T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           CEZA BÖLÜMÜ

           ESAS      NO  : 2017/6

           KARAR  NO  : 2017/6 

           KARAR TR   : 20.02.2017

ÖZET: Asker kişi sanıklar hakkında “kasten yaralama” suçu nedeniyle açılan kamu davasının, suçun askeri suç olmaması, askeri suça bağlı bulunmaması ve sanıkların terhis edilmeleriyle askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.                                                                

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

 

            Davacı             : K.H.

            Sanıklar           : 1. S.T.

                                     2. M.Ş.A.

 

OLAY            : Malatya Orduevi Müdürlüğü emrinde görevli sanıklar P.Er S.T. ile P.Er M.Ş.A.’ın, 26.6.2015 günü  saat 01:00 sıralarında, aralarında görev nedeniyle çıkan tartışmanın ardından, sanık P.Er M.Ş.A.’ın aniden diğer sanık P.Er S.T.’ın üzerine atlayarak boğazını sıkması ve yumrukla yüzüne vurması  üzerine,  sanık S.T.’ın da sanık M.Ş.A.’a yumruk savurduğu, olay yerinde bulunan aynı Komutanlık emrinde görevli P.Er S.B.’nın sanıkları ayırmaya çalıştığı ancak baş edemediği ve Orduevi Nöbetçi Amirine bildirdiği, sanıkların  hastaneye sevk edilmeleri üzerine düzenlenen genel adli muayene raporu ve  Malatya Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen kati raporlarına göre,  sanık M.Ş.A.’ın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif olduğunun, sanık S.T.’ın burun kemiğinde kırık görüldüğünün, yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif olduğunun, saptanan kırığın hayat fonksiyonlarının hafif (1) derece etkileyecek nitelikte olduğunun bildirildiği, böylece sanık M.Ş.A.’ın, diğer sanığın yüzüne birden fazla yumruk vurarak sanık S.T.’ı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ve hayat fonksiyonlarını hafif (1) derecede etkileyecek nitelikte burun kemiğinin kırılmasına ve yaralanmasına sebep olmak suretiyle kasten yaralama suçunu işlediği, sanık S.T.’ın da, diğer sanığın kendisine  yumruk atmasının sebep olduğu haksız tahrik altında sanık M.Ş.A.’a yumruk savurmak suretiyle kasten yaralama suçuna teşebbüs etmek suçunu işlediği ileri sürülerek, sanık M.Ş.A.’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun  86/2.  maddesi uyarınca  cezalandırılması, hükmolunacak cezasının Türk Ceza Kanunu’nun  87/3. maddesi uyarınca artırılması, sanık S.T.’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun  86/2 ve 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması,  hükmolunacak cezasından Türk Ceza Kanunu’nun  29. maddesi uyarınca indirim yapılması  istemiyle 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 3.8.2015 gün ve E:2015/140, K:2015/105 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

           

            2. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 28.12.2015 gün ve E:2015/148, K:2015/272 sayıyla; sanıklara yüklenen kasten yaralama suçunun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması, sanık P.Er S.T.’ın 25.12.2015 tarihinde, sanık P.Er M.Ş.A.’ın 6.8.2015 tarihinde terhis edilmiş olmaları karşısında sanıkların askeri yargıda yargılanmalarını gerektiren ilginin sanık P.Er S.T. yönünden 25.12.2015,  P.Er M.Ş.A. yönünden 6.8.2015 tarihinde kesilmesi nedenleriyle, atılı suçlardan sanıkları yargılama görevinin  adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

MALATYA 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 1.2.2016 gün ve E:2016/102, K:2016/150 sayıyla;  sanıkların suç tarihinde asker oldukları, atılı suçtan dolayı yargılama faaliyetlerinin başlayıp sanıklardan S.T.’ın kimlik bilgileri ve savunmasının tespit edildiği, bu aşamada sanıkların terhis olmaları nedeniyle askeri mahkeme tarafından askerlikle ilgilerinin kalmadığı ve yargılamayı sonraki aşamalarda yürütme görevinin adli yargıya ait olduğu belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verildiği açıklanarak, sanıkların atılı suçları  askerlik görevini yerine getirdikleri sırada işledikleri ileri sürüldüğünden ve yargılama faaliyetleri askeri mahkeme tarafından başlatıldığından sanıkları yargılama görevinin askeri  yargı  yerine  ait  olduğu gerekçesiyle  yasa yolu açık olmak üzere görevsizlik  kararı vermiş,  dava dosyası, kendisine gelmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

 

Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 24.10.2016 gün ve E:2016/15,  K:2016/13  sayılı karar  ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde  belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip,  adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, Malatya 4. Asliye Ceza  Mahkemesi’nce, Mahke-memize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler; Kenan YUMUŞAK, Osman ATALAY, Gökhan KARABURUN, Mehmet AVCIOĞLU, Sevilay TEMİZYÜREK BATIR, Remzi İĞREK’in katılımlarıyla yapılan 20.02.2017 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve  adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından esasın incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı  Mustafa KAYAALP’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:    

Anayasanın  “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu   mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

            Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle  “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.

 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

 

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası  açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin “... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ...” tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

 

Sanıklara yüklenen  “kasten yaralama” suçunun 5237 sayılı Türk  Ceza Kanunu’nda  düzen-lendiği, Askeri Ceza Kanunu’nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemin  “askeri suç” olmadığı  kuşkusuzdur. Sanık P.Er S.T.’ın 25.12.2015, sanık P.Er M.Ş.A.’ın 6.8.2015 tarihlerinde terhis edildikleri de dosya içinde mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

 

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanıklara yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 1.2.2016 gün ve E:2016/102, K:2016/150 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 20.02.2017 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

           Başkan

Nuri NECİPOĞLU

 

 

 

 

 

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

                        

 

 

  

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU      

 

Üye

Osman ATALAY

 

 

 

 

 

 

Üye

Sevilay TEMİZYÜREK BATIR

Üye

Gökhan KARABURUN

 

 

 

 

 

 

Üye

Remzi İĞREK