T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/670

KARAR NO  : 2020/753      

KARAR TR  : 14/12/2020

 

ÖZET: Davacının immatüre dünyaya gelip, kısa süre sonra vefat eden kızının doğum ve ölüm olaylarının nüfusa tescili istemiyleaçılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı                         : M.O.

Vekili                        : Av. A.A. (Adli Yargıda)

Davalı                       : Karşıyaka Nüfus Müdürlüğü (Adli Yargıda)

Davalı                       : Fatih Kaymakamlığı (İdari Yargıda)

 

O L A Y                    :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ilk eşi ile evliliğinden doğan kız çocuğunun doğumdan kısa bir müddet sonra öldüğünü, davacının çocuğun nüfus kaydının olmadığını anlayınca, doğum ve ölüme ilişkin kayıtların doğumun olduğu İstanbul Haseki Hastanesi tarafından en yakın Fatih ilçesi nüfus müdürlüğüne gönderildiğini, ancak Fatih Nüfus Müdürlüğünün yasaya ve ellerindeki maddi kanıtlara aykırı olarak talebi reddettiğini, bu nedenle nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmak zorunda kaldıklarını belirterek, müvekkili M.O. ve eski eşi A.C.'dan 22/08/1988 tarihinde doğan ve aynı gün vefat eden kızı F.O.'ın doğum ve ölümünün tespiti ile nüfusa doğum ve ölümün işlenerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesine/tesciline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 18.07.2019 gün, E:2019/416, K:2019/583 sayılı dosyada “Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 15., 31 ve 33. Maddelerine göre nüfus idarelerine verilmiş idari bir görevdir. Mahkememizin bu konuda herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Nüfus müdürlüğü kendi yaptığı tespitlere göre doğum ve ölüm olayları ile ilgili olarak 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 33 ve bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 69. Maddesine göre işlem yapması gerekmektedir" gerekçesiyle "Davanın Reddine" dair verdiği kararı istinaf edilmeksizin 08/09/2020 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı, bu kez aynı taleple idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 12. İDARE MAHKEMESİ: 06.10.2020 gün ve E:2020/1368 sayılı kararı ile “...Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 22/08/1988 tarihinde doğan ve aynı gün ölen "Fadime" isimli çocuğunun nüfus kaydında olmadığı ve alt soyu olarak yer almadığını öğrenmesi üzerine, anılan nüfus kaydının düzeltilmesi ve söz konusu çocuğunun nüfusa kaydedilmesi istemiyle Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde E:2019/416 esasına kayden dava açıldığı, davada verilen 24.10.2019 tarih ve K:2019/583 sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmemek suretiyle 08/09/2020 tarihinde kesinleşmesi üzerine Mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36'mcı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır." hükmüne yer verilmiştir.

Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun aktarılan hükümlerine göre; nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemiyle açılacak davalarda görevli yargı kolunun adlî yargı olduğu açıktır.

İncelenen uyuşmazlıkla ilgili olarak, davanın, davacının 22/08/1988 tarihinde doğan ve aynı gün ölen "Fadime" isimli çocuğunun nüfus kaydında olmadığı ve alt soyu olarak yer almadığını öğrenmesi üzerine, anılan nüfus kaydının düzeltilmesi ve söz konusu çocuğunun nüfusa kaydedilmesi istemi ile açıldığı, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi talebine yönelik olması bakımından görüm ve çözümünün Adli Yargının görev alanında olduğu, Mahkememiz görev alanına ait olmadığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi uyarınca, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde E:2019/416 esasına kayden açılan davada verilen 24.10.2019 tarih ve K:2019/583 sayılı görevsizlik kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine Mahkememizde açılan işbu davada, görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, Uyuşmazlık Mahkemesince bu konuda karar verilinceye kadar davanın incelenmesinin ertelenmesine" karar vererek, 22/10/2020 gün, 2020/1368 esas no'lu üst yazı ile Mahkememize başvurmuş, başvuru 30/10/2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesinin Burhan ÜSTÜN’ün başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 14.12.2020 tarihli toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının immatüre (28 haftadan önce) dünyaya gelip, kısa süre sonra vefat eden kızının doğum ve ölüm olaylarının nüfusa tescili istemiyle açılmıştır.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun;

Doğum Bölümünün “Bildirim yükümlülüğü ve süresi" başlıklı 15/2 maddesi: "Sağlık kuruluşları ve sağlık kuruluşları dışında sağlık personeli nezaretinde gerçekleşen doğumlar, ilgili sağlık birimince bulunulan yer nüfus müdürlüğüne beş iş günü içinde bildirilir. Bildirimde, doğumun sağlık kuruluşunda veya sağlık personeli nezaretinde olduğunu ispatlayan rapor veya resmî belge ve doğum tescil isteğini belirten form dilekçe yer alır"

Ölüm ve Gaiplik Bölümünün “Bildirim yükümlülüğü ve süresi" başlıklı 31. maddesi:

(1) Ölüm olayını;

a) Şehir ve kasabalarda 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gereğince defin ruhsatı vermeye yetkili olanlar...

c) Hastane ve bakım evi gibi sağlık kurumlarında kurum amirlikleri...

