Hukuk Bölümü         2011/117 E.  ,  2012/36 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : S.G.

            Davalı             : Giresun Veteriner Hekimleri Odası

            O L A Y          : Giresun Veteriner Hekimleri Odası Haysiyet Divanı 16.5.2010 tarih ve  28 GİVHO 2010/1000-179 sayılı İdari Para Cezası kararı ile, odanın görevlendirme ve onayı olmadan sorumlu yöneticilik yaptığı gerekçesiyle davacıya 1.000,00-TL idari para cezası verilmiş; işlemin yasal dayanağı olarak; 6343 sayılı yasanın 42. maddesinin, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinin 9. bölüm Kamu Dışında İstihdam ve Serbest Çalışma İlkelerinin 113. maddesinin 4. bendinin, Kırmızı Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 6. bölüm 17. maddesinin ve 18. maddesinin f bendinin ihlal edilmesi gösterilmiştir.

Davacı dava dilekçesinde; tahakkuk ettirilen idari para cezasının, prosedüre ve yasaya aykırı olarak verildiğini, mülki amirin kullanması gereken ceza yetkisinin Oda tarafından kullanıldığını;  Giresun Veteriner Hekimleri Odası'nın kararda zikredilen yönetmelik hükümleri gereğince ceza verme yetkisinin bulunmadığını,  cezaya dayanak alınan 6343 sayılı Yasanın 42. maddesinin bu olayda uygulama imkânı olmadığı gibi, aynı yasanın 67 ve 72/2 maddesine göre, kanunda yazılı olan idari para cezalarının mahalli mülki amir tarafından verileceğini, buna göre de verilen para cezasının yok hükmünde olduğunu; cezaya dayanak alınan yönetmelik maddeleri ile verilen cezanın da birbirine uymadığını, maddelerin tatbikinde yanılgıya düşüldüğünü,  cezanın yasal dayanağının bulunmadığını; İdari Para Cezası Kararı'nda ceza nedeni olarak “odanın görevlendirme ve onayı olmadan sorumlu yöneticilik yapmak” gösterildiğini, oysa Belediye ile yaptığı kısmi zamanlı çalışma sözleşmesine göre, kendi yapacağı işin, sadece Belediye mezbahasında kısmi zamanlı veterinerlik hizmetini yerine getirmek olduğunu;  sözleşmede, yapacağı iş ve hizmetler arasında "sorumlu yöneticilik yapmak" görevinin bulunmadığını ifade ederek, sonuç itibariyle;

Giresun Veteriner Hekimleri Odası'nın verdiği 1.000,00-TL idari para cezasının kaldırılmasına/iptaline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

            ŞEBİNKARAHİSAR SULH CEZA MAHKEMESİ: 9.12.2010 gün ve D.İş No:2010/70 sayı ile, dava dilekçesinin özetine yer verdikten sonra; Giresun Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığının, veteriner hekime mevzuat hükümleri çerçevesinde kayıtlı bulunduğu meslek odasından Oda kayıt belgesi almadan hizmet vermesi nedeni ile Haysiyet Divanı tarafından disiplin cezası verildiğini belirttiği; Değişik iş dosyasında bulunan tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; itiraz edene Türk Veteriner Hekimleri Birliği Giresun Veteriner Hekimleri Odası Haysiyet Divanı tarafından 16/05/2010 tarihli, 28.GİVHO.2010/1000-182 sayılı kararla, itiraz edenin Giresun Veteriner Hekimleri Odası üyesi olduğu ve serbest veterinerlik faaliyeti yürüttüğü için 6343 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğine uymakla ve Kırmızı Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikte belirtildiği üzere belediye mezbahasında geçici de olsa hizmet vermek için kayıtlı bulunduğu hizmet odasından kayıt belgesi alarak sözleşme yapmak zorunda olduğu kuralına aykırı davranmış olduğundan bahisle hakkında 1.000,00-TL para cezası verildiği, verilen bu cezanın Haysiyet Divanı tarafından verilmesi ve miktarı dikkate alındığında 6343 sayılı Yasanın 41. maddesinde belirtili inzibati cezalar nevinden olduğu, aynı yasada belirtilen bu yasadan kaynaklı idari para cezası verme görev ve yetkisinin mahallin en büyük mülki amirine ait olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla söz konusu cezanın idari para cezası niteliğinde olmayıp bir idari tasarruf niteliğinde olan ve kaldırılması için idari yargıya başvurulması gereken bir idari işlem olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle; itiraz edenin hakkında düzenlenen para cezasının miktarı ve para cezasını düzenleyen makamın Haysiyet Divanı olması nedeni ile, tüm dosya kapsamında itiraz edilen cezanın idari para cezası niteliğinde olmayıp, 6343 sayılı yasanın 41. Maddesinde belirtili inzibati cezalar nevinden olduğu, bu ceza türünün bir idari para cezası niteliğinde olmaması nedeni ile işlemin iptali için idare mahkemesine dava açılması gerektiği anlaşıldığından itirazın reddine karar vermiş, bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.

