Hukuk Bölümü         2009/2 E.  ,  2009/77 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : M.I.

Davalı            : Divriği Kaymakamlığı

 O  L  A  Y     : Veteriner sağlık raporu olmadan hayvan sevkettiğinden bahisle Divriği Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğünün 11.7.2006 tarih    ve 1882  sayılı işlemi ile davacıya, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca 2.470,00 YTL idari para cezası kesilmiş; davacı, söz konusu idari para cezasına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.  

DİVRİĞİ SULH CEZA MAHKEMESİ; 18.06.2007 gün ve E: 2006/73 D.İş, K: 2006/73 D.İş sayı ile, 5560 sayılı Kanunla değişik 5326 sayılı Kabahatler Kanununun m.27,f.8 gereği mahkemelerinin görevsiz olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.

Davacı bu kez, söz konusu idari para cezasının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            SİVAS İDARE MAHKEMESİ        : 22.04.2008 gün ve E:2007/2006, K: 2008/660 sayı ile; 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3. ve 27. maddelerinden bahisle,     anılan hükümler birlikte değerlendirildiğinde; idari para cezalarına karşı açılan davaların idari yargı merciinde görülebilmesi için; 1- İdari para cezasının düzenlendiği kanunda açıkça görevli mahkemenin idare mahkemesi olarak gösterilmiş olması, 2-  İdari para cezası ile birlikte aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren bir idari kararın da verilmiş olması, şartlarının gerçekleşmesi gerektiğinin anlaşıldığı; bu durumda 5728 sayılı Kanunun 456. maddesi uyarınca, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu uyarınca verilen idari para cezalarına karşı idari yargı mercilerinde dava açılmasına olanak veren yasa hükmünün yürürlükten kaldırıldığının açık olduğu gerekçesiyle;  İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca  davanın görev yönünden reddine karar vermiş;  davacı bu karara itiraz etmiştir.

            SİVAS BÖLGE İDARE MAHKEMESİ; 28.7.2008 gün ve E: 2008/237, K: 2008/246 sayı ile, adli, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan idari yargı merciin, davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varması halinde, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirlenmesi için uyuşmazlık mahkemesine başvurması ve gerekçeli 'kararı, dava dosyası ile birlikte uyuşmazlık mahkemesine göndermesinin gerektiği;  2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İsleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde öngörülen bu yol izlenmeden, tarafları ve konusu aynı olan davada idari yargı merciince de doğrudan görevsizlik kararı verilmesinin; davanın sonuçsuz kalması ve daha da önemlisi davacının, dava açma hakkının tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağı,  bunun da, Anayasanın "Hak arama hürriyetini" düzenleyen 36. maddesine aykırılık oluşturacağı; bu durumda, davacının, küçükbaş hayvanlarını menşe şahadetnamesiz ve veteriner sağlık raporsuz naklettiği gerekçesiyle adına kesilen para cezasının kaldırılması istemiyle Divriği Sulh Ceza Mahkemesine açtığı davada, bu mahkeme tarafından verilen ve kesinleşen görevsizlik kararı üzerine, bu defa Sivas İdare Mahkemesinde açtığı iş bu davada, Sivas İdare Mahkemesi, adli yargı yerinin görevli olduğu kanısına vardığına göre, bu halde görevli merciin belirlenmesi için gerekçeli bir karar ile Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmasının gerektiği; bu itibarla Sivas İdare Mahkemesince 2247 sayılı Yasanın yukarıda anılan 19.maddesi uyarınca bu yol izlenmeden doğrudan davanın görev yönünden reddedilmesinde (görevsizlik kararı verilmesinde) yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.

            SİVAS İDARE MAHKEMESİ; 06.11.2008 gün ve E: 2008/1027 sayı ile; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesinden bahisle ve yargılama sürecine ilişkin Divriği Sulh Ceza Mahkemesi, Sivas İdare Mahkemesi ve Sivas Bölge İdare Mahkemesi kararları özetlenerek;  görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyasının bozma kararı doğrultusunda Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş  olduğu;  açıklanan nedenlerle görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE:

            Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 02.03.2009 günlü toplantısında;

           l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

         İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

            II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör - Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

           Dava, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun 47. maddesine göre verilen para cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

          3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun olay tarihinde yürürlükte bulunan 4648 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle değişik  47. maddenin (b) bendinde,  menşe şahadetnamesiz ve veteriner sağlık raporsuz olup, menşei ile menşeinde salgın hastalık olmadığı tespit edilen hayvanları naklederken veya naklettirirken yakalanan veya ele geçirilen hayvan sahiplerine idari para cezası verileceği kurala bağlanmış; 56. maddesinin 4854 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında, bu Kanunda yazılı olan idari para cezalarının o yerin en büyük mülki amiri tarafından verileceği, verilen idarî para cezalarına dair kararların ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği, bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği, itirazın, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmayacağı, itiraz üzerine verilen kararın kesin olduğu, itirazın, zaruret görülmeyen hâllerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılacağı, bu Kanuna göre verilen idarî para cezalarının 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunacağı öngörülmüşken; 56. madde, 23.1.2008 gün ve 5728 sayılı Kanun’un 456. maddesiyle, “Bu Kanunda yazılı olan idarî yaptırımlara mahallî mülkî amir tarafından karar verilir” şeklinde değiştirilmiştir. 5728 sayılı Kanun hükümleri 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

        Olayda, para cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmış olup; 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nda son haliyle idari para cezasına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.           

       Öte yandan; 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 6.12.2006 günlü, 5560 sayılı Yasa’nın 31. maddesiyle değiştirilen 3. maddesinde  " (1) Bu Kanunun;

            a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

            b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

          uygulanır"; Kanunun “Başvuru yolu” başlıklı  27. maddesinin 1. fıkrasında ise "idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir" düzenlemeleri yer almıştır.

          Bu düzenlemeye göre;  Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

          Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

          Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

          Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

          İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen idari para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde  belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nda da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

       Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

      SONUÇ    : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Sivas İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Divriği Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen 18.06.2007 gün ve E: 2006/73 D.İş, K:2006/73 D.İş sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.03.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.