Hukuk Bölümü 2002/43 E., 2002/62 K.

  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 125 ]
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 157 ]
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Gölcük Deniz Ordonat Merkez Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olan Vet. Atğm. Mustafa Barış Vural, 17.8.1999 gününde meydana gelen deprem sırasında ikamet ettiği evin enkazı altında kalması sonucunda ölmüştür.

    Davacılar vekilince, müvekkillerinin eşi ve babasının deprem felaketinin yaşandığı yerde ikamet etmesi askerlik hizmetinin zorunlu bir sonucu olduğundan idarenin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ileri sürülerek, eş için 15,000,000,000.- TL. ve çocuk için 25,000,000,000.- TL. maddi ve her ikisi için ayrı ayrı 5,000,000,000.- TL. manevi olmak üzere toplam 50,000,000,000.- TL. tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, 27.7.2000 gününde askeri idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 11.1.2001 gün ve E: 2001/1, K: 2001/23 sayı ile, Anayasa'nın 157 ve 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddelerine göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem veya eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerektiği; dava konusu olayın, davacıların yakını Vet. Atğm. Mustafa Barış Vural'ın Gölcük Deniz Ordonat Merkez Komutanlığı emrinde askerlik görevini yapmakta iken askeri olmayan bir yerde Kavaklı Mahallesinde ikamet ettiği evinin 17.8.1999 gününde meydana gelen deprem afetinde yıkılması sonucu enkaz altında kalarak vefat etmesinden ibaret olup, askeri hizmete ilişkin idari bir işlem veya eylem sonucu meydana gelmediğinden davada "askeri hizmete ilişkinlik" koşulunun gerçekleşmediği; bu durumda, davanın görüm ve çözümü görevinin genel idari yargıya ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş; bu karar, yasa yoluna başvurulmayarak kesinleşmiştir.

    Davacılar vekili, bu kez, aynı istekle, 21.2.2001 gününde genel idari yargı yerine dava açmıştır.

    ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ; 25.12.2001 gün ve E: 2001/244, K: 2001/1560 sayı ile, Anayasa'nın 157 ve 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddelerine göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem veya eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerektiği; olayda, davacıların eş ve babalarının askerlik hizmetini yapmakta iken meydana gelen depremde hayatını kaybetmesi nedeni ile ölüm olayının askerlik hizmetinden kaynaklandığından bahisle tazminat istemiyle dava açıldığı anlaşılmakta olup, ilgilinin ölüm olayının askerlik hizmetinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinde askerlik hizmetinin amacı, özellikleri, askeri görev yeri koşulları gibi hususların incelenmesi gerektiğinden, uyuşmazlığın askeri hizmete ilişkin olduğunun kabulü gerektiği; bu durumda, davanın görüm ve çözümünün AYİM'in görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Ertuğrul TAKA ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 18.11.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU' nun davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN ile AYİM Savcısı Mustafa OKŞAR'ın davada genel idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, askeri ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, askerlik hizmetini Gölcük İlçesinde bulunan askeri kuruluşta yedeksubay olarak yerine getiren kişinin, ikamet ettiği evin 17 Ağustos depreminde yıkılarak enkaz altında kalması sonucu ölmesi nedeniyle mirasçılarının tazminat isteğinden ibarettir.

    Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

    Kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında bireylerin uğradıkları özel nitelikteki zararların, idari faaliyet ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması koşuluyla idarece tazmin edilmesi, idare hukukunun genel ilkelerindendir.

    Olayda, mücbir sebeplerden olan deprem felaketinin yol açtığı zararlar ile kamu hizmetinin kuruluş ve işleyişi ya da imar yetkisine sahip idarelerce yürütülen idari faaliyetler arasında nedensellik bağının bulunması halinde, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının idare hukuku ilkelerine göre saptanması gerektiğinde duraksamaya yer bulunmamaktadır.

    Davada, idari yargı yerlerinden hangisinin görevli olduğuna gelince:

    Anayasa'nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasa'nın 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem ya da eylemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

    1602 sayılı Yasa'nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

    İdari eylemin "askeri hizmete ilişkin bulunması", eylemin kanun ve nizamların Türk Silahlı Kuvvetlerine tanıdığı yetki ve görevlerin yerine getirilmesi amacına yönelik olması anlamını taşımaktadır. Askeri nitelikteki idari eylemi de, askeri kural ve gerekler çerçevesinde yürütülen askeri hizmet sırasındaki bir hareket, tutum veya meydana gelen ya da getirilen bir olay olarak tanımlamak olanaklıdır.

    İdari eylemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" için, eylemin bir asker kişiye yönelmesi, zarar verici etkilerini bir asker kişinin beden bütünlüğü veya malvarlığı sahasında meydana getirmiş olması gerekir.

    Olayda, eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi koşulu gerçekleşmiş ise de, kamu görevinin Gölcük İlçesinde ifa edilmesi yönünden bir asker kişi ile herhangi bir kamu görevlisi arasında bir fark olmadığı gibi, imar yetkisi kapsamında yürütülen idari faaliyetlerin de askeri hizmetle bir ilgisi bulunmadığından eylemin "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşulu gerçekleşmemiştir.

    Bu duruma göre, uyuşmazlığa konu edilen tam yargı davasının görüm ve çözümünde genel idari yargı yeri görevli olduğundan, Ankara 4. İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde GENEL İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin 25.12.2001 gün ve E: 2001/244, K: 2001/1560 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 18.11.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.