Hukuk Bölümü         2013/1105 E.  ,  2013/1254 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : E.G.

Vekili      : Av. A.Y.

Davalı      : Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı

Vekili      : Av. A.K. 

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde;  müvekkilinin dava konusu  27979 Ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın  hissedarı olduğunu, dava konusu taşınmazın imar planında “ Park ve Spor Alanı” olarak ayrıldığını, dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını ancak kullanım hakkının imar düzenlemesi nedeni ile kısıtlandığını, bu nedenle davacının  zarar gördüğünü belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000,00 TL tazminatın davanın açılmasından kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürede yasal faizi ile birlikte, kararın kesinleşmesinden sonra ise TC Anayasası’nın 46/son maddesi gereğince  amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve taşınmazın tapusunun iptali ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi istemi ile adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 24.01.2013 gün 2012/542 esas sayılı kararı ile görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine  dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca,  olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.7.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME:Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava,  davacının taşınmazına, imar planında “Park ve Spor Alanı”nda kaldığı belirtilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın imar planında “Park ve Spor Alanı”nda kalan kısmı bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000,00 TL tazminatın davanın açılmasından kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürede yasal faizi ile birlikte kararın kesinleşmesinden sonra ise TC Anayasası’nın 46/son maddesi gereğince  amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi ve taşınmazın tapusunun iptali ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

                3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

                Dosya kapsamında bulunan Çankaya Belediye Başkanlığı‘nın 17.12.2012 tarih ve M.06.6Çan0.13.04.01/35354-3227 sayılı yazısından; dava konusu taşınmazın ilk olarak imar planında ”Park ve Spor Alanı” olarak ayrıldığı ve 27979 Ada 3 parsel numarasını aldığı, ancak Ankara 6.İdare Mahkemesi’nin 28/7/2011 tarih ve E: 2011/1141, K: 2011/1157 sayılı kararı ile, bu proje kapsamında yapılan parselizasyon planının iptaline karar verdiği, bu karar üzerine Belediye Encümeninin 10.05.2012 tarih ve 2853 sayılı kararı ile kabul edilen ve 5126 sayılı Ankara Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/b maddesi gereği Ankara Büyükşehir Belediyesi Encümeni’nin 26/07/2012 tarih ve 1286 sayılı kararı ile onanan,81156/8 numaralı geri dönüşüm planı ile dava konusu parselin eski mülkiyeti olan 27979 Ada 2 parsele döndüğü; Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın 10.12.2012 tarih ve M.06.0.ABB.0.13.05.UİP.2012/(27979/3/7119-21364 sayılı yazısında; dava konusu 27979 Ada 3 parselin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın 02.11.1995 günlü yazısı ile onaylanan 1/1000 ölçekli imar planında “Park ve Spor Alanı” kullanımında kaldığının bildirildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan 11.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın parsel numarasındaki değişikliğe değinilmemekle birlikte dava konusu taşınmazın imar planında “Park ve Spor Alanı”nda kaldığının belirtildiği anlaşılmıştır.

Tüm bu bilgi ve belgeler ışığında dava dosyası incelendiğinde; olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında “Park ve Spor Alanı”nda kaldığı, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedarı olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup; belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik kısmı yönünden davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin görev itirazının Ankara 25.  Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın tazminata ilişkin kısım yönünden kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE ilişkin Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.01.2013 gün ve E:2012/542 sayılı KARARININ TAZMİNATA İLİŞKİN KISIM YÖNÜNDEN KALDIRILMASINA, 1.7.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.