T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO    : 2021/202

KARAR NO  : 2021/356     

KARAR TR  : 07/06/2021

ÖZET: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca kamulaştırılan ve davacının eskiden maliki olduğu, taşınmazının iade edilmesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

            

Davacı: M.B.

Vekili : Av. Y.S.T.

Davalı: Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü

Vekili : Av. E.G.

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1.Davacı vekili, müvekkilinin Muğla İli, Menteşe İlçesi, Akova Mahallesi, 182 Ada, 2 Parsel sayılı taşınmazının Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu tarafından kamulaştırıldığını ve kamulaştırma bedelinin tespiti için idare tarafından adli yargıda açılan dava sonucu belirlenen bedelin davacının hesabına yatırıldığını, ancak kamulaştırılan taşınmazın 5 yıllık süre içerisinde amacına uygun bir kullanıma tahsis edilmediği iddiasıyla yapılan iade talebinin, taşınmazın başka bir proje kapsamında kullanılacağının belirtilerek reddildiğini ileri sürerek, başvurunun reddine ilişkin 05/11/2018 tarihli ve E.102993 sayılı işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Davalı vekili, süresi içinde verdiği cevap dilekçelerinde, davanın adli yargı yerinde çözülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

3. Muğla 1. İdare Mahkemesinin E.2019/34 sayılı dosyasında, 22/04/2019 tarihli kararı ile, dava konusu işlemin, daha önce kamulaştırılmış olan taşınmazın, 5 yıllık süre içerisinde amacına uygun bir kullanıma tahsis edilmediği iddiasıyla yapılan iadesi talebinin, taşınmazın başka bir proje kapsamında kullanılacağı öne sürülerek reddinden ibaret olduğu, başka bir deyişle, idarece Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesindeki şartların taşınmaz namına gerçekleşmediğine kanaat getirildiği, idarece oluşturulan bu mahiyetteki bir iradeye ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünün ise (adlî yargının değil) idari yargının görev alanına girdiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davalı idarenin görev (yargı yolu) itirazının reddine karar verilmiştir.

4. Davalı vekili tarafından 13/05/2019 tarihinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması isteminde bulunulmuştur.

 

5. Muğla 1. İdare Mahkemesinin 21/06/2019 tarihli ve E.2019/34, K.2019/640 sayılı kararı ile, dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin, daha önce kamulaştırılmış olan taşınmazın amacına uygun bir kullanıma tahsis edilmediği iddiasıyla yapılan iadesi talebinin reddinden ibaret olduğu, bu nitelikteki bir uyuşmazlığın açıkça adli yargı yerlerince çözümleneceğinin belirtildiği gerekçesiyle, görevli yargı yerinde ayrı ve müstakil bir dava açılmakta serbest olmak üzere 2577 sayılı Kanun'un 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

 

6. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 03/10/2019 tarihli ve E.2019/952, K.2019/718 sayılı kararı ile, Uyuşmazlıkta, idarece kamulaştırılan taşınmaza lüzum kalmadığı yolunda bir duyuruda bulunulmadığı gibi böyle bir duyuruya dayalı olarak taşınmazın iadesi konusunda 2942 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bir uygulamada bulunulmadığı görüldüğünden, aynı Kanun’un 24. maddesi hükmüne dayanılarak, görevli yargı yerinin belirlenmesinin mevzuata uygun olmayacağı ve ayrıca davacı tarafından yapılan başvuruda 2942 sayılı Kanun’un 22. maddesinden bahsedilmiş olmasının, görevli yargı yerinin belirlenmesi için gerekçe oluşturmayacağı sonucuna varılmış; davacının başvurusunun idarece, kamu gücüne dayanılarak tesis edilmiş idari işlemle reddedilmesi ve 2942 sayılı Kanun’un 22. maddesinde belirtilen usulde bir iade süreci işletilmemiş olması nedeniyle, dava konusu işlemin yargısal denetiminin idare hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde idari yargı yerlerince yapılması gerektiğinden, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında usul hükümleri açısından hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının idare mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

