T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2018 / 765

            KARAR NO : 2018 / 786

            KARAR TR: 26.11.2018

ÖZET : Bilkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi olan davacının, 2009-2010, 2010-2011 ve 2013-2014 eğitim-öğretim dönemlerinde ödediği yaz okulu öğretim ücreti ile 2014-2015 güz döneminde ödediği tek ders ücretinin iade edilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

              KARA R                  

                      

 

 

 

 

          Davacı   : H. C. B.

          Vekili    : Av. F. E. B. Y.

          Davalı   : Bilkent Üniversitesi Rektörlüğü

          Vekilleri   : Av. E. B. Av. G. G. Ç.

 

          O L A Y                        : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2008-2015 yılları arasında davalı Vakıf Üniversitesinin Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünde lisans eğitimi aldığını, eğitim süreci içinde, 3 kez yaz okulu, bir kez de tek ders ücreti ödemek zorunda kaldığını, bu durumun Yargıtay içtihatlarında sebepsiz zenginleşme olarak değerlendirildiğini ileri sürerek, 18.055,06 TL nin tahsiline karar verilmesi istemiyleadli yargı yerinde dava açmıştır.

          Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığı ve kamu kurumu niteliğindeki vakıf üniversitesine karşı açılan davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

          ANKARA 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ : 08.05.2018 gün ve E:2018/53 sayı ile;davalı vekilininzamanaşımı ve görev itirazını reddetmiştir.

          Davalı vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki 15.05.2018 havale tarihli dilekçesi üzerine dava dosyası Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

          DANIŞTAY BAŞSAVCISI : "...Anayasanın "Yükseköğretim Kurumlan" başlıklı 130. maddesinin 1. fıkrasında, "Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur."; 2. fıkrasında, "Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile "vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumlan kurulabilir."; 10. fıkrasında. "Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlan, mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumlan için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir." hükmüne yer verilmiştir.

