Ceza Bölümü         2003/50 E.  ,  2003/48 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Hükümlü       : N.A. 

            O L A Y          : Hükümlü N.A.'ın, asker kişi sanık M.S.Y. ile birlikte işlediği ileri sürülen ırza geçme ve alıkoyma suçları nedeniyle yapılan yargılaması sonucunda, 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce, 4.11.1993 gün ve E:1993/261, K:1993/421 sayı ile sekiz sene dokuz ay ağır hapis ve beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 11.1.1994 tarihinde kesinleşen bu hükmün, İvrindi Kapalı Cezaevinde infazı sırasında Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nin 11.3.1996 gün ve Değ. İş. E:1996/35, Değ. İş. K:1996/37 sayılı kararıyla, 647 sayılı Yasa'nın 19 ve ek-2 maddeleri uyarınca, bihakkın tahliye tarihi 4.9.2001 olan sanığın 12.3.1996 gününden geçerli olmak üzere şartla salıverilmesine karar verilmiştir. 

            Sanığın bihakkın tahliye tarihi olan 4.9.2001 gününden önce deneme süresi içinde 2.6.2000 günü, izinsiz dişi hint keneviri ekmek suçunu işlemesi nedeniyle, Lice Asliye Ceza Mahkemesi'nce 22.3.2001 gün ve E:2000/29, K:2001/50 sayı ile, neticeten on ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu hükmün de 4.6.2002 günü kesinleşmesi üzerine, 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, sanık hakkındaki 11.3.1996 günlü, Değ. İş. E:1996/35, Değ. İş. K:1996/37 sayılı şartla salıverilme kararının geri alınması Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenilmiştir. 

BALIKESİR AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 24.9.2002 gün ve 2002/628 Müt. sayıyla; Yargıtay'ın konuya ilişkin kararlarına göre, hükümlü hakkında mahkumiyet kararını vermiş bulunan askeri mahkemece şartla salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği açıklanarak, “istemin reddine” şeklinde karar vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası,15.Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

15.KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ :16.12.2002 gün ve E:1994/844, K:2002/A-12(160) sayıyla; Uyuşmazlık Mahkemesi'nin çeşitli tarihlerdeki kararlarında belirtilen hususları tekrar ederek, şartla salıverilme kararın geri alınmasına karar verme görevinin şartla salıverilme kararını veren mahkemeye ait olduğu, bu durumun şartla salıverme müessesesinin amacına ve özelliklerine uygun bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Yalçın ACARGÜN'ün Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Erdoğan GENEL, Mehmet Sadık LİMAN 'ın  katılımlarıyla yapılan 29.9.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Önder BAŞOĞUL'un, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine  ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Her ne kadar adli yargı yerince hükümde “mahkemenin görevsizliğine” denmemiş ise de; karar gerekçesinde adli mahkemenin görevli olmayıp, askeri mahkemenin görevli olduğu açıkça belirtildiğinden,”istemin reddine” şeklinde verilen karar görevsizlik kararı olarak kabul edilmiştir. Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:       

Şartla salıverilme, 1.3.1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 16 ile 17. maddelerinde ve daha sonra da 13.7.1965 tarih ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Yasa'nın 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir. 

            647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1712 sayılı Yasa ile değişik 4. fıkrasında; "şartla salıverilmeyi gerektiren mahiyette cezaevi idaresi tarafından verilen gerekçeli mütalaanın, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye tevdi edileceği, mahkeme bu mütalaayı uygun görürse şartla salıverilme kararının derhal yerine getirileceği" hükme bağlanmıştır. 

            Şartla salıverilme kararının geri alınması ise, Türk Ceza Yasası'nın 17. maddesinin 3506 sayılı Yasa ile değişik 1. fıkrasının 1. cümlesinde "şartla salıverilmiş olan hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır." hükmü ile düzenlenmektedir. 

            Şartla salıverilme öğretide, mahkum edildiği  hürriyeti bağlayıcı cezalardan Yasa'nın gösterdiği bir kısmını iyi hal ile kurallara tam uyarak geçirmiş bulunan mahkumun, konulmuş olan şartlara her bakımdan uymaması durumunda geri alınması koşuluyla  mahkumiyet süresini tamamıyla bitirmeden mercii'nce alınacak bir kararla salıverilmesi olarak tanımlanmaktadır. 

Şu halde, şartla salıverilme; ceza hükmünü ve ilgilinin hükümlü sıfatını ortadan kaldırmayıp, ceza süresinin sonuna kadar şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olacak şekilde yeniden kasten suç işlememek ve mecbur olduğu şartları yerine getirmek koşullarıyla tanınan bu haktan yararlanan hükümlü hakkındaki cezanın infaz şekillerinden biridir. 

Olayımızda, ırza geçme ve alıkoyma suçları nedeniyle 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin kararıyla sekiz sene dokuz ay ağır hapis, beş ay hapis cezasına mahkum olan hükümlü N.A.'ın cezasının infaz edildiği cezaevinin bulunduğu yer olan İvrindi ilçesinin bağlısı olduğu ve hükmü veren mahkemenin derecesinde olan Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nce şartla salıverilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 

825 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile, şartla salıverilme kararının verilmesi ve gerektiğinde bu kararın geri alınması, mahkumiyet kararını vermiş olan mahkemenin reisine aittir, denilmek suretiyle, ceza hükmünün infazı şekillerinden olan şartla salıverilmeye ilişkin kararın da cezaya hükmeden mahkemece verilmesi esası kabul edilmiştir.  

Buna karşılık, 647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1712 sayılı yasa ile değişik 4. fıkrasında "...hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye..." denilmek suretiyle şartla salıverilme kararının infazın gerçekleştiği yer mahkemesince de verilebileceği esası getirilmiştir. 

Bu açıklamalar ışığında, her ne kadar ceza kanununun tatbikatına ilişkin bulunan 825 sayılı Yasa'da, şartla salıverilme kararının hükmü veren mahkemece verilmesi esası kabul edilmiş ise de; bu yasadan daha sonra yürürlüğe giren ve infaz hukukuna ilişkin özel yasa niteliğini taşıyan 647 sayılı Yasa'da bu kararın, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkemenin derecesinde bulunan mahkemece verileceğinin öngörülmüş olması karşısında, bu esasa bağlı olarak, şartla salıverilme kararının aynı mahkemece geri alınması, 647 sayılı Yasa'nın gerekçesinde açıklanan 19. maddenin anılan hükmü ile ilgili olarak "uygulamada, infaz yeri ile hükmü veren mahkeme çoğu defa ayrı yerlerde bulunduğundan, hükümlü hakkında meşruten tahliyesine mütedair kararın zaruri gecikmesini bertaraf etmek..." şeklindeki amaca da uygun düşmektedir. 

Ayrıca, 647 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesinde yer alan "diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz" kuralı gözönüne alındığında, uyuşmazlığa konu şartla salıverilme kararının geri alınmasında doğrudan doğruya 647 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde yer alan kuralın uygulanması gerekmektedir.   

 Açıklanan nedenlerle, hükümlünün şartla salıverilmesine Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nce karar verildiğine göre bu kararın geri alınmasına ilişkin davanın da aynı mahkemenin görev alanına girdiğinin kabulü ile Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

 SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ yargı yerinin görevli olduğuna, bu  nedenle Balıkesir  Ağır  Ceza  Mahkemesi'nin 24.9.2002 günlü ve 2002/628 Müt. sayılı  görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, Üyeler Hamdi Yaver AKTAN ile Muvaffak TATAR'ın karşı oyları ile 29.9.2003 günü KESİN OLARAK OYÇOKLUĞU ile karar verildi.