7.Muğla 1. İdare Mahkemesinin 11/03/2020 tarihli ve E.2020/46, K.2020/294sayılı kararı ile, idarenin kamulaştırdığı taşınmazı 5 yıllık süre içerisinde kamulaştırma amacına uygun kullanmaması halinde iade alma hakkının doğacağının açık olduğu, ancak bu şartın oluşması için başlangıç noktası alınması gereken tarihin davacı tarafından iddia edildiği gibi 2012 yılı olmadığı, sürenin Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/07/2013 tarihli ve E.2012/l 148, K.2013/1053 sayılı kararının kesinleşme tarihi olan 08/09/2015 tarihi ile başlayacağı, bu haliyle davacının başvuru yaptığı 17/09/2018 tarihinde mevzuatla öngörülen 5 yıllık sürenin henüz dolmadığı anlaşıldığından, davacının talebinin reddine dair işlemde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

 

8. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 24/09/2020 tarihli ve E.2020/505, K.2020/685 sayılı kararı ile, İdare Mahkemesince mevzuat hükümleri çerçevesinde usuli işlemleri tamamlanan olumlu görev uyuşmazlığı talebinin değerlendirilmesi amacıyla dava dosyasının yetkili makama gönderilmesi gerekirken, bu usule uyulmadan dosyanın incelemesine devam edilerek hüküm kurulmasında isabet görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüne,mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

9. Muğla 1. İdare Mahkemesinin 05/01/2021 tarihli ve E.2020/1438sayılı kararı ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yönündeki talebin, uyuşmazlık çıkarmaya yetkili makam olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 10 ve 12. maddeleri uyarınca, davalı idarenin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması talebinin değerlendirilmesi amacıyla dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Talebi

 

10. Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma işlemlerine başlandığı, bedel konusunda uzlaşma sağlanamadığından idarece Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil ve kamulaştırma bedelinin tespiti davası açıldığı, mahkemece belirlenen bedelin davacının hesabına yatırıldığı, ancak kamulaştırılan taşınmazın aradan geçen zamana rağmen herhangi bir tahsis işlemine tabi tutulmaması üzerine, davacı tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca taşınmazın kendisine iadesi istemiyle davalı idareye başvurulduğu, başvurunun davalı idarece 05/11/2018 tarihli ve E.102993 sayılı işlemle reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; her ne kadar davacının davalı idareye yaptığı başvuru 2942 sayılı Kanun'un 22. maddesinin uygulanmasının talep edilmesine; dava konusu işlem de bu başvurunun reddine ilişkin ise de, sonuç itibariyle uyuşmazlık Kanun'un 24/2. maddesinde belirtildiği gibi 21, 22 ve 23. maddelerin uygulanmasından kaynaklandığından, davanın çözümünde Kanun'un 24. maddesi uyarınca adli yargı yeri görevli bulunduğu gerekçesiyle, açılan davanın adli yargı yerinde çözümünün gerektiği; 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.

 

III.BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCESİ

 

11. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

 

12. Olayda, her ne kadar, davacı tarafından, kamulaştırılan uyuşmazlığa konu taşınmazın aradan geçen süre içerisinde tahsis amacına uygun olarak kullanılmaması nedeniyle 2942 sayılı Kanun'un 22. maddesi uyarınca tarafına iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle dava açılmışsa da; 2942 sayılı Kanun'un 24. madde hükmü ile Kanun'un 21, 22 ve 23. maddelerinin uygulanmasından doğacak anlaşmazlıkların adli yargı yerince çözümleneceği yolunda özel hüküm getirilmiş bulunduğundan, bu hüküm uyarınca uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğunun açık olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca, yapılan başvurunun kabulü gerektiği yolunda düşünce bildirmiştir.

 

IV. İLGİLİ HUKUK

 

13. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun "idarenin tek taraflı vazgeçmesi" başlıklı 21. maddesi şöyledir:

“İdare kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırma kararı veren ve onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen vazgeçebilir. Şu kadar ki, dava sırasında vazgeçme halinde dava giderleri ile harç, harcanan emek ve işin önemi gözetilerek mahkemece maktuen takdir olunacak avukatlık ücreti idareye yükletilir.”

14. Aynı Kanun'un "vazgeçme, iade ve devir" başlıklı 22. maddesi şöyledir:

(Değişik birinci fıkra: 24/4/2001 - 4650/13 md.) Kamulaştırmanın (…)(3) kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. (Değişik ikinci ve üçüncü cümleler: 10/9/2014 - 6552/100 md.) Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde gerçekleşmesi hâlinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz. (Mülga dördüncü cümle: 10/9/2014-6552/100 md.)