          2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 3/c maddesinde, vakıflar tarafından yüksek öğretim kurumu açılabileceği kabul edilmiş, aynı maddenin (d) bendinde, ayrım yapılmaksızın, üniversitelerin kamu tüzel kişiliğine sahip oldukları belirtilmiştir. Anılan Kanun'un 5/f maddesinde, üniversitelerin kalkınma plan ve programlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesinde Yükseköğretim Kurulunun görüşü veya önerisi üzerine kanunla kurulacağı belirtilmiş olup; aynı Kanun'un 7/d maddesinde. Devlet kalkınma planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesi içinde, yeni üniversite kurulmasına ve gerektiğinde birleştirilmesine ilişkin öneri ve görüşlerin Milli Eğitim Bakanlığına sunulması, bir üniversite içinde fakülte, enstitü ve yüksekokul açılması, birleştirilmesi veya kapatılması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek önerilere dayalı kararlar almak ve gereği için Milli Eğitim Bakanlığına sunmak Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. Anılan Kanun'un Ek 2. maddesinde, vakıfların kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Kanunda gösterilen esas ve usullere uymak kaydıyla yükseköğretim kurumlan kurabilecekleri düzenlenmiş olup; Ek 6. maddesinde, kurulacak yükseköğretim kurununum, vakıf tüzel kişiliği dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olacağı; Ek 11. maddesinde "(Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Yapılan denetimler sonucu faaliyet izninin kaldırılmasını gerektiren durumları tespit edilen vakıf yükseköğretim kurumlan ile kurucu vakıflarına kayyım atanan vakıf yükseköğretim kurumlarının faaliyet izni, Yükseköğretim Kurulunun teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile kaldırılır. Bu durum, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun kuruluş kanununun yürürlükten kaldırılmasının sağlanması için Yükseköğretim Kurulu tarafından Millî Eğitim Bakanlığına bildirilir. Bu şekilde faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kuramlarında kayıtlı öğrenciler Yükseköğretim Kurulu tarafından garantör üniversiteye veya belirlenecek bir Devlet üniversitesine intikal ettirilir."(Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kuramlarının malvarlığı, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun resmî tasfiye hükümlerine göre tasfiye edilir. Resmî tasfiye süreci Yükseköğretim Kurulu tarafından başlatılır. Yetkili ve görevli mahkemece Maliye Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunun birer temsilcisi tasfiye memura olarak atanır. Tasfiye giderleri, tasfiye olunan vakıf yükseköğretim kurumun un malvarlığından karşılanır. Tasfiye işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Tasfiye süresince vakıf yükseköğretim kurumu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilemez, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz dâhil her türlü icra takibatı durur ve yeni icra takibi yapılamaz. Varsa vakıf yükseköğretim kurumu hesaplarına konulan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, hacizler ile blokeler kalkar. Tasfiye süresi boyunca zamanaşımı süresi işlemez."; (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Tasfiye sonucunda kalan malvarlığı kurucu vakfa geçer."; (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Kurucu vakıflarına kayyım tayin edilen veya faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet başkanı ve üyeleri ile tüm yöneticilerinin görevleri kendiliğinden sona erer. ..."(Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin geçici olarak durdurulması hâlinde durdurulma süresince, kurumun idaresi, eğitim ve öğretimi sürdürmek veya tamamlamak üzere Yükseköğretim Kurulunca garantör üniversiteye veya belirlenecek bir Devlet yükseköğretim kurumuna verilir. Bu vakıf yükseköğretim kurumunun kurucu vakfının yönetim organı başkan ve üyeleri ile vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet başkanı, üyeleri ve tüm yöneticilerinin görevleri, faaliyet izninin geçici olarak durdurulması kararı ile birlikte sona erer. Bu kurucu vakfa, Yükseköğretim Kurulu ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğünün talebi üzerine yetkili mahkeme tarafından kayyım atanır.", (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Bu madde kapsamına giren vakıf yükseköğretim kuramlarında eğitim öğretim ücretlerinin belirlenmesine, öğrencilerin nakline, eğitim öğretimin ve diğer işlemlerin aksamadan yürütülmesine ilişkin her türlü tedbirleri almaya ve düzenleme yapmaya Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. (Ek fıkra: 19/11/2014-6569/31 md.)"; Ek 15. maddesinde, vakıf tüzel kişiliğinin herhangi bir şekilde nihayete ermesi halinde, vakıf yükseköğretim kurumu tüzelkişiliğinin devam" edeceği ve vakıf tarafından yükseköğretim kurumu tüzelkişiliğine tahsis edilen her türlü taşınır ve taşınmaz mal, araç-gereç, malzeme, para ve ekonomik değeri olan hakların yükseköğretim kurumunun mülkiyetine geçeceği, bu durumda vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyeti üyeleri ile yükseköğretim kurumu yöneticilerinin seçilmesi yetkisinin, Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğünce bir başka vakfa devredileceği hükme bağlanmıştır.

          Diğer yandan, 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumlan Teşkilatı Kanunu'nun Ek maddelerinde, vakıflar tarafından kurulan üniversitelerin kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kuruldukları hüküm altına alınmıştır.

          Ayrıca vakıflar tarafından kurulacak yükseköğretim kurumlarına Yükseköğretim Kurulu kararı ile "Üniversite" adı verilebileceğini düzenleyen 3589 sayılı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 3. maddesinin, Anayasasının 6, 123 ve 130. maddelerine aykırı olduğu savıyla açılan iptal davasında. Anayasa Mahkemesince verilen 30.5.1990 gün ve E:1990/2, K: 1990/10 sayılı kararda vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişiliğini haiz oldukları belirlenmiştir.

          Görüldüğü üzere, vakıf üniversiteleri, kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumlan için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzelkişiliği haiz olmak üzere kurulmakta olup; bu tüzel kişiliğin de, gerek 2809 sayılı Kanun hükümleri ve gerekse Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca kamu tüzel kişiliği niteliğinde olduğu tartışmasızdır.

          İdari rejime dayalı olarak düzenlenmiş bulunan Türkiye'nin yönetim yapısında, "kamu tüzel kişiliği" idari yargının görev alanının belirlenmesinde kullanılan ölçütlerden bir tanesidir. Kamu tüzel kişilerinin kuruluş amacı kamu yararı; faaliyet konuları ise, kamu hizmetidir. Bu bağlamda. Kamu Tüzel Kişileri, özel hukuk tüzel kişilerine nazaran üstün ve ayrıcalıklı kamu gücüne sahiptirler ve tek taraflı işlemlerle yeni hukuki durum yaratabilirler. Bu nedenle de kamu hukukuna tabidirler.

          Bu haliyle; kamu tüzel kişisi olarak kanunla kuruldukları ve kamu hizmeti sundukları tartışmasız olan vakıf üniversitelerinin, Devlet üniversitelerinden farklı tutulması hukuken olanaksızdır.

          2547 sayılı Kanunun "Öğrencilerden alınacak ücretler mütevelli heyet tarafından tespit edilir." başlıklı Ek 10. maddesinde, "Vakıflar tarafından kurulacak yükseköğretim kurumlan çalışmalarını Devlet yükseköğretim kurumlan gibi, her ders yılı sonunda Yükseköğretim Kuruluna sunarlar. Bu kurumlar mali, idari ve ekonomik konularda Yükseköğretim Kurulunun gözetim ve denetimine tabidirler.", Ek 26. maddesinde, "Üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerinin açmış oldukları yaz okullarına katılacak öğrencilerden, toplam ikiyüzseksen ders saatine karşılık olmak ve 46 ncı madde uyarınca belirlenen yıllık öğrenci katkı payının iki katını aşmamak üzere Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek miktarda yaz okulu öğretim ücreti alınır..." hükmü getirilmiş; Bilkent Üniversitesi Lisans ve Ön Lisans Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin 1.7 ve 1.9 maddelerinde öğretim ücreti düzenlenmiştir.

          Bu bağlamda, davalı Vakıf Üniversitesinin eğitim-öğretim hizmetini yürütürken yukarıdaki mevzuat doğrultusunda aldığını beyan ettiği davaya konu öğretim ücretinin kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun bulunup, bulunmadığının saptanması gerektiği; bu hususların saptanması ise, idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden; 2577 sayılı Yasa'nın 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır” şeklindeki gerekçe ile 2247 sayılı Yasanın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

          Benzer dosyalarda verilen emsal kararlar ile Yargıtay Başsavcılığının bu dosyalardaki görüşleri nazara alınarak, Başkanlıkça 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın yazılı düşüncesi alınmasına gerek görülmemiştir.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 26.11.2018 günlü toplantısında:

          l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı Bilkent Üniversitesi vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde Davalı vekilince başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nindavada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, Bilkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi olan davacının, 2009-2010, 2010-2011 ve 2013-2014 eğitim-öğretim dönemlerinde ödediği yaz okulu öğretim ücreti ile 2014-2015 güz döneminde ödediği tek ders ücretinin iade edilmesi istemiyle açılmıştır.

          Anayasanın "Yükseköğretim Kurumları" başlıklı 130. maddesinin 1. fıkrasında, "Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur."; 2. fıkrasında, "Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir."; 10. fıkrasında. "Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir." hükmüne yer verilmiştir.

          2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 3/c maddesinde, vakıflar tarafından yüksek öğretim kurumu açılabileceği kabul edilmiş, aynı maddenin (d) bendinde, ayrım yapılmaksızın, üniversitelerin kamu tüzel kişiliğine sahip oldukları belirtilmiştir. Anılan Kanun'un 5/f maddesinde, üniversitelerin kalkınma plan ve programlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesinde Yükseköğretim Kurulunun görüşü veya önerisi üzerine kanunla kurulacağı belirtilmiş olup; aynı Kanun'un 7/d maddesinde, Devlet kalkınma planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesi içinde, yeni üniversite kurulmasına ve gerektiğinde birleştirilmesine ilişkin öneri ve görüşlerin Milli Eğitim Bakanlığına sunulması, bir üniversite içinde fakülte, enstitü ve yüksekokul açılması, birleştirilmesi veya kapatılması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek önerilere dayalı kararlar almak ve gereği için Milli Eğitim Bakanlığına sunmak Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. Anılan Kanun'un Ek 2. maddesinde, vakıfların kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Kanunda gösterilen esas ve usullere uymak kaydıyla yükseköğretim kurumları kurabilecekleri düzenlenmiş olup; Ek 6. maddesinde, kurulacak yükseköğretim kurumunun, vakıf tüzel kişiliği dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olacağı; Ek 11. maddesinde "(Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Yapılan denetimler sonucu faaliyet izninin kaldırılmasını gerektiren durumları tespit edilen vakıf yükseköğretim kurumları ile kurucu vakıflarına kayyım atanan vakıf yükseköğretim kurumlarının faaliyet izni, Yükseköğretim Kurulunun teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile kaldırılır. Bu durum, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun kuruluş kanununun yürürlükten kaldırılmasının sağlanması için Yükseköğretim Kurulu tarafından Millî Eğitim Bakanlığına bildirilir. Bu şekilde faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumlarında kayıtlı öğrenciler Yükseköğretim Kurulu tarafından garantör üniversiteye veya belirlenecek bir Devlet üniversitesine intikal ettirilir."(Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumlarının malvarlığı, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun resmî tasfiye hükümlerine göre tasfiye edilir. Resmî tasfiye süreci Yükseköğretim Kurulu tarafından başlatılır. Yetkili ve görevli mahkemece Maliye Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunun birer temsilcisi tasfiye memuru olarak atanır. Tasfiye giderleri, tasfiye olunan vakıf yükseköğretim kurumunun malvarlığından karşılanır. Tasfiye işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Tasfiye süresince vakıf yükseköğretim kurumu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilemez, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz dâhil her türlü icra takibatı durur ve yeni icra takibi yapılamaz. Varsa vakıf yükseköğretim kurumu hesaplarına konulan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, hacizler ile blokeler kalkar. Tasfiye süresi boyunca zamanaşımı süresi işlemez."; (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Tasfiye sonucunda kalan malvarlığı kurucu vakfa geçer."; (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Kurucu vakıflarına kayyım tayin edilen veya faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet başkanı ve üyeleri ile tüm yöneticilerinin görevleri kendiliğinden sona erer. ..."(Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin geçici olarak durdurulması hâlinde durdurulma süresince, kurumun idaresi, eğitim ve öğretimi sürdürmek veya tamamlamak üzere Yükseköğretim Kurulunca garantör üniversiteye veya belirlenecek bir Devlet yükseköğretim kurumuna verilir. Bu vakıf yükseköğretim kurumunun kurucu vakfının yönetim organı başkan ve üyeleri ile vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet başkanı, üyeleri ve tüm yöneticilerinin görevleri, faaliyet izninin geçici olarak durdurulması kararı ile birlikte sona erer. Bu kurucu vakfa, Yükseköğretim Kurulu ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğünün talebi üzerine yetkili mahkeme tarafından kayyım atanır.", (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Bu madde kapsamına giren vakıf yükseköğretim kurumlarında eğitim öğretim ücretlerinin belirlenmesine, öğrencilerin nakline, eğitim öğretimin ve diğer işlemlerin aksamadan yürütülmesine ilişkin her türlü tedbirleri almaya ve düzenleme yapmaya Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. (Ek fıkra: 19/11/2014-6569/31 md.)"; Ek 15. maddesinde, vakıf tüzelkişiliğinin herhangi bir şekilde nihayete ermesi halinde, vakıf yükseköğretim kurumu tüzelkişiliğinin devam" edeceği ve vakıf tarafından yükseköğretim kurumu tüzelkişiliğine tahsis edilen her türlü taşınır ve taşınmaz mal, araç-gereç, malzeme, para ve ekonomik değeri olan hakların yükseköğretim kurumunun mülkiyetine geçeceği, bu durumda vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyeti üyeleri ile yükseköğretim kurumu yöneticilerinin seçilmesi yetkisinin, Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğünce bir başka vakfa devredileceği hükme bağlanmıştır.

