giren herhangi bir görev verilmediği, infaz aşamasında hükümlüler ve diğer ilgililerin idare tarafından gerçekleştirilen işlemlere karşı şikâyetlerini incelemenin infaz hâkimliğinin temel görevi olduğu anlaşılmaktadır.

İnfaz hâkimliklerinde, disiplin cezalarına ilişkin şikâyetler haricinde duruşma yapılmamakta, infaz hâkimliklerinin verdiği kararlar temyiz incelenmesine tabi olmamakta, kararlar yalnızca itirazen ağır ceza mahkemelerince incelenebilmektedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/06/2004 tarih ve 2004/1-110-2004/150 sayılı kararında da, infaz hâkimliklerinin görevinin infaz kuramlarındaki yönetsel işlemlerini şikâyet yolu ile denetlemekten ibaret olduğu belirtilmiştir.

Bu nedenle, talep konusunda Hâkimliğimizin herhangi bir görev ve yetkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Öte yandan 2577 sayılı Yasanın 2/1 -b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal edilen kişiler tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava olduğu ve idare mahkemelerinin görev alanına girdiği belirtilmiştir.

Yine Uyuşmazlık Mahkemesinin 22/10/2018 tarih 2018/581-2018/656 sayılı kararı ile "Konuya ilişkin olarak İnfaz Hâkimliğine şikâyet yoluyla başvurulmuş olması eylemin idari niteliğini ortadan kaldırmamaktadır. Bu itibarla kamu hizmetini yürütmekle görevli kılınmış kamu kurumunun anılan hizmetin yürütülmesi sırasında şikâyet edenin kişilik haklarına verildiğini ileri sürdüğü zararın tazmini istemi yönünde yaptığı başvuru ve kamu hizmetinin yöntemince yapılıp yapılmadığının tespiti İdari Yargı mercileri tarafından idari yargılama usul kanunu kapsamında yapılması gerektiği" gerekçesiyle "Davacının Şikâyetlerinin Reddine, talep konusunda olumsuz yargı yolu uyuşmazlığı bulunduğu anlaşıldığından 2247 sayılı yasanın 15 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra Talep Edilmesi Halinde Uyuşmazlığın Çözümü İçin Dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine Gönderilmesine" kararı vermiş, istinaf edilmeyen kararın 09/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacı idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan kesinleşmiş görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Kocaeli İnfaz Hâkimliğine verdiği dilekçeyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasını talep etmiş olmakla, dava dosyası Yargıtay C. Başsavcılığı aracılıyla Mahkememize gönderilmiş olup, 04.10.2019 tarihinde kayda girmiştir.

              İNCELEME VE GEREKÇE:

              Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 23.12.2019 günlü toplantısında:

              I-İLK İNCELEME:

              Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine adli yargı yerince Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

              II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

              Dava, davacının tutuklu olarak bulunduğu Kocaeli 2 no'lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mektuplarının tarandığını ve arşivlendiğini ileri sürerek, kişilik haklarının zarara uğratıldığı iddiasıyla ve 500.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır.

              2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde idari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklan doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak tanımlanmıştır.

              5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanununun "Hükümlünün mektup, faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkı" başlıklı 68. maddesinde;   (1) (Hükümlü, bu maddede belirtilen kısıtlamalar dışında, kendisine gönderilen mektup, faks ve telgrafları alma ve ücretleri kendisince karşılanmak koşuluşla, gönderme hakkına sahiptir.

              (2) Hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar; mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon olmayanlarda kurumun en üst amirlerince denetlenir.

              (3) Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hareketi içeren mektup, faks ve telgraflar hükümlüye verilemez. Hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilemez.

              Hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar denetime tabi değildir"

              Hükümlerine yer verilmiştir.

              4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde, bu Kanun'un, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik şikâyetleri incelemek, karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulan infaz hâkimliklerine ilişkin hükümleri kapsadığı, "İnfaz Hâkimliklerinin Görevleri" başlıklı 4. maddesinde; hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin saplanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemenin ve karara bağlamanın infaz hâkimliklerinin görevleri arasında olduğu, "İnfaz hâkimliğine şikâyet ve usulü" başlıklı 5. maddesinde, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabileceği hükmü ve “İnfaz Hâkimliğince Şikâyet Üzerine Verilen Kararlar" başlıklı 6. maddesinin 3.fıkrasında, "İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir" hükmü ve son fıkrasında "İtiraz, infaz hâkimliğinin kurulduğu yer ağır ceza mahkemesine (...) yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz” hükümlerine yer verilmiştir.

              Dosyanın incelenmesinden; davacının tutuklu olarak bulunduğu ceza infaz kurumunda kendisine gelen mektupların tarandığı ve arşivlendiği iddiasıyla haberleşme hürriyetinin engellendiğini ileri sürerek 500.000,00 TL manevi tazminat istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

              Bakılan davada, davacının iddiasının yukarıda hükümlerine yer verilen 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunun 4. maddesinde "... gibi işlem ve faaliyetlere ilişkin şikayetleri" karara bağlamanın İnfaz Hâkimliği’nin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden, bu konulardaki şikayetlere bakmakla görevli olan Adli Yargı yerinin aynı şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine de bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmıştır.

              Açıklanan nedenlerle; adli yargının görevli olduğu, Kocaeli İnfaz Hâkimliğinin 26.06.2019 gün ve E:2019/2405, K:2019/3309 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

              S O N U Ç: Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli İnfaz Hâkimliğinin 26.06.2019 gün ve E:2019/2405, K:2019/3309 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 23.12.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye                  

      Hicabi                       Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                  BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

                                    Üye                                Üye                              Üye                  

                                        Aydemir                        Nurdane                        Ahmet

                                          TUNÇ                           TOPUZ                      ARSLAN