Hukuk Bölümü         2012/31 E.  ,  2012/33 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar      :

  Mery. D.

  M.D.

  Mer.D.

  Me.D.

  A.D.

Vekili              : Av. H.Ö.k

Davalılar       : 1- Niğde Belediye Başkanlığı  

Vekilleri          : Av. K.Y. – Av. R.A.

                          2- T.C. Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. M.Ç.

                          3- Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi

Vekili              : Av. S.Ö.

O L A Y          : Davacıların murisi olan ve Niğde Belediye Başkanlığında asfalt makinesi operatörü ve şantiye şefi olarak görev yapan K.D.'in  22.7.2010 tarihinde Niğde Belediyesi'ne ait Yukarıkayabaşı Mevkiindeki çalışmaları yürüten işçileri koordine ettikten sonra asfalt şantiyesine asfalt çıkarmak üzere, belediyeye ait 51 AH 146 plakalı Çelik marka motosikletle Amas yolu üzerinde seyrettiği sırada, yol üzerinde kesişen tren yolunda (hemzemin geçit) tek lokomotif trenin çarpması sonucu hayatını kaybettiği nedeniyle iş kazası ve idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 263.000,00 TL zararın tazmin edilmesi istemiyle K.D.’in mirasçıları tarafından adli yargı yerinde dava açılmıştır.

NİĞDE İŞ MAHKEMESİ (Müstemir Yetkili): 4.5.2011 gün ve E:2010/207, K:2011/90 sayı ile, yapım ve bakımından sorumlu bulundukları yolların demiryolu ile kesiştiği yerlerde alt ve üst geçit yapma, hemzemin geçidi bekçili bariyerli hale getirme ve diğer emniyet tedbirlerini almanın da yer aldığının aşikar bulunduğu, bu durumda belediyenin de hizmet kusuru esasına ve müteveffanın trafik kazası esnasında kullanmış olduğu motosikletin işleteni konumunda bulunması nedeni ile Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre sorumlu bulunduğu, yine davalı belediyeye ait olan ve müteveffanın trafik kazası esnasında kullanmış olduğu motosikletin zorunlu trafik sigorta poliçecisi olan davalı Anadolu Sigorta A.Ş.'nin de, Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ile davalı belediyenin sorumluluğu hususunda yapılan açıklamalar çerçevesinde diğer davalılarla birlikte davacılara karşı poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere tazmin sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmış olup, yukarıda anlatılan kanuni kriterler ile müstekar Yargıtay içtihatları birarada değerlendirildiğinde, davanın, idarenin hizmet kusur esasına göre görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varıldığında mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır. 

AKSARAY İDARE MAHKEMESİ: 3.11.2011 gün ve E:2011/998 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun Değişik 110. maddesinden sözedilerek, davacının davalı idarelerin gözetim ve sorumluluğu altındaki yol kusurundan ve hemzemin geçitte meydana gelen kaza nedeniyle oluştuğu iddia olunan ve 10.6.2011 tarihinde zararın tazmini istemiyle Mahkemelerine açılan davanın görüm ve çözümü görevi adli yargı mahkemelerinin görevine girdiği, öte yandan, davacılar murislerinin ölümünün iş kazası sonucu olduğu, bu nedenle iş hukukuna göre inceleme yapılarak bu hususta tazmin sorumluluğunun işletilmesi gerektiği yönünde talepleri de bulunduğu, bu bakımdan irdeleme yapılması halinde de, davanın görüm ve çözümünde görevli bulunan mahkemenin mahkememiz olmadığı, aksine yukarıda anılan 5510 sayılı Yasa'nın 101. maddesi uyarınca iş mahkemeleri olduğu hususunun da açık olduğu gerekçesiyle Niğde İş Mahkemesi'nin 4.5.2011 tarih ve E.2010/2007 ve  2011/90 sayılı kararı ile adı geçen Mahkeme kendisini görevsiz gördüğünden, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. Maddesi uyarınca dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi' ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 6.2.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyası Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların murisinin, 22.7.2010 tarihinde, hemzemin geçitte, davalı Belediye Başkanlığına ait motosikletle trene çarpması sonucu ölümü nedeniyle oluştuğu ileri sürülen maddi ve manevi zararın davalılar tarafından tazmini istemiyle açılmıştır.

Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

            Buna göre ve idare personelinin dikkatsizlik ve tedbirsizliği sonucu oluşan kişisel kusura değil de, zararın kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında doğduğu nedeniyle idarenin hizmet kusuruna dayanılmış olması karşısında, kamu hizmeti yürüten davalı idarelerin hizmeti yürüttüğü sırada kişilere verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davada, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Yasa’nın 2/1-b maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu açıktır.

Buna karşın, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacıların murisi olan ve Niğde Belediye Başkanlığı’nda asfalt makinesi operatörü ve şantiye şefi olarak görev yapan K.D.'in,  22.7.2010 tarihinde Niğde Belediyesi'ne ait Yukarıkayabaşı Mevkiindeki çalışmaları yürüten işçileri koordine ettikten sonra asfalt şantiyesine asfalt çıkarmak üzere, belediyeye ait 51 AH 146 plakalı Çelik marka motosikletle Amas yolu üzerinde seyrettiği sırada, yol üzerinde kesişen tren yolundan (hemzemin geçit) geçerken tek lokomotif trenin çarpması sonucu hayatını kaybettiği, anılan olay nedeniyle iş kazası ve idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle zararın tazmin edilmesi istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenler ve 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi gözetildiğinde hemzemin geçitte meydana gelen tren trafik kazalarında da bu Kanun hükümlerinin uygulanacağının açık bir şekilde belirtilmiş olması karşısında, uyuşmazlığa konu edilen davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden,  İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İş Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç        : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Aksaray İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Niğde İş Mahkemesi’nin 4.5.2011 gün ve E:2010/207, K:2011/90 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.2.2012 gününde OYBİRLİĞİ  İLE KESİN OLARAK karar verildi.