T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

        HUKUK BÖLÜMÜ

        ESAS   NO : 2018/114

        KARAR NO : 2018/99

        KARAR TR: 26.02.2018

 

 

 

ÖZET: Davacının Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Gençlik ve Çocuk Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Gençlik Merkezi’nde sözleşmeli el sanatları öğretmeni olarak görev yapmakta iken iş akdinin feshedilmesi nedeniyle, çalışma süreci boyunca işçilik haklarının tam olarak ödenmediği iddiası ile eksik ödenen kıdem tazminatı alacağı ile manevi tazminatın faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

KARAR

 

             

 

Davacı       : N. Pi

Vekili       : Av.İ. M. K.

Davalı      : Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av. M. A.

 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 23 Mart 2009 - 29 Şubat 2016 tarihleri arasında, davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesine bağlı merkezlerde "sözleşmeli el sanatları öğretmeni" olarak kesintisiz çalıştığını, işe girdiği dönemden itibaren 2 yıl süre ile Yenimahalle Aile Yaşam Merkezi’nde daha sonra Ulus Gençlik Merkezi'nde 4 yıl, son bir yıllık dönemde kendi isteği dışında sık sık yapılan atamalar, fiziksel şiddet, hakaret, kötü muamele ve psikolojik baskılarla sistematik ve uzun süreli olarak uygulanan “mobbing”e maruz kaldığını, çalışma yerinin sık sık değiştirildiğini, mobbing amaçlı atamalar ve olaylar zincirinin kuruma bağlı Yenimahalle Gençlik Merkezi'ne gönderilmeyle başladığını, ardından Birlik Mahallesi Bilgi Erişim Merkezine daha sonra Varlık Şefkat Evine yollandığını ve son olarak da Elmadağ ilçesindeki bir başka birime atandığını, fiziksel kötü çalışma şartlarının olduğu ortamda çalıştırıldığını, amiri konumunda bulunan kişinin "seni o odadan çıkartmayacağım, kafayı sıyırana kadar orada kalacaksın", "kapıyı açarken niye gıcırdatıyorsun", "buradaki tuvalet ve lavabolar bize aittir. Sen çatı katındakini kullanacaksın”, "beni görünce ayağa kalkacaksın, sen ayakta durmayı seversin" gibi sözlerine maruz kaldığını, yine amiri konumundaki kişi ve 3 çalışma arkadaşının fiziksel saldırısına maruz kaldığını ve saldırıya ilişkin ceza yargılamasının Ankara 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/825E sayılı dava dosyası ile derdest olduğunu, amir konumundaki kişinin de kötü muamelelerine maruz kaldığını, psikolojik taciz kapsamında hakkında çıkarılan yersiz dedikodular, çalışma arkadaşları tarafından dışlanma ve amir tarafından azarlanma ile toplumdan ve çalıştığı yerden soyutlandığını, kendine güven duygusunu yitirdiğini ve günlük yaşamdaki ilişkilerinde problem yaşamaya başladığını, istifa etmekten başka çaresinin kalmadığını, Ankara 16. Noterliği’nin 04.04.2016 tarih ve 06819 yevmiye no.lu ihtarnamesiyle kıdem tazminatının ödenmesi talebinde bulunduğunu, haklı nedenle iş akdini 29.02.2016 tarihinde feshettiğini beyan ve iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müşterek ve müteselsilen 10.000,00.-TL manevi 200,00.-TL kıdem tazminatıniş akdinin feshi tarihinden itibaren yasal faizden az olmamak üzere bankalarca uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyleadli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 24. İŞ MAHKEMESİ : 11.5.2017 gün ve E:2016/1245, K:2017/275 sayı ile, davacının Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden çalışmış olduğu dönemlerde sigortalı olması ve sigorta primlerinin yatırılması yasal bir zorunluluk olup, iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermediği; böylelikle davacının işçi olmadığı, statü hukukuna bağlı çalıştığı anlaşıldığından mahkemelerinin görevsizliğine, davanın İdari yargının görev alanına girmesinden dolayı HMK 114/b ve HMK 115/2 maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 16. İDARE MAHKEMESİ: 28.12.2017 gün ve E:2017/2515 sayı ile, davacının statüsü dikkate alındığında ve iş mevzuatından kaynaklanan talepleri gözetildiğinde; uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiş, aynı mahkemenin 24.1.2018 tarih ve E:2017/2515 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 12.2.2018 tarihinde kayda girmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 26.02.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Gençlik ve Çocuk Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Gençlik Merkezi’nde sözleşmeli el sanatları öğretmeni olarak görev yapmakta iken iş akdinin feshedilmesi nedeniyle, çalışma süreci boyunca işçilik haklarının tam olarak ödenmediği iddiası ile eksik ödenen kıdem tazminatı alacağı ile manevi tazminatın faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…” denilmiş, aynı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” Başlıklı 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılıKanunun3.maddesinde;kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79.madde ile başlayanDördüncü Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür” denilmiştir.

Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1.maddesinde,Kanunun amacının,işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; aynı zamanda, bakılan davanın da konusunu oluşturan“İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi” hususuna Kanunun 8.maddesi ve devamında, kıdem tazminatı,ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanunun değişik maddelerinde yer verilmiştir.

Diğer taraftan; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.

Bu mahkemeler:

A) (Mülga: 18/10/2012-6356/81 md.)

B) İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar.

İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, temsilci üyeler alınmaksızın, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.

Fiili ve hukuki imkânsızlıklar dolayısıyla iş mahkemesinin toplu olarak görevini yapamadığı hallerde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/39 md.) Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.” denilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacının 2009-2016 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesinde sözleşmeli el sanatları öğretmeni olarak çalıştığı; davanın, fiilen çalışmış olduğu günler için kıdem tazminatının ve kötü muamele gördüğü nedeniyle manevi tazminat ödenmesi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem tazminatının İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 16. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ankara 24. İş Mahkemesince verilen 11.5.2017 gün ve E:2016/1245, K:2017/275 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 16. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 24. İş Mahkemesince verilen 11.5.2017 gün ve E:2016/1245, K:2017/275 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.02.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

    Başkan                     Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                      Şükrü                          Mehmet                          Suna          

NECİPOĞLU             BOZER                         AKSU                           TÜRE

 

 

                                      Üye                                  ÜyeÜye

                                Alaittin Ali                 Süleyman HilmiTurgay Tuncay  

                                  ÖĞÜŞ                             AYDIN                          VARLI