T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/54

KARAR NO  : 2021/349     

KARAR TR  : 07/06/2021

ÖZET: Davacı Site Yönetimi adına kayıtlı mesken aboneliği için fatura edilen ÇTV ücretine ilişkin faturanın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

 

Davacı     : Ç. H. Sitesi Yöneticiliği

Vekili       : Av.O. Ç.

Davalı      : Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Su ve Atık Su İdaresi

                   Genel Müdürlüğü (ASAT)

Vekili       : Av. A. S. K. K.

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, müvekkili site yönetimi adına kayıtlı 326001843 nolu abone numaralı mesken aboneliği hakkında ÇTV ücretinin alınmadığından bahisle, 2017/7 dönem ile 2018/9 dönemi arasındaki süreç için fatura edilen 49.673,14 TL’lik faturanın hukuka aykırı olduğunu; tahakkuk ettirilen borcun kendilerine değil Ç. T. Sitesi’ne ait bulunduğunu, Ç.Huzur Sitesinin, Ç. T. Sitesi’nden farklı bir tüzel kişiliği ifade ettiğini, farklı bir vergi numarasının olduğunu; borcun dayanağının, ana para borç miktarının, borca karşı yasal başvuru yollarının bildirilmediğini, sondaj ile elde edilen, bahçe sulamasında kullanılıp davalı kurumun kanalizasyon sistemi üzerinden tahliye edilmeyen bir su için ÇTV tahakkuk ettirilemeyeceğini; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin E.2015/17065, K.2015/20387 sayılı kararında da belirtildiği üzere; ÇTV, atık su bedeli adı altında ücret talep edilebilmesi için, atık suyun nasıl ve nereye tahliye edildiğinin tespit edilmesi, davalı idareye ait kanalizasyon sistemi üzerinden tahliye olunmuyor ise kuyu suyu üzerinde de hak iddia edilemeyeceği için,tahakkuk ettirilen faturanın iptalinin gerektiğini; müvekkili site yönetimi de atık suyu davalının atık su sistemi üzerinden tahliye etmediği için tahakkuk ettirilen faturanın haksız ve mesnetsiz olduğunu ifade ederek; 326001843 no.lu mesken mesken aboneliği hakkında ÇTV ücretinin alınmadığından bahisle, 2017/7 dönem ile 2018/9 dönemi arasındaki süreç için tahakkuk ettirilen 49.673,14 TL’lik faturanın iptaline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Antalya 2. İdare Mahkemesi 26/12/2019 tarihli ve E.2019/1197, K.2019/1260 sayılı kararı ile, uyuşmazlığa konu edilen faturanın çevre temizlik vergisine istinaden tanzim edildiği anlaşıldığından, mevzuat uyarınca bu davanın görüm ve çözümünde Vergi Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle 2577 Sayılı Kanun'un 15/1-a bendi uyarınca davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli ve yetkili Antalya Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

3. Davalı vekili, süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

4. Antalya 2. Vergi Mahkemesinin 27/03/2020 tarihli ve E.2020/91 sayılı kararı ile, davalı idarenin görev itirazının reddine ve Mahkemelerinin görevliliğine karar verilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

“2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 6.maddesinde; Vergi Mahkemelerinin, a) Genel bütçeye, İl Özel İdareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, c) diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Anılan madde uyarınca, bir idari davanın vergi mahkemelerinde çözümlenebilmesi için, bu davanın, vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm veya bunların zam ve cezalarına ilişkin olması gerekmektedir.

Uyuşmazlık, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun mükerrer 44 üncü maddesine istinaden davacı adına salınan çevre temizlik vergisinden kaynaklanmaktadır.

Dava konusu uyuşmazlık, yukarıda alıntısı yapılan 2576 sayılı Kanunun 6. Maddesinin (a) fıkrası kapsamında olduğundan, davanın görüm ve çözümünde görevli mahkemenin vergi mahkemesi olduğu sonucuna varılmaktadır.”