(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer.

 (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz.

Ancak, kamulaştırılan taşınmaz mala kamulaştırmayı yapan idare dışında başka bir idare, kamulaştırma yoluyla gerçekleştirebileceği bir kamu hizmeti amacıyla istekli olduğu takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmayarak bu Kanunun 30 uncu veya 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 23 üncü maddesine göre işlem yapılır.

 

15. Aynı Kanun'un "mal sahibinin geri alma hakkı" başlıklı 23. maddesi şöyledir:

Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22 nci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiç bir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir.

Doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkı düşer.

 (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen süreler geçtikten sonra kamulaştırılan taşınmaz malda hakları bulunduğu iddiasıyla eski malikleri veya mirasçıları tarafından idareden herhangi bir sebeple hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz ve dava açılamaz.

Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz mal birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek yukarıdaki fıkralar buna göre uygulanır.

Özel kanunlarda bu maddenin uygulanmayacağına ilişkin hükümler saklıdır. 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununa dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda ve bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda bu madde hükmü uygulanmaz.

 

16. Aynı Kanun'un "kamulaştırma bedelinden düşülebilecek hasar" başlıklı 24.maddesi ise şöyledir:

"21, 22 ve 23 üncü maddeler uyarınca kamulaştırılmasından vazgeçilen veya geri alınan taşınmaz mal üzerindeki bina, sabit tesisler ve ekili dikili şeyler yıkılmış, sökülmüş veya harap olmuş ise, taşınmaz malın geri alınmasında mal sahibi veya mirasçısı, kamulaştırma tarihindeki değerine göre farkının, ödeyeceği kamulaştırma bedelinden düşülmesini isteyebilir.

Bu madde ile 21, 22 ve 23 üncü maddelerin uygulamasından doğacak anlaşmazlıklar adli yargıda çözümlenir"

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

17. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 07/06/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, anılan Kanun'un 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yapılan görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

18. Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

19. Dava, davacıya ait Kamulaştırılan ve eskiden maliki olduğu taşınmazın Kamulaştırma Kanunu'nun 22.maddesi uyarınca iade edilmesi talebinin reddine ilişkin 05/01/2018 tarih ve 102993 sayılı işlemin iptali iptali istemiyle açılmıştır.

 

20. Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait Muğla İli, Menteşe İlçesi, Akova Mahallesi, 182 Ada, 2 Parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma işlemlerine başlandığı, bedel konusunda uzlaşma sağlanamadığından idarece Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil ve kamulaştırma bedelinin tespiti davası açıldığı, mahkemece belirlenen bedelin davacının hesabına yatırıldığı, ancak kamulaştırılan taşınmazın aradan geçen zamana rağmen herhangi bir tahsis işlemine tabi tutulmaması üzerine, davacı tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesi (bkz.§14) uyarınca taşınmazın kendisine iadesi istemiyle davalı idareye başvurulduğu, başvurunun davalı idarece 05/11/2018 tarihli ve E.102993 sayılı işlemle reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

21. 2942 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 21. Maddesiyle (bkz.§13), kamulaştırma kararı veren mercie her aşamada bu kararından kısmen ya da tamamen vazgeçme yetkisi tanındığı; 2942 sayılı Kanun uyarınca idarenin kamu gücünü kullanarak gerçekleştirdiği tek taraflı işlemlerine karşı açılacak davalarda idari yargının görevli olduğu Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrar kazanmış kararlarıyla sabit olmakla birlikte, Kanun Koyucunun 2942 sayılı Kanun'un 21., 22. ve 23. maddeleri uyarınca açılacak davalarda adli yargının görevli olduğuna dair aynı Kanun'un 24. (bkz.§16) maddesindeki amir hükmü karşısında başvuruya konu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

22. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun kabulü ile davalı idare vekilinin yaptığı görev itirazının reddine ilişkin Muğla 1. İdare Mahkemesinin 05/01/2021 tarihli ve E.2020/1438 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ İle davalı idare vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Muğla 1. İdare Mahkemesinin 05/01/2021 tarihli ve E.2020/1438 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

07/06/2021 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Celal Mümtaz

AKINCI

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN