Hukuk Bölümü         2005/7 E.  ,  2005/16 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar       :1- A. D., 2- B. D.3- M.t D., 4- H. D., 5-İ. D., 6- B. D. 7- M.D.

Vekili              : Av. H. A.

Davalılar        : Bölüklü Köyü Muhtarlığı

Vekili             : Av. D. K. 

            O  L  A  Y       : Davacılar tarafından, Malatya İli, Akçadağ İlçesi, Bölüklü Köyü, Sulak (dut) mevkiinde çıkan kaynak suyunu kadimden beri kullandıkları; Bölüklü Köyü Muhtarlığınca bu kaynak suyunun içmesuyu olarak köylerine götürülmesi için çalışma başlatılmak suretiyle müdahalede bulunulduğu ileri sürülerek, davalının vaki müdahalesinin önlenmesine, davalının yapmış olduğu inşaatın kal’ine  karar verilmesi istemiyle Bölüklü Köyü Muhtarlığı aleyhine, 9.8.2002 tarihinde adli yargı yerinde dava açılmıştır

AKÇADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, 9.9.2004 gün ve E: 2002/168; K: 2004/476 sayı ile,  olayda su kaynağının Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce tahsis edildiği anlaşıldığından, davanın idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle Mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, anılan karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacılardan, A. D., İ. D.ve M. D. vekilince,  suya vaki müdahalenin önlenmesine karar verilmesi istemiyle davalı köy muhtarlığına karşı, 29.12.2004 tarihinde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

MALATYA İDARE MAHKEMESİ; 3.2.2005 gün ve E: 2004/2313 sayı ile, olayda bir yönetsel işlemin iptalinin istenilmemiş olması karşısında, su kaynağına müdahale ile ortaya çıkan hak savına dayanan müdahalenin men’i davasının özel hukuk hükümleri çerçevesinde adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkemelerinin görevli olmadığı, ancak adli yargı yerince daha önce görevsizlik kararı verildiği ve kesinleştiğinden söz ederek, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesine göre görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, bu konuda karar verilinceye değin işin incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.       

İNCELEME VE GEREKÇE   : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün, Cafer ŞAT’ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 7.3.2005 günlü toplantısında;

I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen “tarafların aynı olması” koşulunun 19. maddeye göre yapılan başvuruda da aranması gerekmekte olup, olayda davacılar A. D., İbrahim D. ve M. D. yönünden her iki yargı yerinde açılmış olan müdahelenin men’i davası bakımından tarafların aynı olması koşulunun gerçekleştiği gözönüne alınarak, İdare Mahkemesince anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir  noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör–Hakim Murat H. YURDAKÖK’ün davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan;

- ilgili Başsavcılarca görevlendirilen  Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki  yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, davacıların su üzerindeki kadim sulama ve içmesuyu haklarına davalı köy muhtarlığınca vaki müdahalenin önlenmesi isteminden ibarettir.

            Yönetimin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, yönetsel eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; yönetimce herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü savıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk  hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Olayda, yönetimin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1. maddesinde sayılan idari davalardan birisi açılmadığı gibi, kamu hizmetinin yasa ile yönetime görev olarak verilmiş olması ya da suyun köye tahsisi yolunda karar alınmış bulunması, bir ayni hakka yapılan müdahalenin önlenmesi için açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi için yeterli sayılmaz.

            Belirtilen duruma göre, davacıların kadimden beri yararlandıklarını ileri sürdükleri suyun davalı köy muhtarlığınca köye içmesuyu olarak götürülmek suretiyle yapılan müdahalenin önlenmesine yönelik bulunan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, Malatya İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Akçadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ         :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Malatya İdare Mahkemesinin başvurusunun KABULÜ ile, Akçadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 9.9.2004 gün ve E: 2002/168; K: 2004/476 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.3.2005 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE  karar verildi.