 

5. Davalı vekili tarafından, süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

 

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Talebi

 

6. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, 03/07/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun,2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun ve 27/10/2010 tarihli, 27742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin bazı hükümlerine yer verdikten sonra; davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle, 247 sayılı Kanun’un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir. Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin talebin ilgili kısımları şöyledir:

“Mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde; atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin belirlenmesi konusunda anılan hizmetleri sağlayacak idarelere takdir yetkisi verildiği, hizmeti alan gerçek ve tüzel kişilerin ise bu hizmetlere karşılık olarak abone olmak zorunda olduğu; ayrıca, atıksu altyapı yönetimleri ve/veya evsel katı atık idarelerinin hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone ile karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlü olacakları sonucuna varılmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, 326001843 numaralı mesken aboneliği bulunan davacı hakkında çevre temizlik vergisi (ÇTV) alınmadığından bahisle, 2017/7 dönem ile 2018/9 dönem arasındaki süreç için hesaplanan 49.673,14 TL ÇTV'nin ödenmesi gerektiğinin tebliğ olunduğu, davacı ile davalı idare arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu, davacıdan talep edilen ÇTV ücretinin, özel hukuk hükümlerine tabi olan abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.

Somut olay ve mevzuat hükümleri birlikte irdelendiğinde, davalı Antalya Su ve Atıksu İdaresi (A SAT) Genel Müdürlüğü tarafından davacı adına ÇTV tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin; gerek su ve kanalizasyon hizmetleri özel bir kanun ile düzenlenmiş olan ASAT Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilmiş olması, gerekse de taraflar arasında bir abonelik ilişkisinin bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu bedelin, idareyle kişi arasında abonman sözleşmesiyle kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında maliyet-kâr esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak alınan bir ücret olduğunun görüldüğü; anılan işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın görüm ve çözümünün de adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.

Uyuşmazlık Mahkemesinin 26/10/2020 tarihli ve E.-K.2020/576-577 sayılı kararında da benzer hususların vurgulandığı anlaşılmaktadır."

 

III. BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCESİ

 

7. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca 2247 sayılı Kanun’un 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

 

8. 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesi hükmüile2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun bazı hükümlerine yer verdikten sonra, davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle; 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi gereğince yapılan başvurunun reddi gerektiği yolunda görüş vermiştir. Görüşün ilgili kısmı şöyledir:

 

“Davacı site yönetimi adına düzenlenen fatura ile istenilen çevre temizlik vergisi, dayanağını 2464 sayılı Kanundan alan, Kanun hükümleri uyarınca mükellefi adına kayıtlı bulunan abone numarası üzerinden hesaplanan su miktarı üzerinden hesaplanarak tahakkuk ettirilen ve su tüketim bedeline ilişkin fatura ile mükellefine duyurulan bir vergi olup, salt Belediye idaresi ile karşılıklı olarak imzalanan abonelik sözleşmesi gereği kayıtlı bulunulan abone numarası üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmesi nedeniyle özel hukuk ilişkisine dayalı bir ücret olarak kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır. Nitekim, 2464 sayılı Kanunun 98 'inci maddesi ile de hakkında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

Bu durumda, davacı adına 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44'üncü maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen çevre temizlik vergisinin hukuka uygun olup olmadığının tespitine yönelik olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre inceleme yapılması gerekmektedir. Bu yoldaki incelemeyi yapma görevi, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 6'ncı maddesi uyarınca Vergi Mahkemesine verilmiştir.

Bu durumda: davacı tarafından adına tahakkuk ettirilerek fatura edilen çevre temizlik vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde 2577 sayılı Yasanın 2'nci ve 2576 sayılı Yasanın 6'ncı maddesi uyarınca idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır."

 

IV. İLGİLİ HUKUK

 

9. 03/07/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesinin (d) bendinde, "Özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken doğal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak" belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmış iken, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olarak İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

 

10. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’un "Görev ve Yetkiler" başlıklı 2. maddesinin bazı bölümleri şöyledir:

 

"İSKİ'nin görev ve yetkileri şunlardır:

...

b) Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek,

...

d) Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak..."

 

11. Aynı Kanun'un "Gelirler" başlıklı 13. maddesinin bazı bölümleri şöyledir:

 

" İSKİ'nin gelirleri aşağıdaki kaynaklardan sağlanır:

a) Su satışı ve kullanılmış suların uzaklaştırılmasına karşılık, tarifesine göre abonelerden alınacak ücretler,

 

b) Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca, su ve kanalizasyon tesislerinden yararlananlardan ilgili belediye adına alınacak katılma payları..."

 

12. Aynı Kanun'un "Tarife Tespit Esasları" başlıklı   23. maddesi şöyledir:

 

(Değişik: 3305 - 5.6.1986 / m.2) Su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukarların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır. Bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve % 10'dan aşağı olmayacak nispetinde bir kâr oranı esas alınır.

Tarifelerin tespiti ile tahsilâtla ilgili usul ve esaslar bir yönetmelik ile belirlenir.”

 

13. Aynı Kanun'un Ek 5. maddesinde "Bu Kanun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanır" hükmüne yer verilmek suretiyle, 2560 sayılı Kanun hükümlerinin tüm büyükşehir belediyelerinde geçerli olacağı belirtilmiştir.

 

14. 2560 sayılı Kanun çerçevesinde, Bakanlar Kurulunun 94 / 6516 sayılı kararı ile, su ve atıksu hizmetleri ayrı bir kurumsal yapı olarak Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı, kamu tüzel kişiliğinde ASAT Genel Müdürlüğü kurulmuş ve karar 18/02/1995 tarihli ve 22206 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

15. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesi şöyledir:

 

"Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye'ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir."

 

16.27/10/2010 tarihli, 27742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin, "Amaç" başlıklı1.maddesi şöyledir:

 

"(1) Bu Yönetmeliğin amacı; atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin; atıksu altyapı yönetimleri, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler tarafından belirlenmesi, ayarlanması ve uygulanması yoluyla çevresel altyapı hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamaktır."

 

17. Aynı Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4.maddesinin bazı kısımları şöyledir:

 

"(1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;

a) Abone: Su ve atıksu ve katı atık hizmetlerinden faydalanan ve/veya faydalanacak gerçek veya tüzel kişiyi,

b) Atıksu altyapı yönetimleri: Atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve arıtılmış atıksuların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; büyükşehirlerde 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla belirlenen kuruluşları, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahallî İdare Birlikleri Kanununa istinaden bu amaçla kurulmuş idare birlikleri, bunların dışında iskâna konu her türlü kullanım alanında valiliğin denetiminde bu alanları kullananları, serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlükleri, kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı veya yetkili kıldığı birimleri, organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimini, küçük sanayi sitelerinde kooperatif başkanlıklarını, mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanları ve benzeri kullanım alanlarında ise site yönetimlerini veya tesis işletmecilerini,

...

m) Ücret: 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Mükerrer 44 üncü maddesi hükmü gereği çevre temizlik vergisi ile aynı Kanunun 87 nci maddesi uyarınca kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve 2560 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca alınan kullanılmış suları uzaklaştırma bedelini de içerecek şekilde; atıksu ve evsel katı atık ile ilgili verilen tüm hizmetler karşılığında tam maliyet esaslı tarifeye göre belirlenen toplam sistem maliyetini karşılamak üzere evsel katı atık ve atıksu hizmetlerinden yararlananlar tarafından ödenmesi gereken parasal değeri,

ifade eder."

 

18. Aynı Yönetmeliğin "Abonelik" başlıklı 10.maddesi şöyledir:

 

"(1) Atıksu altyapı yönetimlerinin hizmet vermekle yükümlü olduğu tüm gerçek ve tüzel kişilerin abone olması zorunludur."

 

19. Aynı Yönetmeliğin "Hizmet sözleşmesi" başlıklı 12.maddesi şöyledir:

 

"(1) Her bir abone için toplam sistem maliyeti o aboneye verilen veya verilecek hizmete göre hesaplanır. Atıksu altyapı yönetimleri ve/veya evsel katı atık idareleri hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlüdürler.

(2) Sözleşme, abonenin ve/veya atık üreticisinin hangi hizmetlerden yararlandığını ve hangi tarife türü üzerinden ücretlendirileceğini tanımlar."

 

20. Öte yandan, Antalya Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde, su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması ile bu işlemlere ilişkin hizmetlerle ilgili tarifelerin hangi esaslara göre tespit edileceğini ve uygulanacağını belirlemek amacıyla hazırlanan Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliğinin "Tanımlar" kenar başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, Yönetmeliğin uygulanmasında abone kavramının ASAT ile hizmet sözleşmesi yapan gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği vurgulanmış; 6. maddesinin birinci fıkrasında, "su ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan, özel veya tüzel kişilerle su abone sözleşmesi yapılacağı" belirlenmiş, Ek 1. maddesinin birinci fıkrasında ise, "2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 87. ve 88. Maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yeni; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevsi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine ASAT Genel Müdürlüğünce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır." hükmüne yer verilmiştir.

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

21. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 07/06/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılıKanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin anılan Kanun'un 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde aynı İdarece başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

22. Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının,Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

23. Dava, davacı Site Yönetimi tarafından, yönetim adına kayıtlı 326001843 abone numaralı mesken aboneliği için 2017/7 ile2018/9 dönemleri arası için fatura edilen ÇTV (Çevre Temizlik Vergisi) ücretine ilişkin 49.673,14 TL faturanın iptali istemiyle açılmıştır.

 

24. Mevzuat hükümlerine göre; atıksu altyapı tesisleri ile evsel katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle ilgili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin belirlenmesi konusunda anılan hizmetleri sağlayacak idarelere takdir yetkisi verildiği, hizmeti alan gerçek ve tüzel kişilerin ise bu hizmetlere karşılık olarak abone olmak zorunda olduğu; ayrıca, atıksu altyapı yönetimleri ve/veya evsel katı atık idarelerinin hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacak her abone ile karşılıklı sözleşme yapmakla yükümlü olacakları sonucuna varılmaktadır.

 

25. Dava dosyasının incelenmesinden, davalı İdare Abone İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından davacı Site Yönetim Kurulu Başkanlığına gönderilen 23/10/2019 tarihli ve.....-34937 sayılı yazıda;Ç. Site Yöneticiliği adına kayıtlı 326001843 nolu abonenin mesken abonesi olarak kayıtlı olduğu ve 6360 sayılı Yasa ile Kurumlarına devir edildiği tarihten itibaren çıkartılan faturalarda ÇTV ücretinin alınmadığının saptandığı;Çevre Temizlik Vergisinin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun(1) mükerrer 44. maddesi gereği, belediye sınırları içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalardan alındığı, konutlarda ÇTV'ninsu parası ile birlikte tahsil edilmekte olduğu; ÇTV bedelinin bahsedilen yasa gereği her yıl belirlenen oranla mesken abonelerinden 2004 yılından itibaren kullanılan m3 tüketimine göre faturalar ile birlikte tahsil edilerek fatura içeriğindeki ÇTV tutarının ilgili belediyelerce aktarıldığı; yapılan incelemede,site geneline ait su tüketimini şebeke hattı dışında sondaj suyu ile temin edilen ve atıksı ücretinin 326001843 nolu tek aboneden ödendiğinin tespit edildiği, 2018/... dönemine ait 49.673,14 TL ÇTV faturasının 2017/7 dönem ile 2018/9 dönemi arasında kullanılan su tüketim m3 üne göre hesaplanmış ÇTV ücretini kapsadığı ifade edilmiş; bu yazı üzerine, davacı site yönetimi tarafından, "Dava Konusu Olay" bölümünde ayrıntılı olarak belirtilen iddialarla, ÇTV ücretine ilişkin 49.673,14 TL faturanın iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

 

26. ASAT, Anayasa'da belirtilen mahalli müşterek ihtiyaçları karşılamak amacı doğrultusunda belediyelerce yerine getirilen kamu hizmetleri arasında yer alan su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek üzere; Büyükşehir belediyesine bağlı, müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kanunla kurulmuş bir kamu kuruluşudur.

 

27. Böyle olmakla birlikte, bu kuruluşun kişilere sağladığı hizmete ilişkin işlemlerinin yargısal denetimini yapacak yargı düzenini belirleyebilmek için, işlemin özel hukuk ilişkilerinden veya kamusal yetkilerin kullanılmasından doğup doğmadığına bakmak gerekir.

 

28. Bu bağlamda, davalı ASAT Genel Müdürlüğü tarafından davacı site yönetiminden "ÇTV ücreti" adı altında ücret talep edilmesine ilişkin işlemin; gerek su ve kanalizasyon hizmetlerinin özel bir kanun ile düzenlenmiş olan ASAT Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilmiş olması, gerekse de taraflar arasında bir abonelik ilişkisinin bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu bedelin, idareyle kişi arasında abonman sözleşmesiyle kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında maliyet-kâr esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak alınan bir ücret olduğu ve ortaya çıkan uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

29. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca yapılan başvurunun kabulü ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Antalya 2. Vergi Mahkemesinin 27/03/2020 tarihli ve E.2020/91 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

