T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 726

            KARAR NO : 2014 / 781

            KARAR TR   : 14.07.2014

 

ÖZET: Şirketin bankaya olan borcundan dolayı şirkete ait araç üzerine konulan rehin nedeniyle; banka borcunu bankaya ödeyerek alacağı devralan davacının bu durumu davalı vergi dairesine bildirmesine rağmen, davalı vergi dairesinin şirketin vergi borcu sebebiyle haciz yoluyla sattığı araç bedelinin ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve alacağın ödenmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : B.D.

Vekili                 : Av. N. C.

            Davalı               : Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü

           

            O L A Y             : Davacı (alacaklı) vekili dava dilekçesinde özetle; Türkiye İş Bankası Kışla Rami Şubesi’nin 14.220,72 TL lik alacağı için BNR Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait 34 BMR 40 plakalı Honda Jazz marka otomobili üzerine 00619 yevmiye ile 13.05.2005 tarihinde taşıt rehni tesis ettiğini; davacının rehin bedelini ödeyerek Eyüp 8. Noterliği’nin 03.05.2007 tarih ve 06055 yevmiye nosu ile gayrikabili rücu olarak alacağı temlik aldığını; bu durumun davalı Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 03.04.2007 tarihinde, Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliği’ne 10.04.2007 tarihinde bildirildiğini; davalı Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 127 017 9040 vergi numaralı BNR Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin vergi borçlarından dolayı şirkete ait 34 BMR 40 plakalı aracına 30.05.2006 tarih 22012 sayılı yazısı ile Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından otomobile haciz konularak 05.04.2007 tarihinde açık arttırma ile satıldığını, taşıt rehninin borçlu şirketin bankaya karşı doğmuş borcunun teminatının teşkil ettiğini; borçluya ait aracın satışından sonra sıra cetveli yapılarak rehinli alacak dikkate alınarak bu hacze iştirak edebilecek olan hacizlerin (İİK 100-101) belirlenerek hacze iştirak dereceleri oluşturulması gerekirken davalı idarece sıra cetvelini düzenlemeden satış bedeline el koyulduğunu; bankanın rehinli alacağının vergi dairesinin alacağından önce geldiğini; davacının, borçlunun banka borcunu ödeyerek banka alacağını temlik ettiğinden satılan aracın satış bedelinden rehinle temin edilen 14.220.72 TL tutarındaki alacağına pay ayrılması gerekirken davalı vergi dairesinin sıra cetvelini düzenlemeyerek takip hukuku hükümlerine aykırı hareket ettiğini belirterek; sıra cetveli düzenlenmemesine ilişkin davalı Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün işleminin iptali ile sıra cetveli düzenlenmesine, 14.220,72 TL nin davacıya ödenmesi istemiyle adli yargıda dava açmıştır.

            BÜYÜKÇEKMECE 2.İCRA HUKUK MAHKEMESİ: 19.12.2011 gün ve E:2011/1370 K:2011/1028 sayılı kararında “… öncesinde icra müdürlüklerinde yapılmış bir takip bulunmadığı, dilekçe içeriğine göre iptali istenen işlemin Beylikdüzü Vergi Dairesi işlemi olduğu anlaşılmakla dava konusunun vergi mahkemelerinin görev alanına gireceği…”  şeklinde gerekçe ile davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

            Davanın görev yönünden reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

 

            YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ: 20.11.2012 gün ve E:2012/16795 K:2012/33823 sayılı kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK’nun 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA karar vermiş; davacı vekilinin karar düzeltme isteği de aynı Dairece 25.04.2013 gün ve E:2013/9553 K:2013/15764 sayılı kararı ile reddedilmesinin ardından görevsizlik kararı kesinleşmiştir.

            Davacı vekili bu kez aynı gerekçelerle; Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün B.07. 1.GİB. 4.34.80.64-55355 sayılı 24.10.2008 tarihli 14.220,72 TL nin davacıya ödenmemesi işleminin iptali istemiyle idari yargıda dava açmıştır.

            İSTANBUL 3. VERGİ MAHKEMESİ: 01.07.2013 gün ve E: 2013/1660 K:2013/1882 kararında “…Uyuşmazlık, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunların zam ve cezalarına ve 6183 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin olmayıp, satılan menkul mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun ileri sürülmesinin bir istihkak iddiası olması nedeniyle satış bedelinin dağıtımından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla dağıtımın Kanuna ve sözleşmelere uygun olup olmadığının tespit ve çözümü ise adli yargı yerinde açılacak davaya konu olabilecektir. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 6.2.2012 günlü ve E:2011/184, K:2012/8 sayılı kararı da bu yöndedir.

            Öte yandan 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6 ncı maddesinin (a) bendinde, Vergi Mahkemeleri'nin genel bütçeye, il özel idareleri belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, (b) bendinde (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, (c) bendinde Diğer Kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği kurala bağlanmıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında da, dilekçelerin "görev ve yetki" yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1 (a) fıkrasında; Kanunun 14.maddesinin 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine, idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli ve yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği hükmü yer almaktadır.

            İdari yargıda vergi mahkemeleri özel görevli yargı yerleridir ve Kanun ile gösterilen idari uyuşmazlıkları çözümlemekle görevlidir. Dava konusu uyuşmazlıkta olduğu gibi adli yargının görevli olduğu bir konuda davanın görev yönünden reddi hususunda karar mercii İdare Mahkemeleridir.