...olayın meydana geldiği tarihten itibaren, dış temsilcilikler ise olaydan haberdar oldukları tarihten itibaren on gün içerisinde Genel Müdürlüğe ya da nüfus müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdürler.

(2) Kanunî süre geçtikten sonra nüfus müdürlüklerine gelen ölümlere ait tutanaklar resmî sağlık kurumları kayıtlarına veya diğer resmî belgelere dayanılarak düzenlenmiş ise nüfus müdürlüklerince kabul edilip işleme alınır.

(3) Yurt içinde meydana gelen ölümlerde, ölüm nerede meydana gelmişse o yerin nüfus müdürlüğüne, ölüm yerinin tespit edilememesi halinde ceset nerede bulunmuşsa o yerin, ölüm bir taşıt içinde olmuşsa bu taşıttan çıkarıldığı yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir.

(4) Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra ölüm olayı işlenir

"Kayıt düzeltilmesi" başlıklı 35. maddesi:

(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak

belgesine uygun olarak düzeltilir.

"Nüfus davaları" başlıklı 36. maddesi: 1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:

a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.

b) (Değişik: 19/10/2017-7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir. Ad değişikliği hâlinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir.

"Tescil görevi ve süre" başlıklı 54. maddesi:(1) Nüfus olaylarını tescil etmekle görevli memurlar, nüfus müdürlüğünde düzenlenen ve aile kütüklerine tescil edilmesi gereken dayanak belgelerini işlem anında, diğer makamlarca düzenlenen dayanak belgelerini ise nüfus müdürlüğüne intikal ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde aile kütüklerine tescil etmekle ve bir örneğini Genel Müdürlüğe göndermekle yükümlüdürler.

Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinin;

"Nüfusta kayıtlı olmayanların ölümü" başlıklı 38. maddesi: (1) Aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişinin ölümüne ilişkin resmî/özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenen ölüm bildirim formlarında yer alan bilgilere göre ölen kişinin önce doğum olayı, sonra da ölüm olayı aile kütüğüne tescil edilir.

Hükümlerini içermektedir.

Dava dosyalarının incelenmesinden; Davacının ilk eşi ile olan evliliğinden immatüre(28 haftadan önce) dünyaya gelen kız çocuğunun, doğumundan kısa bir süre sonra vefat ettiği, buna ilişkin olarak 24/08/1988 tarihli gömme izin kağıdı ve 31/08/1988 tarihli mernis ölüm tutanaklarının düzenlendiği, vefat eden çocuğun izin kağıdına istinaden Kocasinan mezarlığına defnedildiği ancak doğum ve ölüm olaylarının nüfus kayıtlarına işlenmemesi sebebiyle görev uyuşmazlığına konu davaların açıldığı anlaşılmaktadır.

Nüfus Hizmetleri Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Yönetmelik hükümleri uyarınca, nüfus kaydına ilişkin kimi işlemlerin adli, kimi işlemlerin de idari kararlarla yapılması esası benimsenmiştir. Adli yargının görev alanına giren davaların ise (maddi hata dışındaki) nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları olduğu yasa ile açıkça belirlenmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat ve dava dosyaları içeriğine göre ortada düzeltilmesi istenen bir nüfus kaydı bulunmamaktadır. Davacının nüfus kaydı bulunmayan ölen kızı ile ilgili olarak Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 31/4. maddesi gereğince idarece öncelikli olarak bir soruşturma yapılması ve bu soruşturmada elde edilecek bilgilere göre kayıt ile ilgili olarak işlem tesis edilmesi gerekirken, davalı idarenin mevzuatla kendisine verilmiş bir görevi zamanında ve halen yerine getirmemesi sebebiyle açılan davalarda oluşan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde değinilen mevzuat hükümleri uyarınca İdari Yargı mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nin 06.10.2020 gün ve E:2020/1368 sayılı başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

S O N U Ç: Davanın çözümünde İDARİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle, İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nin 06.10.2020 gün ve E:2020/1368 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 14.12.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Burhan

ÜSTÜN

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

  Ahmet

ARSLAN