Hukuk Bölümü         2013/1680 E.  ,  2013/1893 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : M.K.

Davalı      : Mamak Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. F.E. 

O L A Y  : Davacı dava dilekçesinde, Ankara ili, Mamak ilçesi, Esentepe Harman Mahallesi 4. Cadde 73. Sokak 50 Nolu yeni adresiyle Harman Mahallesi A.A.Caddesi No:193’teki gecekonduyu 29.08.1990 tarihi itibariyle tapusuz olması nedeniyle zilyet yoluyla devir aldığını, dava konusu taşınmazın 20 yılı aşkın süredir kendi tasarrufunda bulunduğunu, kendisine vergi dairesince satılan bu taşınmazın takriben bir yılı aşkın süre önce davalı belediyece hiçbir bedel takdiri yapılmadan yıkıldığını ve kendisinin bu şekilde mağdur edildiğini belirterek, dava konusu taşınmazın kendi adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılması veya bu hususta belediyece başlatılan kentsel dönüşüm projesinin dikkate alınarak hak sahipliğinin tesisine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi; 13.03.2013 gün ve E:2012/459 sayı ile, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolundaki süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; “…2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği; aynı Yasanın 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Olayda, davalı idarece, park alanında kalan uyuşmazlığa konu taşınmaz üzerinde yer alan gecekondunun uzlaşma tutanağı uyarınca davacı tarafından yıkıldığı, sözkonusu gecekondu nedeniyle davacı veya gecekonduyu yapan kişi tarafından 2981 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanmak amacıyla herhangi bir başvuruda bulunulmadığı gibi bölgenin kentsel dönüşüm projesi içerisinde de yer almadığının öne sürüldüğü, davacı tarafından ise, gecekondunun davalı idarece herhangi bir bedel ödenmeksizin yıkıldığı belirtilerek gecekondu nedeniyle hak sahibi olduğuna karar verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, her ne kadar, davacı tarafından, davalı idarece tesis edilmiş herhangi bir idari işlemin iptali istenilmemiş ve gecekondusu kentsel dönüşüm projesi kapsamında kalmamakta ise de,davacının, dava açmaktaki asıl amacı gecekondusu nedeniyle hak sahibi olduğunun saptanması suretiyle, davalı idarece kendisine yer tahsis edilmesinin sağlanması olduğundan, uyuşmazlığın bu bölümünün çözümü 2981 sayılı Yasa'nın yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca davacının korunması gereken bir hakkının bulunup bulunmadığının ve davalı idarece Yasa ile öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin tespitine bağlı olup, anılan yasanın uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davanın kentsel dönüşüm projesi dikkate alınarak hak sahipliğinin tesisi istemine ilişkin kısmı yönünden 2247 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine’’  karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Mamak Belediye Başkanlığı açısından, davanın, kentsel dönüşüm projesinin dikkate alınarak hak sahipliğinin tesisi istemine ilişkin kısmı yönünden, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ankara ili, Mamak ilçesi, Esentepe Harman Mahallesi 4. Cadde 73. Sokak 50 Nolu yeni adresiyle Harman Mahallesi A.A.Caddesi No:193’teki davacının kullanımında olan tapusuz taşınmazın, davalı belediyece bedel takdiri yapılmadan yıkıldığı ve davacının bu şekilde mağdur edildiği belirtilerek, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılması veya bu hususta belediyece başlatılan kentsel dönüşüm projesinin dikkate alınarak hak sahipliğinin tesisine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamında yapılan incelemede, Mamak Belediye Başkanlığı Belediye Encümeni’nin 27.07.2010 gün, 1012 sayılı kararı ile davaya konu taşınmazın da yer aldığı Harman Mahallesi 37187 ada içerisinde bulunan Park Alanı üzerindeki yapı ve tesislerin enkazlarının 4659 sayılı Kanun ile değişiklik yapılan 2942 sayılı Kanun’un ilgili maddelerince kamulaştırılmasına ve uzlaşma komisyonunca belirlenen bedellerin yapı ve tesis sahiplerine ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Mamak Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nce tanzim edilmiş olan, dosya kapsamındaki Belediye Uzlaşma Komisyonu Tutanağında yapılan incelemede, Belediye Encümeni’nin 27.07.2010 gün ve 1012 sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verilen davaya konu taşınmazın yapı, tesis, ağaç ve müştemilat maliki olan davacının, söz konusu tesis, ağaç ve müştemilatı 09.11.2010 günü Mamak Belediyesine bedelsiz olarak satmayı taahhüt ettiği anlaşılmıştır.