            Nitekim Danıştay 4. Dairesinin 13.05.2010 tarih ve E:2008/4100 K:2010/2704 sayılı kararı da bu yöndedir…”  şeklindeki gerekçe ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.    

            Dava dosyası bunun üzerine İdare Mahkemesine gönderilmiştir.

            İSTANBUL 10. İDARE MAHKEMESİ: 25.03.2014 gün ve E: 2013/ 2047 K:2014/515 sayılı kararında “…uyuşmazlığın 6183 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin olmadığı, satılan menkul mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun ileri sürülmesinin bir istihkak iddiası olması nedeniyle satış bedelinin dağıtımından kaynaklanmakta olduğu, dolayısıyla dağıtımın kanuna ve sözleşmelere uygun olup olmadığının tespit ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğu sonucuna varılmıştır…” gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden karar vermiş ve verilen karar itirazsız kesinleşmiştir.

            Dava dosyası davacı vekilinin talebi üzerine Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 14.07.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: 1-2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte olup, bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Mahkememize gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, BMR Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin bankaya olan borcundan dolayı şirkete ait araç üzerine konulan rehin nedeniyle; banka borcunu bankaya ödeyerek alacağı devralan davacının bu durumu davalı vergi dairesine bildirmesine rağmen, davalı vergi dairesinin şirketin vergi borcu sebebiyle haciz yoluyla sattığı araç bedelinin ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve alacağın ödenmesi istemiyle açılmıştır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 77 ila 87. maddelerinde menkul malların haciz ve satışına ilişkin hükümler yer almıştır. Aynı Kanun`un

“Borçlu elinde haczedilen mallara karşı istihkak iddiaları” başlıklı 66.maddesinde, “Borçlu, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, haczi yapan memur bunu haciz zaptına geçirir. Keyfiyet, iddia borçlu tarafından yapılmışsa üçüncü şahsa, üçüncü şahıs tarafından yapılmışsa borçluya bildirilir.

            Tahsil dairesi, haciz zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde iddiayı reddetmediği takdirde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Üçüncü şahıs, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmediği takdirde istihkak iddiası dinlenmez.

            İstihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, 7 gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumu tahsil dairesince üçüncü şahsa bildirilir. Müddetinde dava açılmadığı takdirde istihkak iddiasından vazgeçilmiş sayılır.”; “Üçüncü şahıs elinde haczedilen mallara karşı istihkak iddiaları” başlıklı 67.maddesinde, “ Haczedilen mal borçlunun elinde olmayıp da, o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs elinde ise keyfiyet, haczi yapan memur tarafından haciz zaptına geçirilir. Malın borçluya ait olduğu iddiasında bulunan tahsil dairesi keyfiyeti alacaklı amme idaresine bildirir. Alacaklı amme idaresi bildirme tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır.

            Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal borçlunun elinde sayılır.”; İstihkak iddiaları ile ilgili diğer hükümler” başlıklı 68. maddesinde ise, “istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir. İstihkak davaları diğer işlere takdimen görülür.

            Davacı takibin tehirini istediği takdirde kendisinde mevcut delillerin mahiyetine göre ve muhtemel zarara karşı kafi teminat alınmak suretiyle takibin tehirine mahkemece karar verilebilir. İstihkak davası üzerine takibin tehirine karar verilir ve neticede dava reddolunursa, dava mevzuunu teşkil eden mahcuz malın değerinin % 10 u tutarında tazminat hükmolunur.” denilmişti

Dava dosyalarının incelenmesinden; BMR Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin vergi borçlarından dolayı 34 BMR 40 plakalı aracına davalı idarece 30.05.2006 tarih ve 22012 sayılı işlemle haciz konularak 05.04.2007 tarihinde yapılan açık artırma ile söz konusu aracın satıldığı, satılan aracın satış bedelinin İş Bankası Kışla Rami Şubesinin 14.220,72 TL alacağı için davalı idare haczinden önce sözkonusu banka şubesi adına yapılan taşıt rehninin 03.04.2007 tarihinde temlik edildiğinden bahisle davacı tarafından kendisine ödenmesi talebiyle başvuru yapıldığı, bu başvurunun 03.04.2007 tarihinde yapılan temlik devrinin davalı idare haczinden sonra ve birinci derece akrabalar arasında yapılması nedeniyle reddedilerek 14.220,72 TL 'nin kendisine ödenmeyeceğine ilişkin işlemin, bahse konu aracın satışından sonra sıra cetveli oluşturulup rehinli alacakların önceliği gözetilerek satış bedelinden rehinle temin edilen alacak için pay ayrılması gerektiği ileri sürülerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Satılan menkul mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun ileri sürülmesi bir istihkak iddiasıdır. 68. madde ise, istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu hükme bağlamış bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan 66, 67 ve 68. maddeler, Yasa`nın Amme alacağının cebren tahsili başlığı altında yer alan menkul ve gayrimenkul mal haczi ve satışına ilişkin genel hükümlerdir. Bu nedenle menkul mal haczi satışı ve istihkak iddialarında da bu hükümlere uyulması gerekmektedir.

            Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin olmayıp, satılan menkul mal üzerinde rehin hakkı bulunduğu iddiası olması nedeniyle satış bedelinin dağıtımından kaynaklanmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, haczedilen mal ile ilgili istihkak iddiasına ilişkin davanın çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.12.2011 gün ve E:2011/1370 K:2011/1028 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerektiği gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.12.2011 gün ve E:2011/1370 K:2011/1028 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 14.07.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri BAYDAR 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT