Ceza Bölümü         2002/8 E.  ,  2002/7 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Yakınan        : M.S.

            Mağdure        : E.S.

            Sanıklar         : 1-A.K.

                                     2-S.K.  

            O L A Y          : Sivil kişi sanıklar H.V., A.K., S.K. ile askerlik görevlerini yapmakta olup, izinde bulunan asker kişi sanıklar A.M.Ş. ve H.K.'in 29.12.1995 - 30.12.1995 tarihleri arasında, evinden kaçarak İstanbul'a gelen, otogarda tanıştığı sanık H.V.'le birlikte, sanık A. K.'in evine giden dosyada mevcut doktor raporuna göre şizofreni denilen akıl hastası olan mağdure E.S.'ı alıkoyup, defalarca ırzına geçtikleri, böylece, akıl hastalığından dolayı fiile mukavemet edemeyecek bir halde bulunan mağdureyi, alıkoymak ve ırza geçmek suçunu işledikleri ileri sürülerek, eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 416/1, 80, 430/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15.1.1996, 24.1.1996 gün ve E:1996/698, K:1996/12-54 sayılı iddianame ve ek iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            İSTANBUL 7. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 4.4.1996 gün ve E:1996/30, K:1996/58 sayıyla; sanıklar A. M. Ş. ve H. K.'in suç tarihinde asker kişi olmaları nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 12. maddesi hükmü uyarınca sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            KUZEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 26.9.2000 gün ve E:2000/148, K:2000/377 sayıyla, öncelikle tüm aramalara rağmen bulunamayan sivil kişi sanıklar A. K. ve S. K. hakkında açılan kamu davasını tefrik ederek, (diğer sanıklar hakkında açılan kamu davasında tüm sanıkların beraetine karar vermiştir.) 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4551 sayılı Yasa'nın, 38. maddesi ile Askeri Ceza Kanunu'nun 152. maddesi yürürlükten kaldırıldığından, sanıklara yüklenen ırza geçme suçunun askeri suç olma niteliği ortadan kalkmış olup, asker kişiye karşı, askeri mahalde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiğinin de ileri sürülmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Samia AKBULUT'un Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Ahmet Şükrü DAĞLI, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ' ın  katılımlarıyla yapılan 25.3.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet ALP'in, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME :

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında sivil kişi sanıklar Ahmet Kadir ve Sebah Kırdar hakkında açılan kamu davası yönünden Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.           

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.     

 Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanıklar A. M. Ş. ve H. K.'in yüklenen suçun işlendiği ileri sürülen günde asker kişi olmaları ve yüklenen suçun da "askeri suç" olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 4551 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun, 152. maddesi yürürlükten kaldırılmış olduğundan sanıklara yüklenen "kaçırma ve ırza geçme" suçlarının "askeri suç" niteliği ortadan kalkmıştır. Ayrıca, asker kişi sanıklar hakkında, yüklenen suçlar hususunda karar verilip kesinleştiğine göre, olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davası ile de sanıklar ve suçlar açısından irtibat kesilmiştir. 

Somut olayda, sanıkların sivil kişi olmaları nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirten 11. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun benzer düzenlemeyi içeren Ek-6. maddesi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. 

Sanıkların sivil kişi olmaları ve yüklenen suçların da 353 sayılı Yasa'nın 11. ve 1632 sayılı Yasa'nın Ek-6. maddesinde yer almamaları kaşısında davanın, adli yargı yerinde görülmesi ve İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu sanıklar hakkında verdiği görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ         : Davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 7.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 4.4.1996 günlü, E:1996/30, K:1996/58 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına,25.3.2002 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  ile karar verildi.