Hukuk Bölümü         2013/612 E.  ,  2013/1402 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar : 1- S.G., 2- N.G.

Vekili      : Av. R.I.

Davalı      : Altındağ Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av. A.A.

O L A Y  : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, Ankara İli, Altındağ İlçesi, Yıldıztepe Mahallesi 1..... Sokak No:16 adresindeki üç katlı binanın maliki olduğunu; halen bu taşınmazda oturduğunu; bu taşınmazın müvekkilinin şu anda hissedarı oldukları 23....9 ada 1, 237.... ada 8 ve 23774 ada 1 nolu parsellerin geldisi olan 1677 ada 51 nolu kadastro parseli üzerine yapıldığını; belirtilen kadastro parseline yapılan bu bina için 2981 sayılı yasaya göre imar affı müracaatı da olduğunu; yapının bulunduğu alanda uygulanan imar planının sonucunda, yapının bir kısmının imar yolunda kaldığını; bir kısmının da 23774 ada üzerinde ilkokul alanında kaldığını ileri sürerek, davalı belediyenin yaptığı imar uygulaması neticesinde yol ve okul alanında kalan binanın bedelinin ödenmeksizin, kamulaştırılmasına yönelik bir işlem de yapılmaksızın, davalı belediye tarafından yıkılmak istenmesine dair belediye tecavüzünün önlenmesi ve öncelikle bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemiyle adli yargı yerinde “men’i müdahale” davası açmıştır.

Davalı idare vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde, öncelikli olarak davacıların hissedarı olduklarını iddia ettikleri mevcut ada ve parselde şu anda hisseleri bulunmadığını, davacılara ait kaçak gecekondunun bulunduğu alanın Doğantepe-Yıldıztepe Mahallesi Revizyon İmar Planı ile düzenlemeye alındığını ve bu planın Belediye Encümeni’nin 18.11.2004 tarih ve 1366/1347 sayılı kararı ile kabul edilerek, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni’nin 3.2.2005 tarih ve 89/397 sayılı kararı ile onaylandığını, kesinleşen imar planına göre davacılara ait binanın tamamına yakın kısmının 23774 ada (eskisi 20495 ada) üzerinde okul alanında, çok az bir bölümünün ise imar yolu üzerinde kaldığını, davacıların hisselerinin dağıtım cetvelinden de görüleceği üzere 23....9 ada 1 parsel ve 237.... ada 8 parselden karşılandığını; ayrıca dava dilekçesinde bahsi geçen kaçak yapıya ait imar affı müracaatının olduğu hususunun doğru olduğunu, ne var ki bunun sadece müracaat aşamasında kaldığını, davacıların gecekonduyu yaptıkları arazinin kendi hisselerinin yanında eski dağıtım cetveli ve imar affı müracaat evrakları incelendiğinde de görülecektir ki, çok sayıda paydaşın yer aldığı hisseli bir arazi olduğunu, yani mevcut yapının davacıların sadece kendi arazileri üzerine yaptıkları yapı olmadığını, müdahalenin Men’i istemli olarak açılan iş bu davada fiilen bir müdahale ya da tecavüz olmadığını, dolayısıyla bu davanın tam yargı davaları kapsamında idare mahkeme lerinde görülmesi gerektiğini ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 25.12.2012 gün ve E:2012/175 sayı ile, davalı idare vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolundaki süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; 3194 sayılı İmar Kanununun 8. ve 2981 sayılı Yasanın 13/c maddelerinde sözederek, idarelerin imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizliklerinin de, idari eylem niteliği taşıdığı, dosyanın incelenmesinden; imar planında kısmen okul alanında kalan ve davacıların gecekonduları için 2981/3290 sayılı Yasa uyarınca imar affı başvurusunda bulundukları taşınmazda, davalı idarece okul yapımına başlanacağından bahisle anılan gecekondunun tahliye ve tasfiyesinin istenilmesi, yapılmadığı takdirde 3194 sayılı İmar Kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca gecekondunun tasfiyesinin yapılacağının davacılara bildirilmesi üzerine davanın açıldığının anlaşıldığı, idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu planın gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla ve idarece kamu gücüne dayanılarak, re’sen ve tek yanlı şekilde tesis edilen tahliye işlemi nedeniyle açılan davanın, İdare Hukuku ilkelerine göre görüm ve çözümünün İdari Yargı’nın görev alanına girdiği, bu nedenle, 2247 sayılı Yasa’nın 10’uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi ne gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’ndan yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; davacının 23....9 ada 8 ve 23774 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hisseli taşınmazlarının üzerinde bulunan ruhsatsız yapının arsanın imar mevzuatı hükümleri uyarınca yol ve okul yeri olarak ilan edilmesi sonucu yıkım kararı verildiği, davacıya yıkım için tahliye teklifinde bulunulduğu, davacının ise, kamulaştırma işlemi yapılmadan tahliye kararını uygulamayı reddettiği ve bu kararın uygulanmasını durdurmak amacıyla anılan davayı açtığının anlaşıldığı, dava konusu uyuşmazlıkta, idarenin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında bir işleminin bulunmadığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesi gereğince İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayıldığı, uyuşmazlık konusu işlemin, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda idarenin ruhsatsız yapıya yönelik işleminden kaynaklandığı, davanın, 2577 sayılı Kanun’un 2/1-a maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalinin sözkonusu olduğu, bu kapsamdaki iptal davalarının, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi nin 2012/175 esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi  Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Bahri AYDOĞAN, Abdullah ERGİN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU‘nun katılımlarıyla yapılan 7.10.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının Ankara İli, Yıldıztepe Mahallesinde bulunan gecekondusunun ve müştemilatının kısmen okul alanı üzerinde kaldığından bahisle tahliye ve tasfiyesi yapılarak okul yapımına başlanacağı; söz konusu gecekondu ile ilgili olarak imar affı müracaatı, tapu ve ruhsat gibi tüm belgelerin fotokopileriyle birlikte Belediye Emlak ve İsTekelak Müdürlüğüne başvuru ve tebliğ edildiği tarihten itibaren de 7 gün içinde tasfiyesinin yapması gerektiği; aksi takdirde konutuna ait elektrik, su, doğalgaz vb. aboneliklerinin süre bitiminde ilgili kurumlar tarafından iptal ettirileceği; ayrıca 3194 sayılı İmar Kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Yasasının ilgili maddeleri gereğince belediye ekipleri tarafından gecekondusunun tasfiyesinin yapılacağı; yıkım masraflarının %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edileceğinin, 26.7.2012 gün ve 390.14 sayılı Altındağ Belediye Başkanlığı Fen Konutlar Şube Müdürlüğü işleminin davacıya tebliği üzerine, davacının tahliyesine ve binanın yıkımına yönelik davalı belediyenin tecavüz muaraza ve sataşmanın ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına vaki tecavüz, muaraza ve sataşmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamında, Ankara İli, Yıldıztepe Mahallesi 1..... sokak No:16 adresindeki üç katlı binanın imar planında okul alanında kaldığı nedeniyle yıkımına karar verildiği anlaşılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahk.im yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Olayda, davacıya ait ruhsatsız yapının okul alanında kalması ve imar planının uygulanmasına başlanılacağı nedeniyle yıktırılması yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle dava açıldığı;  buna göre, kamu mevzuatı hükümleri çerçevesinde ve kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan uygulama işlemleri sonucunda davacıya ait yapı için bir bedel ödenip ödenmeyeceğine, uğranıldığı veya uğranılacağı ileri sürülen zararların giderilip giderilmeyeceğine, dolayısıyla bir idari işlem olan imar planına dayanılarak ruhsatsız yapının yıktırılması işleminden doğan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesinde yer alan “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları’’ kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi nce reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ    : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ,  Ankara  23. Asliye  Hukuk  Mahkemesi nin  25.12.2012 gün ve   E:2012/175  sayılı REDDİNE İLİŞKİN KARARIN KALDIRILMASINA, 7.10.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.