Ceza Bölümü         2002/31 E.  ,  2002/35 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H. 

            Sanıklar         : 1- M.E.

                                     2- R.Ö.

                                     3- F.Y.

                                     4- Ş.Y.

             OLAY             : İzmit Köseköy Askeri Ceza Ve Tutukevi'nde gardiyan olarak görev yapan sanıklar P. Er M.E. ile P. Er Ş.Y. ve aynı ceza ve tutukevinde koğuş mümessili olan diğer sanıklar ( firar suçundan tutuklu ) P. Er R.Ö. ile (izin tecavüzü suçundan tutuklu) Hv. Er F.Y'ın, Nisan - Ağustos 1995 tarihleri içinde, cezaevinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan Y.P. ve yirmi beş arkadaşından değişik miktarlarda para aldıkları, sanıklardan P. Er M.E.'in gardiyan olarak doğrudan doğruya yada koğuş mümessili olan diğer sanıklar vasıtasıyla tutuklu ve hükümlülere gece yarısı koğuşa girip müessir fiilde bulunup, cebir ve şiddet uygulayarak paraların geri istenmesini önlemek için göz dağı verdiği, aynı sanığın ve diğer sanık P. Er Ş.Y.'nun cezaevi dışından temin ettikleri esrarı birlikte içtikleri ileri sürülerek, sanık M.E.'in eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 209/2(26 kez), 440/2., sanık Ş.Y.’nun eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 209/2, (2 kez), 64 ve 404/2., sanıklar R.Ö. ve F.Y.'ın eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 209/2 (26'şar kez) 64. maddelerince cezalandırılmaları istemiyle 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 24.11.1995 gün ve E:1995/705, K:1995/537 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 İzmit 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce, asker kişi sanıklar M.E. ve Ş.Y.'nun yargılama sırasında terhis edildiği, yüklenen suçların birlikte işlendiği ileri sürüldüğüne ve suçların da askeri suç olmadığı, askeri bir suça da bağlı bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine, sanıklar Ş.Y., R.Ö. ve F.Y.'ın kararı temyiz etmemeleri nedeniyle, görevsizlik kararının kesinleştiği, sanık M.E.'in temyizi üzerine, Askeri Yargıtay 2. Dairesi'nce, sanık hakkında askeri mahkemede esrar içmek ve irtikap (26 defa) suçlarından terhis edilmesinden önce kamu davası açılmış olması ve 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesine göre askeri mahkemenin görevi sona ermeyeceğinden verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı bulunması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce de, haklarında askeri mahkemece görevsizlik kararı verilip, kesinleşen sanıklar, Ş.Y., R.Ö. ve F.Y.'a yüklenen suçlar nedeniyle sanıklardan Ş.'un terhis edilmesinden önce kamu davasının açılmış olması halinde, artık askeri mahkemenin görevinin sona ermeyeceği ve Askeri Yargıtay 2. Dairesi'nin bozma ilâmındaki gerekçelerin, adı geçen üç sanık hakkındaki davada da geçerli bulunduğu açıklanarak görevsizlik kararı verilmiş, Mahkememizin 24.10.1997 gün ve E:1997/58, K:1997/54 sayılı kararıyla, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi hükmü uyarınca, sanıklar terhis edilmeden önce haklarında askeri yargı yerine kamu davası açıldığından, askeri yargı yerince verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi, sanıklar M.E., R.Ö. ve F.Y.'ın yüklenen suçlar nedeniyle cezalandırılmalarına, sanık Ş.Y.'nun beraetine karar vermiş, Askeri Yargıtay 2. Dairesi, 21.6.2000 gün 2000/261-390 sayılı kararıyla, yüklenen eylemlerin askeri bir suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde belirtildiği üzere tüm sanıkların yargılama sırasında terhis edilmeleriyle, askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesildiği gerekçesiyle kararı görev yönünden bozmuştur.

                       15. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 2.11.2000 gün ve E:2000/742, K:2000/570 sayıyla; bozma ilâmında belirtilen hususları tekrar ederek, yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

             KOCAELİ 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 12.6.2001 gün ve E:2001/317, K:2001/200 sayıyla; daha önce Uyuşmazlık Mahkemesi'nce, görevli yargı yerinin belirlendiği, Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının kesin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca,  Mahkememize gönderilmiştir.

             İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Mehmet KAPUSUZ, Tamer KORKMAZ' ın  katılımlarıyla yapılan 7.10.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan UZUNGER'in, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli  yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

 "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir.

             Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanıklara yüklenen suçların askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. Artık, sanıklar hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

 Somut olayda, asker kişi sanıklar hakkında, asker kişilere karşı, askeri mahalde,  askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği ileri sürülen suçlar nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanıkların terhis edildikleri, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır.

 Her ne kadar, Uyuşmazlık Mahkemesi kararları kesin ve mahkemeleri bağlayıcı nitelikte ise de, görev konusu, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her evresinde gözönünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görevi belirleyen kararından sonra dahi, usule ilişkin, özellikle görev konusundaki yasa değişikliklerinin dikkate alınması zorunludur.

             Açıklanan nedenlerle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcüklerinin iptali karşısında, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça  bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

             SONUÇ         : Davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli 2. Ağır Ceza  Mahkemesi'nin  12.6.2001  günlü,  E:2001/317,  K:2001/200 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına,7.10.2002 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  ile karar verildi.