          2547 sayılı Kanunun Ek 10. maddesinde, "Vakıflar tarafından kurulacak yükseköğretim kurumları çalışmalarını Devlet yükseköğretim kurumları gibi, her ders yılı sonunda Yükseköğretim Kuruluna sunarlar. Bu kurumlar mali, idari ve ekonomik konularda Yükseköğretim Kumlunun gözetim ve denetimine tabidirler." hükmüne; Ek 26. maddesinde ise, "Üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerinin açmış oldukları yaz okullarına katılacak öğrencilerden, toplam ikiyüzseksen ders saatine karşılık olmak ve 46 ncı madde uyarınca belirlenen yıllık öğrenci katkı payının iki katını aşmamak üzere Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek miktarda yaz okulu öğretim ücreti alınır. ..." hükmüne yer verilmiş, Ek 26. maddeye dayanılarak YÖK tarafından hazırlanan "Yükseköğretim Kurumlarında Yürütülen Yaz Okulları Programları Uygulama Esas ve Usulleri" ile yükseköğretim kurumlarında yaz okullarının açılması, öğrencilerden alınacak öğretim ücretleri, bu programlarda fiilen ders veren öğretim elemanlarına ödenecek ek ders ve sınav ücretleriyle anılan programlarda uygulanacak diğer hususlar ayrıntılı olarak düzenlenmiş, davalı üniversite tarafından, hazırlanan "lisans ve ön lisans eğitim öğretim yönetmeliği"nin 1.7 maddesinde "Bilkent Üniversitesi’nde eğitim-öğretim ücretlidir. Değişik programlara devam edebilmek için ödenecek yıllık eğitim ücreti Mütevelli Heyeti tarafından belirlenir. Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar doğrultusunda kayıt yaptıran öğrenciler, Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti tarafından belirlenen uluslararası öğrenci eğitim ücretine tabi olur. Özel öğrenciler katıldıkları derslerin sayısı ve kredi saati esas alınarak Rektörlük tarafından belirlenen esaslara göre eğitim ücreti öder. Yaz döneminde verilen derslerin ücretleri kredilerine göre Rektörlük tarafından belirlenir" hükmüne yer verilmiştir.

          Diğer yandan, 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu'nun Ek maddelerinde, vakıflar tarafından kurulan üniversitelerin kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kuruldukları hükme bağlanmış olup; Kanunun Ek 5. maddesinde, Ankara’da Hacettepe Çocuk Sağlığı Enstitüsü Vakfı, Hacettepe Tıp Merkezi Vakfı ve Hacettepe Üniversitesi Vakfı tarafından 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlerine tabi olmak üzere, kamu tüzelkişiliğini haiz İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi adıyla bir Üniversite kurulduğu belirtilmiştir.

          Anılan yasal düzenlemelerden, vakıf üniversitelerinin mali ve idari konularda özerkliğe sahip olarak faaliyette bulunduğu; öğrenci ücretlerinin mütevelli heyetince belirlendiği anlaşılmaktadır.

          Vakıf üniversitelerinin, kamu tüzelkişiliğine sahip oldukları ve kamu hizmeti yürüttükleri konusunda kuşkuya yer yok ise de, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 46. maddesine göre Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen öğrenci başına cari hizmet ödeneğinden her yıl Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmiş Devletçe karşılanacak kısmı dışında kalan ve “öğrenci katkısı” olarak adlandırılan ödeme, bu hizmet nedeniyle kanunla getirilen mali bir yükümlülük olmasına karşılık, mütevelli heyetlerince hizmet karşılığı olarak belirlenen ve uyuşmazlığa konu edilen öğrenci ücretleri bu niteliği taşımamaktadır.

          Bu durumda, vakıf üniversitesi ile öğrencisi arasında alacak-borç ilişkisinden doğan yaz okulu ve tek ders ücretlerine ilişkin uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği açıktır.

          Mahkememizin benzer olaya ilişkin verdiği 10/07/2017 gün, E:2017/225, K:2017/428 sayılı emsal kararı da bu yöndedir.

          Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargının görev alanına girdiğinden, Danıştay Başsavcısının 14.09.2018 gün ve E:2018/34 sayılı başvurusunun reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

          S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Danıştay Başsavcısının 14.09.2018 gün ve E:2018/34 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 26.11.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

       Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol     

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye   

                                         Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                               AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