Hukuk Bölümü Hüküm Uyuşmazlığı Olmadığına Dair         1999/5 E.  ,  1999/12 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Hüküm Uyuşmazlığının  Giderilmesini İsteyen ( Davalı ) : TÜRK -TELEKOM,Türk Telekomünikasyon A.Ş.

Vekilleri : Av. M.K., Av. M.B.

                Av. Y.Y., Av. V.E.

               Davacı   : E. Mühendislik  A.Ş.

                Vekili      : Av. A.Ü.

                Sanıklar  : Ç.K. ve B.İ. ( Ankara PTT Başmüdürlüğü Muayene Komisyonu Görevlileri ) 

            OLAY  :Ankara PTT Başmüdürlüğünün, Köytipi  R/L Sistemleri  ile Kırsal Alan Haberleşme Sistemlerinin enerji ihtiyacı için 14.2.1990 ve 24.11.1990 tarihlerinde ihaleler açılmış; ihtiyaç duyulan” doğrultucu” ,” çoklayıcı” ve “ rüzgar jeneratörleri “ cihazlarının imalatı konusunda E. Mühendislik A.Ş. ile iki adet sözleşme imzalanmıştır. 

A) Davacı E. Mühendislik A.Ş. tarafından ;

1)     15.1.1993 günlü dilekçeyle, sözleşme gereği firmalarınca üretilip PTT’ye teslim edilen cihazların ödenmeyen muhtelif fatura bedellerinden oluşan alacakların faizleriyle birlikte tahsiline hükmedilmesi,

2)     15.1.1993 günlü dilekçeyle, teslim alınırken uygun bulundukları halde sözleşmeye aykırı imal edildiklerinden bahisle sözkonusu cihazların fatura bedellerinden indirim yapılacağı ve verilmiş bulunan kati teminatların irat kaydedileceği yolunda PTT idaresince çıkarılan muarazanın men’i,

3)     27.1.1993 günlü dilekçeyle de, sözleşme gereği üretilmiş, ancak teslim edilmemiş olan cihazların prototipinin uygunluğunun tespiti ile bunların teslimi için tevdi mahalli tayinine ve kar mahrumiyetini de içeren mamul mal maliyet bedellerinin tahsiline hükmedilmesi, istemleriyle PTT Genel  Müdürlüğüne ( = Türk Telekomünikasyon A.Ş. )karşı,  adli yargı yerine üç ayrı dava açılmıştır.            

Ankara Asliye 1., 3. ve 5. Ticaret Mahkemelerinin esaslarına açılmış bulunan bu üç

      dava, Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesinin 1996/405 sayılı esasına kayıtlı dosyada birleş-

      tirilerek ,bu Mahkemece görülmüştür.            

                     ANKARA ASLİYE 1.TİCARET MAHKEMESİ :  30, 1.1997 gün ve  E : 1996 / 405 ,

       K: 1997/ 17 sayı ile,             

1)      Alacak davasının kabulü ile fatura bedellerinin faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline;

2)      PTT’ye teslim edilen cihazların sözleşme hükümleri ve teknik şartlara uygunluğu bakımından davacı şirketin haklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davalının çıkardığı muarazanın men’ine ve teminat mektuplarının davacı şirkete iadesine,

3)Davacı taraf davasını atiye bıraktığından birleşen bu üçüncü davanın atiye bırakılmasına,karar vermiş; bu karar,YARGITAY 15.HUKUK DAİRESİNİN 6.5.l997 günlü,E:l997/l882,K:l997/2406 sayılı kararıyla onanmış ve karar düzeltme istemi de 30.6.l997 günlü,E:l997/3009,K:l997/3346 sayılı karar ile reddedilmek suretiyle kesinleşmiştir.

                 B)Ankara Cumhuriyet Savcılığının iddianamesi ile, sözleşme hükümlerine aykırı olarak düşük kaliteli malzemeler kullanarak imalat yapan E. Firmasına 352.275.DEM.fazla ödenmek suretiyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren Teknik İşletme ve Bakım Daire Başkanı Ç.K. ile Grup Mühendisi B.İ.’ın, sözleşmelere aykırı imalatı kabul ederek görevlerini kötüye kullandıklarından bahisle,TCK. 240.maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına talep ve dava edilmiştir.

          ANKARA 16.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ;

a)     30.ll.l994 gün ve l994/l446-2539 sayı ile, sanıkların müsnet suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar vermiş; bu karar,YARGITAY 4. CEZA DAİRESİNİN  28.6.l995 günlü,E:l995/4l84,K:l995/50l8 sayılı kararıyla eksik incelemeye dayandığı nedeniyle bozulmuştur.