            Davacı bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ORDU İDARE MAHKEMESİ: 25.3.2011 gün ve E:2011/16 sayı ile, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 142.maddesinde; Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceğinin öngörüldüğü; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinde; Bu Kanunun; a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı, aynı Kanun'un 16.maddesinde, Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu belirtilerek, idari tedbirlerin de, mülkiyetin kamuya. geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğu, 27. maddenin 1. fıkrasında idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı kararın tebliğ veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı kararın tebliğ veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurulabileceği, 27. maddesinin 8. fıkrasında; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceğinin hüküm altına alındığı;  anılan yasa hükmü uyarınca; idari yaptırım kararlarına karşı, açıkça idari yargı merciinde dava açılabileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması durumunda adli yargının görevli olduğu, yargı yoluna ilişkin açıkça idari yargı merciinde dava açılabileceğine ilişkin hüküm bulunması durumunda veya aynı kişiyle ilgili olarak, idare yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yargı merciinde dava açılabileceğinin anlaşıldığı; bu durumda; dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak ilgili yasada idari yargı merciine dava açılabileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle ve idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında idari yargının görev alanına giren kararların da verilmemesi nedeniyle dava konusu idari para cezasının görüm ve çözümünün Sulh Ceza Mahkemesi’nin görev alanında bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmış olduğu gerekçesiyle;   dava konusu işleme ilişkin olarak Şebinkarahisar Sulh Ceza Mahkemesi'nin 9.12.2010 gün ve Değişik İş E:2010/72 (Mahkemece sehven yazılan dosya numarasının doğrusu E:2010/70 olacak) sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiğinden, Mahkemeleri ile Şebinkarahisar Sulh Ceza Mahkemesi arasındaki uyuşmazlığın giderilerek görevli merciin belirlenmesi için dava dosyasının 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1. ve 2. fıkraları uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 5.3.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, adli yargı kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

            II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile  Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, veteriner hekim olan davacının, odanın görevlendirme ve onayı olmadan sorumlu yöneticilik yaptığından bahisle 1.000,00-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Veteriner Hekimleri Odası Haysiyet Divanı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Olay kısmında belirtildiği üzere, Giresun Veteriner Hekimleri Odası Haysiyet Divanının 16.05.2010 tarih ve 28 GİVHO 2010/1000-179 sayılı İdari Para Cezası Kararı ile tesis edilen işlemin yasal dayanağı olarak; 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanunun  42. maddesinin yanı sıra, bazı Yönetmelik maddelerinin ihlal edilmesi gösterilmiştir.

Anayasa’nın 135. maddesinde, “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir” denilmiştir.

      6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanunun 14. maddesinin birinci fıkrasında, “(Değişik fıkra: 03/04/1984-2993/1 md.) Türkiye sınırları içerisinde meslek ve sanatlarını icra eden bütün veteriner hekimlerin katıldığı Türk Veteriner Hekimleri Birliği; veteriner hekimler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak, veteriner hekimliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak veya yararlarını korumak amacı ile kurulmuş, tüzelkişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluştur.”;

           16. maddesinin ikinci fıkrasında, “(Ek fıkra: 03/04/1984 - 2993/2 md.) Veteriner hekim odaları tüzelkişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”

            19. maddesinde, “Veteriner hekim odaları gelirleri aşağıda yazılı fıkralarda gösterilmiştir:

I - Giriş aidatı;

II- Yıllık aidatı;

III- Her türlü mesleki faaliyetler ile tertip olunacak eşya piyangosu ve neşriyattan temin olunacak gelirler ve her nevi teberrular;

IV- Oda haysiyet divanları kararıyla hükmedilip tahsil edilen para cezaları;

V - Merkez konseyi yardımları;

(Değişik fıkra: 03/04/1984 - 2993/4 md.) Giriş ve yıllık aidat miktarları beşyüz liradan az beşbin liradan fazla olmamak şartıyla Büyük Kongre tarafından tespit edilir.”;

22. maddesinde, “Veteriner hekim odaları; umumi heyet, idare heyeti, hesap murakıpları ve haysiyet divanından terekkübeder.”;

“Haysiyet Divanının Vazife ve Salahiyetleri” başlığını taşıyan 41.maddesinde, “Haysiyet divanı, odaya girmeyen veya bu kanunun kendilerine tahmil ettiği diğer vecibeleri yerine getirmeyen ve evrakı heyetine tevdi edilen oda azaları hakkında fiil ve hareketlerinin mahiyetine göre aşağıda yazılı inzıbati cezaları verir:

a)     Yazılı ihtar,

b) 10 liradan 100 liraya kadar para cezası,

c) 15 günden altı aya kadar meslek icrasından geçici olarak men kararı.

