Ceza Bölümü         2002/30 E.  ,  2002/24 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Sanık             : L.Y.

             OLAY             : Erzincan İl J. K. Krh. ve Srv. Bl. Komutanlığı emrinde görevli  J.Er iken 28.11.1993 günü terhis edilen L.Y.'ın, 4.9.1998 günü, işyerinde yapılan aramada değişik çap ve marka 49 adet dolu fişek bulunduğu, sanığın beyanlarından bu mermileri askerlik görevini yaptığı sırada operasyona katılan arkadaşlarından hatıra olarak saklamak maksadıyla aldığının anlaşıldığı, böylece, askeri eşyayı gizlemek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu'nun 131/1, 2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle 3. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 17.11.1999 gün ve E:1999/878, K:1999/224 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

             3. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 25.7.2001 gün ve E:2001/33, K:2001/143 sayıyla; sanığın suç tarihinde askerlikle ilişiğinin kesilmiş olduğu, bu nedenle Askeri Ceza Kanunu'nun 192. ve 353 sayılı Yasa'nın 11. maddeleri uyarınca yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

             DÜZCE 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ : 24.10.2001 gün ve E:2001/643, K:2001/788 sayıyla; sanığın asker kişi olduğu sırada askeri eşyayı gizlemek suçunu işlediği, bu nedenle, yargılama görevinin  askeri  yargı yerine  ait  olduğu  gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş,  kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

             İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Samia AKBULUT'un Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ' ın  katılımlarıyla yapılan 27.5.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Haluk ZEYBEL 'in, davanın çözümünün askeri yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.       

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.

 (Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı  kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir.) 

Sanığa yüklenen eylem ise, askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesinden önce, yani askerlik hizmetini yaptığı sırada, operasyona katılan arkadaşlarından hatıra amacıyla alıp sakladığı ve terhisinden sonra işyerinde yapılan aramada ele geçen askeri eşyayı gizlemektir. Bu nedenle sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin terhis sebebiyle kesilmiş olması, askerken işlediği iddia edilen askeri suç kapsamındaki askeri eşyayı gizlemek suçuna ilişkin davaya askeri mahkemenin bakma görevini değiştirmeyeceğinden, askeri mahkemenin sanığın suç tarihinde askerlikle ilişiğinin kesilmiş olması (suçu işlediği sırada sivil kişi konumunda olması) ve bu itibarla Askeri Ceza Kanunu'nun 192 ve 353 sayılı Kanunun 11 nci maddeleri uyarınca davada adli yargı yerinin görevli olduğuna ilişkin kararı yerinde görülmediğinden 3.Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

             SONUÇ         : Davanın çözümünde aSKERİ yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle 3. Ordu Komutanlığı Askeri  Mahkemesi'nin  25.7.2001  günlü,  E:2001/33, K:2001/143 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, 27.5.2002 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ   ile karar verildi.