b)     8.ll.l995 gün ve l995/768-1111 sayı ile, sanıkların beraatine dair önceki hükmünde direnmiş ise de, YARGITAY CEZA GENEL KURULUNUN 25.3.l997 günlü,l997/45-71 sayılı kararı ile  eylemli uyma nedeniyle ısrar niteliğinde görülmeyen hüküm,özel daireye gönderilmiş;YARGITAY 4.CEZA DAİRESİNCE 24.6.l997 gün ve l997/3652-5680 sayı ile,”sanıkların,E. Firmasına ihale edilen malların yerine daha düşük nitelikte malları şartname hükümlerine uygunmuş gibi teslim aldıklarının dosya içeriğinden anlaşılmasına göre,eylemlerine uyan görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına karar vermek gerekirken,dosyadaki kanıtlara uygun olmayan bir kabul ile beraatlerine hükmolunmasında  isabet bulunmadığı”gerekçesiyle bozulmuştur.

c)      9.l0.l997 gün ve l997/824-990 sayı ile,”Teknik şartnameye uymayan imalatı kabul eden komisyonda sanıklar-uygundur-şeklinde ekspertiz raporu düzenlemişler ve sanık Ç.K. l3.5.l992 tarihinde görevden alınmıştır.Sonraki raporlar,imalatların şartnameye uygun oldukları şeklindedir.Bilirkişi raporları da  bu doğrultudadır.İmalatın şartnameye uygun olduğu saptanmıştır.”gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiş; bu hüküm,YARGITAY CEZA GENEL KURULUNCA l2.5.l998 gün ve E:l998/4-37,K:l998/l68 sayı ile,sanıkların görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia,tanık beyanları,cihazlar üzerinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamına göre sübuta erdiği gerekçesiyle bozulmuştur.

d)     29.9.l998 gün ve l998/786-850 sayı ile, sanıkların,sübut bulan fiil ve eylemlerine uyan TCK.240.maddesi gereğince takdiren 1’er yıl hapis ve l00’er bin lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına  ve takdiren 3’er ay süre ile memuriyetten yoksun kılınmalarına; TCK.59.maddesinin şartları oluşmakla takdiren l/6 oranında ayrı ayrı indirim yapılarak l0’ar ay süre ile hapislerine ve 83.333.’er lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına ve 2’şer ay l5’er gün süre ile memuriyetten yoksun kılınmalarına; 647 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince hürriyeti bağlayıcı cezanın ağır para cezasına çevrilmesine;ve neticeten 647 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince tüm cezaların tesciline karar vermiştir.

Bu karar, sanıklar tarafından temyiz edilmiş olup, Uyuşmazlık Mahkemesine başvuru tarihi itibariyle kesinleşmemiştir.   

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK 

                Türk Telekomünikasyon A.Ş. vekilleri tarafından, Asliye Ticaret ve Asliye Ceza Mahkemelerinin çelişen sözkonusu kararları nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunduğundan bahisle,2247 sayılı Yasanın 24.maddesine göre doğduğu öne sürülen hüküm uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle,l5.1.l999 günlü dilekçe ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına başvuruda bulunulmuştur. 

                 İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün Mustafa

Bumin’ in,Başkanlığında , Üyeler : O. Hulusi Mustafaoğlu, M. Salim Özer, Nursel Aymakoğlu

Zafer  Kantarcıoğlu, Dr.Erol Alpar ve Ertuğrul Taka’ nın katılımlarıyla yapılan 3.5.l999 günlü toplantısında,Raportör-Hakim İsa Yeğenoğlu’nun 2247 sayılı Yasanın 1. ve 24. maddelerine uygun bulunmayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca  görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Danıştay Savcısı Tülin Özdemir’in Yasaya uygun olmayan başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü: 

                  2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 1.maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme olduğuna işaret edilmekte;24.maddesinin 2592 sayılı Kanunla değişik  birinci fıkrası,”1’nci  maddede gösterilen yargı mercilerinden en az ikisi tarafından,görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş,aynı konuya ve sebebe ilişkin,taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir.”hükmünü taşımaktadır.            

                Anılan hükümlere göre,hüküm uyuşmazlığının varlığı için,24.maddede öngörülen koşulların yanısıra  ve öncelikle,uyuşmazlık yaratan hükümlerin 1.maddede gösterilen adli,idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisi tarafından verilmiş olması gerekmektedir. 

                Olayda,hüküm uyuşmazlığına neden olduğu ileri sürülen kararların,sadece adli yargı düzenine dahil bulunan mahkemelerce verildiği;dolayısıyla ortada 1.maddede gösterilen farklı yargı düzenlerine dahil mahkemelerce verilmiş kararlar bulunmadığı anlaşılmaktadır. 

                        Belirtilen durum karşısında,hüküm uyuşmazlığının varlığı için aranan “uyuşmazlık yaratan hükümlerine adli , idari veya askeri yargı merciilerinden en az ikisi tarafından verilmiş olması” koşulu gerçekleşmediğinden, 2247 sayılı Yasanın 1.ve 24.maddesine uygun bulunmayan başvurunun reddi gerekmektedir. 

                        SONUÇ : Uyuşmazlığa konu edilen kararlar aynı yargı düzenine dahil mahkemelere ait olduğundan, 2247 sayılı Yasanın 1. ve 24.maddelerine uygun bulunmayan başvurunun reddine, 3.5.1999 gününde kesin olarak  oybirliği ile karar verildi.