T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS   NO   : 2018 / 591

KARAR NO : 2018 / 668

KARAR TR  : 22.10.2018

ÖZET: Belediyenin gerçekleştirdiği kazı çalışmaları sırasında davacı şirketçe sigortalanan doğal gaz boru hattına verdiği ileri sürülen zarar nedeniyle oluşan ve ödemesi yapılan hasar bedelinin rücuen tahsili istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

              KARA R

 

          Davacı                           : D. S. Sigorta Anonim Şirketi

          Vekilleri                         : Av. M. U. Y. Av. H. K.

          Davalı                           : Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı

          Vekilleri                         : Av. Z. Y. Av. B. B. B.

 

          O L AY : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı şirket tarafından, 3033219 numaralı yangın poliçesi ile sigortalısı bulunan P. Enerji Doğalgaz Dağıtım Endüstri ve Ticaret A.Ş.' e ait Palandöken ilçesi, Kayakyolu mevkii, İbrahim Polat Caddesi Oteller Regülatörü bölgesinde bulunan doğalgaz boru hattının davalı idarenin 30.07.2016 tarihinde gerçekleştirdiği kazı çalışmaları nedeniyle hasara uğradığı, bu hasarın söz konusu boru hattında gaz çıkışına neden olduğu, bu kapsamda sigortalıya ödenen 12.209,55 TL'nin ödeme tarihi olan 29.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na karşı 29/05/2017 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

          ERZURUM 1. İDARE MAHKEMESİ : 21/07/2017 gün E:2017/1729, K:2017/1970 sayılı dosyasında "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde; idari dava türleri sayılmış olup, 14. maddesinin 3/a bendinde; dava dilekçelerinin "görev ve yetki" yönünden ilk incelemesinin yapılacağı, aynı Kanun'un 15/1-a bendinde de; 14-3/a bendinde yazılı halde adli veya askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.

          6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Asliye hukuk mahkemelerinin görevi" başlıklı 2.maddesinde; "(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir." hükmü yer almaktadır.

          6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun "Halefiyet" başlıklı 1472.maddesinde; "(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur." hükmüne yer verilmiştir.

          Dava dilekçesi ile eklerinin incelenmesinden, davanın; 3033219 numaralı yangın poliçesi ile davacı şirketin sigortalısı bulunan P. Enerji Doğalgaz Dağıtım Endüstri ve Ticaret A.Ş.'nin davalı idarenin 30.07.2016 tarihinde gerçekleştirdiği kazı çalışmaları nedeniyle Palandöken ilçesi, Kayakyolu mevkii, İbrahim Polat Caddesi Oteller regülatörü bölgesinde bulunan doğalgaz boru hattının hasara uğradığı, bu hasarın söz konusu boru hattında oluşan gaz çıkışına neden olduğu, bu sebeple ilgili sigortalıya 12.209,55 TL ödeme yapıldığı, dava konusunun ise bahse konu meblağın ödeme tarihi olan 29.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

          Sigorta rücu davası, esas itibariyle sigortalı ile zarar sorumlusu arasında açılacak davanın halefiyet ilkesi uyarınca sigortacı tarafından açılması dahilinde bir tazminat davası niteliğinde olduğundan, bu davanın usul hükümleri açısından da bir eda davası olarak değerlendirilmesi ve bu davayla ilgili usule ilişkin sorunların da bu açıdan çözümlenmesi gerektiği açıktır.

          Bu kapsamda; sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki dava, ticari dava niteliğinde ise “ticaret mahkemesi”, bu davanın mal varlığına ilişkin bir dava olması nedeni ile de genel olarak “asliye hukuk mahkemesi” görevli olduğuna göre; oluştuğu iddia olunan zarar nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde de adli yargının görevli olduğu" şeklindeki gerekçesiyle "Davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca, Görev Yönünden Reddine" dair verdiği istinaf edilmeyen kararın 13/10/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

          Davacı vekili 21/10/2017 tarihli dilekçe ile ve aynı taleple bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

          ERZURUM 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ : 13/08/2018 gün, E:2018/466 sayılı ara kararında "Dava, davalı belediyenin haksız eylemi sebebiyle sigortalıya ödenen bedelin rücuen tazmini taleplidir.

          Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunun 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. (T.C Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16488 Esas 2016/3669 Karar sayılı ilamı)

          Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam vargı davasının idari yargı yerinde açılmasının gerektiği; davaya konu olay yönünden Erzurum 1. İdare Mahkemesi'ne açılan davada 2017/1729 E.-1970 K. sayılı karar ile adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği ve bıı kararın kesinleştiği, eldeki dava bakımından idari yargı yolunun görevli olduğu" şeklindeki gerekçeyle derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamanın durdurulması suretiyle (UMK m. 19/1) dosyanın kül halinde yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vererek her iki dava dosyasını 17.08.2018 tarih ve 2018/466 E. Sayılı üst yazı ile Mahkememize göndermiş, başvuru 04.09.2018 tarihinde kaydedilmiştir.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Adli Yargı Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli yargı dosyasının, ekindeki idari yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

         

          II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU'nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, davalı Belediyenin gerçekleştirdiği kazı çalışmaları sırasında davacı şirketçe sigortalanan doğal gaz boru hattına verdiği ileri sürülen zarar nedeniyle oluşan ve ödemesi yapılan hasar bedelinin rücuan tahsili istemiyle açılmıştır.

          2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

          Dosyaların incelenmesinden; 30.07.2016 tarihinde davalı Erzurum Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri eliyle yapılan kazı çalışmaları esnasında, davacı şirketçe sigortalanan doğalgaz boru hattında açılan 140 mm çapındaki delikten gaz akışı kesilinceye dek geçen zaman diliminde toplam 11,334 m3 gaz çıkışı olduğu, yapılan ekspertiz raporları sonucunda sigortalının uğradığı zararın 12.209.55-TL olarak hesaplandığı, belirlenen miktarın davacı sigorta şirketi tarafından 29.12.2016 tarihinde tazmin edildiği, zararın oluşumunda kusurlu olduğu ileri sürülen idareden alacağın rücuen tahsili için söz konusu davaların açıldığı anlaşılmaktadır.

          Bu durumda açılan davanın, idarenin plan ve proje kapsamında yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1. maddesinde belirtilen dava türlerinden olması nedenleriyle uyuşmazlığın İdari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

         

          S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin Başvurusunun Kabulü ile Erzurum 1. İdare Mahkemesi’nin 21/07/2017 gün E:2017/1729, K:2017/1970 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 22.10.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

       Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol     

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye   

                                         Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                               AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