T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2020/672

            KARAR NO : 2020/770

            KARAR TR:14.12.2020

ÖZET : Dava; kendisine ait tarla vasfındaki taşınmazın, Salihli Belediyesi'nce çöp dökme alanı olarak kullanıldığı, bu kullanımın engellenmesi ve belirtilen nedenle uğranılan zararların, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması şartıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tahsili istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

KARAR  

 

 

 

          Davacı                           : A.Ö.

          Vekilleri : Av. Ş.D. - Av. F.T.

          Davalı                           : Salihli Belediye Başkanlığı

          Vekilleri : Av. G.A. - Av. Y.O. - Av. R.K.

         

          O L A Y                        : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Salihli İlçesi, Durasıllı Mah. 575 parselde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmazı 5.11.2008 tarihinde cebri satış yolu ile satın aldığı, müvekkilinin aldığı tarihten beri Salihli Belediyesi'nce bu tarlanın çöp dökme alanı olarak kullanıldığı, bu nedenle müvekkilinin taşınmazdan yararlanamadığı, taraflar arasında herhangi bir kira veya kullanım sözleşmesinin imzalanmadığı, Belediye tarafından bu taşınmazın haksız olarak işgal edildiği, işgal edilen ve çöp dökülen yerin yeniden tarla olarak kullanılması için ıslah ve ihya çalışması yapılmasının gerektiği, her türlü kimyasal maddelerin toprağa karışmasından dolayı tarladan yeterli verimin alınamayacağı, bu durumun tespiti için Salihli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/103-85 D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığından bahisle, bu nedenlerle dava konusu taşınmaza davalı tarafından yapılan haksız tecavüzün önlenmesi, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması şartıyla, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları için yıllık 1.000 TL üzerinden kira karşılığı olmak üzere şimdilik 10.000 TL'nin ve atıkların dava konusu parselden Belediyenin uygun göreceği bir alana taşınması için gerekli yaklaşık maliyet karşılığı olarak, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması şartıyla, şimdilik 23.040 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tahsili, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi istemleriyle adli yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

          SALİHLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: E:2018/341 sayılı dosyasında " ... Bildirilen deliller toplanmış, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları, krokiler ile Salihli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/103 D.iş sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır. Mahallinde keşif yapılarak fen, ziraat, inşaat ve çevre mühendisi bilirkişilerden rapor aldırılmıştır.

Dosyada toplanan tüm deliller, talep, cevap, tapu kayıtları, Salihli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/103-85 D.İş sayılı dosyası ve mahkememizin kabulüne göre, davacıya ait Salihli ilçesi, Durasıllı mah. 575 parselde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmaz 05/11/2008 tarihinde satın aldığı, aldığı tarihten beri Salihli Belediyesince bu tarlanın çöp ve moloz dökme alanı olarak kullanıldığı, taraflar arasında imzalanan herhangi bir kira veya kullanım sözleşmesinin bulunmadığı, davacının taşınmazdan yararlanamadığını beyan ederek Belediye tarafından işgalin önlenmesi ve kira bedelinin tahsili için mahkememize iş bu davanın açıldığı, çöp hizmetinin ne şekilde yapılacağı, çöp döküm yerinin belirlenmesi ve denetiminin belediyeler kanunu kapsamında belediyelere verilen görev ve sorumluluklar arasında yer almakta olup davanın niteliği bakımından davalı idarenin görevi kapsamında yaptığı idari işlem ve eylem nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesine ilişkin olduğu, 2577 sayılı yasa uyarınca idari işlem ve eylem nedeniyle açılacak tam yargı davalarının idare aleyhine idari yargı yerinde açılması gerektiği, dolayısıyla idarenin karar ve eyleminden kaynaklandığı iddia edilen bir zarar bulunduğu (Erzurum B.A.M. 4. Huk. D. 2018/528-2018/2181K, Yargıtay 4. Huk. D. 2010/12547-2012/805K.) taraflar arasındaki uyuşmazlıkta davalı Salihli Belediye Başkanlığı'nın kamu tüzel kişiliğinin olduğu,işlem ve eylemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, İdare’nin sebep olduğu zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği, görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınarak, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtildiğinden, mahkememizin görevsizliğine ..." dair 7.2.2020 gün, K:2020/58 sayılı kararı 9.9.2020 tarihinde kesinleşmiştir.

          Davacı vekillerinin aynı yöndeki taleple bu kez idari yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

          MANİSA 1. İDARE MAHKEMESİ: E:2020/675 sayılı dosyasında, "... 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, adli yargı mercileri tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine doğrudan dosyanın İdare Mahkemelerine gönderilmesi şeklinde bir dava açma yöntemi bulunmamaktadır. Anılan Kanun'da, görevsizlik nedeniyle gönderme kararı verilmesine ilişkin usûl sadece idari yargı mercileri arasında vardır (Danıştay-İdare Mahkemesi-Vergi Mahkemesi). Zira mevcut duruma göre ortada İdare Mahkemelerine hitaben düzenlenmiş bir dilekçe de bulunmamaktadır. Bu nedenle dava dilekçesinin yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca usulüne uygun düzenlenmiş bir dilekçe olarak kabulü mümkün değildir.

Bu durumda, kararın kesinleşmesi üzerine dava dosyasının gönderilmemesi gerektiğinden, davacının bakılan davanın açılmasındaki iradesi ortaya konulmadığından; Mahkememiz Başkanlığına hitaben düzenlenecek dilekçe ile, davanın konusu tereddüte mahal bırakmayacak şekilde açıkça ortaya konularak, işlem/işlemlerin tarih ve sayısı ile tebliğ tarihi gösterilerek, tazminat isteminin tazminat tutarlarını ayrı ve net olarak hem dava dilekçesinin 'Konusu' hem de 'Netice ve talep' başlıklı kısımlarında gösterilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bu durumda; yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine uygun bir dava dilekçesi ile dava açılmasını temin etmek için dava dilekçesinin reddine ..." dair 22.9.2020 gün, K:2020/526 sayılı karar üzerine davacı vekillerinin "yenilenme dilekçesi" ile Mahkemeye başvurduğu, Manisa 1. İdare Mahkemesi'nce E:2020/808 sayı ile kaydedilen dosyada "... davanın görüm ve çözüm yerinin, adlî yargı olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; adli yargının görev alanına giren davada; Mahkememizin görevli olmadığına, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine, .." 3.11.2020 tarihinde karar verilerek 5.11.2020 gün ve E:2020/808 sayılı yazı ile Mahkememize müracaat edilmiş, başvuru 13.11.2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Burhan ÜSTÜN’ün Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 14.12.2020 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Burak Cenk İLHAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava; kendisine ait tarla vasfındaki taşınmazın, Salihli Belediyesi'nce çöp dökme alanı olarak kullanıldığı, bu kullanımın engellenmesi ve belirtilen nedenle uğranılan zararların, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması şartıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tahsili, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi taleplerine ilişkindir.

          İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

          Nitekim yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının, III. Bölümünde, "İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.

         

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.           

Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

          Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur" denilmektedir.

          Dava dosyalarının incelemesinden; Fen Bilirkişileri tarafından hazırlanıp Mahkemeye sunulan 22.10.2019 tarihli krokili raporda özetle; davaya konu olan Durasıllı Mahallesi 575 nolu parselin, yapılan kadastro 22/a yenileme çalışmaları sonucunda 387 ada 1 nolu parsel olarak güncellenmiş olduğu, bu parselin 40248.58 metrekare yüz ölçümüne sahip tapuda tarla vasfında olduğu,dava konusu parsel üzerine çöp dökülen yerlerin mahkeme heyeti ile gezilip görüldüğü, 10466.77 metrekare büyüklüğünde çöp dökülü alan olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.

          Tüm bu açıklamaların ışığında; davaya konu olayda, davacının maliki olduğu taşınmaz üzerine davalı Salihli Belediyesi'nce, taraflar arasında herhangi bir kira veya kullanım sözleşmesi bulunmaksızın, haksız çöp döküldüğü iddiası ile tecavüzün önlenmesi, meydana geldiği belirtilen zararın tazminine yönelik bulunan davanın haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.

          Açıklanan nedenlerle, Manisa 1. İdare Mahkemesi'nin başvurusunun kabulü ile Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 7.2.2020 gün ve E:2018/341, K:2020/58 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle   Manisa 1. İdare Mahkemesi'nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 7.2.2020 gün ve E:2018/341, K:2020/58 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 14.12.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye                  

      Burhan                       Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    ÜSTÜN                        BOZER                      AKSU                          SONER          

 

 

 

 

 

                                            Üye                                Üye                              Üye                  

                                        Aydemir                         Nurdane                        Ahmet

                                          TUNÇ                           TOPUZ                      ARSLAN