Ceza Bölümü         2010/22 E.  ,  2010/22 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Sanıklar         : 1- S.K.

                           2- K.Ö.

                          3- A.G.

             O L A Y          : Genç İlçe Jandarma Komutanlığı’na gelen bir ihbar nedeniyle, aynı Komutanlık emrinde görevli sanıklar J. Ulş Er S.K., J. Er K.Ö. ve J. Er A.G. hakkında kullanmak maksadıyla uyuşturucu madde bulundurmak, alkol içmek ve cep telefonu bulundurmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar etmek suçlarından soruşturmaya başlayan 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, emre itaatsizlikte ısrar suçundan yürütülen soruşturmanın ayrılmasına ve ayrı bir esastan yürütülmesine karar verildikten sonra, sanıkların kan ve idrar tahlilleri yapılmak üzere sevk edildikleri 1000 Yataklı Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin raporları ile 26.1.2008 günü esrar maddesi kullanmış olduklarının tespit edildiği, ancak 29.1.2008 günü sanıkların terhis edilmiş olmaları nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği Genç Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, sözü edilen hastane raporları ile tespit edilen durum nedeniyle sanıkların kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işledikleri ileri sürülerek eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 63 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 4.12.2008 gün ve E: 2008/342, K: 2008/138 sayılı iddianame ile kamu davası açılmıştır.           

            GENÇ SULH CEZA MAHKEMESİ: 18.12.2008 gün ve E:2008/160, K:2008/144 sayı ile, dosya içinde bulunan “emniyet ve kaza önleme özel talimatı” başlıklı belge ve ekinde yer alan “tebliğ tebellüğ belgesi” başlıklı emir çizelgesinde “esrar, eroin, kokain gibi benzeri uyuşturucu madde ve hapları kullanmayacağım” emrinin bulunduğu, sanıkların kışla içersinde esrar kullanmalarının bu emre itaatsizlik ettikleri ve emre itaatsizlik suçunu işledikleri anlamına geldiği, kışla içersinde esrar kullanmak suçunun 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi anlamında askeri suç olan emre itaatsizlik suçu ile bağlantılı olduğundan askeri mahkemenin görevinin sona ermediği açıklanarak sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

8.KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 17.12.2009 gün ve E:2009/1691,    K: 2009/1253 sayı ile, sanıklara yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olmaları nedeniyle sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA’nın, katılımlarıyla yapılan 03.05.2010 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelen-mesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ’ın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Kamil SEVİMLİ’nin davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanıklara yüklenen eylemin emre itaatsizlikle ısrar suçu ile bağlantılı olduğu ve 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi hükmüne göre askeri mahkemenin görevinin sona ermeyeceği gerekçesine yer verilmiş ise de, sanıklar hakkında esrar maddesi kullanmış oldukları tespit edilerek bu eylemlerinden dolayı, emre itaatsizlikte ısrar suçu nedeniyle açılmış bir kamu davası bulunmadığı, sanıklar hakkında kullanmak maksadıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, bu suçun da 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanunu’nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemin “askeri suç” olmadığı açıktır. 

Öte yandan, sanıkların yargılama aşamasında terhis edildikleri dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş olup, somut olayda sanıklara yüklenen eylemin askeri suç olmadığı sonucuna varıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Genç Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın  çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Genç Sulh Ceza Mahkemesi’nin 18.12.2008 gün ve E: 2008/160, K:2008/144 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 03.05.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.