VI. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A.      Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B.      Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Antalya 2. Vergi Mahkemesinin 27/03/2020 tarihli ve E.2020/91 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

07/06/2021 tarihinde, Üyelerden Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ile Ahmet ARSLAN'ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

 

           Başkan                        Üye                               Üye                              Üye

     Celal Mümtaz                  Şükrü                          Mehmet                          Birol     

         AKINCI                     BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye 

                                            Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

Dava dosyasının incelenmesinden, davalı İdare Abone İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından davacı Site Yönetim Kurulu Başkanlığına gönderilen 23/10/2019 tarihli ve.....-34937 sayılı yazıda; Ç.Site Yöneticiliği adına kayıtlı 326001843 nolu abonenin mesken abonesi olarak kayıtlı olduğu ve 6360 sayılı Kanun ile Kurumlarına devir edildiği tarihten itibaren çıkartılan faturalarda ÇTV ücretinin alınmadığının saptandığı; Çevre Temizlik Vergisinin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun (1) mükerrer 44. maddesi gereği, belediye sınırları içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalardan alındığı, konutlarda ÇTV'ninsu parası ile birlikte tahsil edilmekte olduğu; ÇTV bedelinin bahsedilen yasa gereği her yıl belirlenen oranla mesken abonelerinden 2004 yılından itibaren kullanılan m3 tüketimine göre faturalar ile birlikte tahsil edilerek fatura içeriğindeki ÇTV tutarının ilgili belediyelerce aktarıldığı; yapılan incelemede,site geneline ait su tüketimini şebeke hattı dışında sondaj suyu ile temin edilen ve atıksı ücretinin 326001843 nolu tek aboneden ödendiğinin tespit edildiği, 2018/... dönemine ait 49.673,14 TL ÇTV faturasının 2017/7 dönem ile 2018/9 dönemi arasında kullanılan su tüketim m3 üne göre hesaplanmış ÇTV ücretini kapsadığı ifade edilmiş; bu yazı üzerine, davacı site yönetimi tarafından, "Dava Konusu Olay" bölümünde ayrıntılı olarak belirtilen iddialarla, ÇTV ücretine ilişkin 49.673,14 TL faturanın iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

326001843/1 abone no.lu, Ç. Site Yöneticiliği abone ismine tahakkuk ettirilen ve davacı Site Yöneticiliğinden istenilen çevre temizlik vergisi(ÇTV)nin, dayanağını 2464 sayılı Kanundan aldığı; Kanun'a göre, Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların bu vergiye tabi olduğu ve verginin mükellefinin, binaları kullananlar olduğu; konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına hesaplanacağı; belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisini, belirlenen tarife/derece kapsamında hesaplanacağı; su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisinin, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı ve su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği; büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisinin ise 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği belirlenmiştir.

Görüldüğü üzere çevre temizlik vergisi, kayıtlı abonelerin tükettikleri su miktarı esas alınarak hesaplanan ve abonelerin su tüketim bedeline ilişkin fatura ile mükellefine duyurulan bir vergidir. Diğer bir anlatımla, Belediye idaresi ile karşılıklı olarak imzalanan abonelik sözleşmesi gereği kayıtlı bulunulan abone numarası üzerinden verginin tahakkuk ve tahsil işlemleri gerçekleşmektedir. Bu bağlamda ÇTV'nin özel hukuk ilişkisine dayalı bir ücret olarak kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda, 2464 sayılı Kanun uyarınca tahakkuk ettirilerek fatura edilen çevre temizlik vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre inceleme yapılmasının gerektiği;2576 sayılı Kanun'un 6. maddesinde, bir idari davanın vergi mahkemelerinde çözümlenebilmesi için, bu davanın, vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm veya bunların zam ve cezalarına ilişkin olmasının arandığı; buna göre dava konusu uyuşmazlığın da bu kapsamında kaldığı gözetildiğinde, davanın görüm ve çözümünde görevli mahkemenin, idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesi olduğu sonucuna ulaşıldığından, uyuşmazlığın çözümünde adli yargıyı görevli kabul eden çoğunluğun kararına katılmıyoruz.07/06/2021

 

 

 

          Üye                                          Üye                                         Üye

Aydemir TUNÇ                        Nurdane TOPUZ                     Ahmet ARSLAN