Mamak Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nün 08.10.2012 günlü yazısında, davacıya ait olan gecekondunun 37187 ada üzerinde bulunan park alanında kaldığı, davacının 2981 sayılı Kanun’a müracaatının bulunmadığı, Mamak Belediye Encümeni’nin 27.07.2010 gün ve 1012 sayılı kararı ile 37187 ada içerisinde olup, park alanında kalan gecekonduların kamulaştırmasına karar verildiği, gecekondu sahibi olan davacı ile Mamak Belediyesi Uzlaşma Komisyonu arasında 09.11.2010 tarihinde gecekondunun bedelsiz olarak davacı tarafından yıkılacağına dair bedelsiz uzlaşma tutanağı imzalandığı, ayrıca davaya konu taşınmazın Kentsel Dönüşüm Projesi içerisinde yer almadığı hususları belirtilmiştir.

2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanun’un 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği; aynı Yasanın 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ‘’ Satın Alma Usulü ‘’ başlıklı 8.maddesinde;  ‘’İdarelerin, bu Kanuna göre, tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamaları esastır.

Kamulaştırma kararının alınmasından sonra kamulaştırmayı yapacak idare, bu Kanunun 11 inci maddesindeki esaslara göre ve konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alarak, gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahalli emlak alım satım bürolarından alacağı bilgilerden de faydalanarak taşınmaz malın tahmini bedelini tespit etmek üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla kıymet takdir komisyonunu görevlendirir.

Ayrıca idare, tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve sonuçlandırmak üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla uzlaşma komisyonunu görevlendirir.

İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir.

Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması halinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır, tespit edilen tahmini değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması halinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini içeren tutanak malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır.

İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırkbeş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel ödenmeye hazır hale getirilerek, bu durum malike veya yetkili temsilcisine yazıyla bildirilerek tapuda belirtilen günde idare adına tapuda ferağ vermesi istenilir. Malik veya yetkili temsilcisi tarafından idare adına tapuda ferağ verilmesi halinde, kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.

Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz.

Anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde bu Kanunun 10 uncu maddesine göre işlem yapılır.’’ hükmü yer almaktadır.

Olayda, Mamak Belediye Encümeninin 27.07.2010 günlü, 1012 sayılı kararıyla Harman Mahallesi sınırlan içerisinde kalan 37187 adada bulunan park alanı üzerindeki yapı ve tesislerin enkazlarının kamulaştırılması ve uzlaşma komisyonunca belirlenen bedellerin yapı ve tesis sahiplerine ödenmesine karar verilmesi üzerine, park alanında kalan taşınmaz için davacı ile belediye uzlaşma komisyonu arasında düzenlenen 09.11.2010 günlü tutanakla davacıya ait yapı, tesis, ağaç ve müştemilatın bedelsiz olarak belediyeye devredilmesinin 2942 sayılı Kanunun 8. Maddesi gereğince kabul ve taahhüt edildiği, daha sonra gecekondunun davacı tarafından yıkıldığı, söz konusu gecekondu nedeniyle davacı tarafından 2981 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak için herhangi bir başvuruda bulunulmadığı gibi bölgenin kentsel dönüşüm projesi kapsamında da yer almadığı anlaşılmış olup, davacı tarafından ise gecekondunun davalı idarece herhangi bir bedel ödenmeden yıkıldığı belirtilerek, gecekondu nedeniyle hak sahibi olduğuna karar verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, her ne kadar, davacı tarafından, davalı idarece tesis edilmiş herhangi bir idari işlemin iptali istenilmemiş ve davacının gecekondusu kentsel dönüşüm projesi kapsamında kalmamakta ise de, davacının talebi gecekondusu nedeniyle hak sahibi olduğunun saptanması suretiyle, davalı idarece kendisine yer tahsis edilmesinin sağlanması olduğundan, uyuşmazlığın bu bölümünün çözümü 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davacının korunması gereken bir hakkının bulunup bulunmadığının ve davalı idarece Kanun ile öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin tespitine bağlı olup, anılan kanunun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı’nın, davanın kentsel dönüşüm projesi dikkate alınarak hak sahipliğinin tesisi istemine ilişkin kısmı yönünden, başvurusunun kabulü ile, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, davanın kentsel dönüşüm projesi dikkate alınarak hak sahipliğinin tesisi istemine ilişkin kısmı yönünden, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13.03.2013 gün ve E:2012/459 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 30.12.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.