Haysiyet divanı bu cezaların verilmesinde sıra gözetmeksizin geniş takdir hakkını aizdir.”;

42.maddesinde, “(Değişik madde: 30/05/1963 - 239/1 md.) Oda haysiyet divanları tarafından verilen kararlara Oda Yönetim Kurulu veya ilgili tarafından tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Yüksek Haysiyet Divanına itiraz olunabilir. İtiraz olunmayan kararlar derhal uygulanır.”  denilmiş;

Yasanın “Bölüm III: Ceza Hükümleri” başlığı altında yer alan 65. maddesinde, bu Kanunun 2 nci maddesinde yazılı tescil vazifesini yerine getirmeyen, 3 üncü maddesindeki "Collegium" imtihanını vermeden meslek icrasında bulunan, 5 inci maddenin (a) fıkrasındaki tavsiyeden imtina eden ve (f) fıkrasındaki hizmeti yapmayan 7 nci maddedeki sarahate rağmen mevzu hükümlere aykırı hareket eden veteriner hekimlere bin Türk Lirası idari para cezası verileceği;  66. maddesinde 6 ncı maddedeki yasaklılık haline rağmen mesleklerini icra edenlere ikibin Türk Lirası idari para cezası verileceği;  67.maddesinde, bu kanunun 8, 9, 10, 12, 17, 21, 24 ve 43 üncü maddelerinde yazılı memnuiyet ve mecburiyetlere riayet etmeyen meslek mensuplarına bin Türk Lirası idari para cezası verileceği;   68.maddesinde,  bu Kanunun 11 inci maddesinde yazılı vasıfları haiz olmayıp da veteriner hekimlik yapan ve hayvan hastalıklarını tedavi yolunda bulunanların, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezasıyla cezalandırılacağı; (69. madde mülga), 70. maddesinde,  bu kanunun 13 üncü maddesinde yazılı mecburiyetleri riayet etmeyenlere ikiyüz Türk Lirası idari para cezası verileceği; 71.maddesinde,   Veteriner hekimlerle iş ve hasta sahipleri arasında bir menfaat karşılığında aracılık yapanların altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacakları belirtilmiş,   72.maddesinde ise, “(Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./188.mad) Bu Kanunda yazılı olup da idarî para cezasını gerektiren fiillerin tekrarı halinde tayin olunacak ceza, iki misli olarak uygulanır.

Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir.” Hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, veteriner hekim olan davacının, odanın görevlendirme ve onayı olmadan sorumlu yöneticilik yaptığından bahisle, Giresun Veteriner Hekimleri Odası Haysiyet Divanının 16.5.2010 tarih ve 28 GİVHO 2010/1000-179 sayılı İdari Para Cezası Kararı ile 1.000,00-TL idari para cezası ile cezalandırıldığı; söz konusu kararda işlemin yasal dayanağı olarak; 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanunun  42. maddesinin yanı sıra, bazı Yönetmelik maddelerinin ihlal edilmesinin gösterildiği anlaşılmıştır.

6343 sayılı Yasa ile dava konusu edilen karar irdelendiğinde; 6343 sayılı Yasanın, Haysiyet Divanının görev ve yetkilerinin düzenlendiği 41. maddesinde, Haysiyet divanının,  yazılı ihtar ve meslek icrasından geçici olarak men kararının yanı sıra para cezası da verdiği ve Yasanın bu cezaları “inzıbati ceza” olarak nitelediğinin görüldüğü; aynı Yasanın 65 ila 71. maddelerinde öngörülen idari para cezalarının ise Yasa’nın 72.maddesinde belirtildiği üzere mahalli mülki amir tarafından verileceğinin düzenlendiği; bu bağlamda, dava konusu idari para cezasının haysiyet divanı tarafından verilmesi ve cezaya dayanak alınan fiil gözetildiğinde, bu para cezasının inzibati ceza kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Bu durumda, Veteriner Hekimleri Odası Haysiyet Divanının, veteriner hekim olan davacıya, odanın görevlendirme ve onayı olmadan sorumlu yöneticilik yaptığından bahisle verdiği disiplin cezasına karşı açılan davanın, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin başvurusunun reddi gerekmiştir.

 S O N U Ç                 : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ordu İdare Mahkemesi’nin 25.3.2011 gün ve E:2011/16 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 5.3.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.