Hukuk Bölümü         2013/1429 E.  ,  2013/1617 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : Z.K.’ye vekaleten H.K.

Vekili      : Av. H.T.K.

Davalı      : Altındağ Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. E.G. 

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin Ankara ili, Altındağ ilçesi,  Gültepe Mah. 6862 ada, 26 parselde bulunan arsa üzerinde gecekondu ve ek binaları ile diğer müştemilatların; Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kamulaştırma yapılmadan, herhangi bir bedel ödenmeden,08.05.2012 tarihinde davalı Altındağ Belediyesi tarafından tamamen yıkıldığını, yıkımdan önce Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/48 D.iş sayılı dosyası ile davaya konu yerde keşif yapıldığını, sonuçta levazım bedelleri ile toplam maliyetin 52.400,90 TL olarak, ağaçların değerinin ise 4.800,00 TL olarak, hesaplanan enkaz bedelinin ise 3.175,81 TL olarak belirlendiğini ifade ederek; toplam 60.376,71 TL’nin yasal faiziyle birlikte dayalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi; 20.03.2013 gün ve E:2012/387 sayı ile, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolundaki süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; “…5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı" başlıklı 73. maddesinde; Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyelerinin kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini uygulayabileceği, Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine ilişkin her ölçekteki imar planı, parselasyon planı, bina inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve benzeri tüm imar işlemleri ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmaya büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolunun esas olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında haklarının verileceği, 2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedellerinin verileceği veya belediye imkanları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabileceği, Belediyenin, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla; imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya veya hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmaya yetkili olduğu hükmü yer almıştır.

Uygulama ve öğreti'de, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemler, "idari işlem"; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizlikleri de, "idari eylem" olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre, idarelerin 3194 sayılı İmar Kanununun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları, kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri, bu projeler uyarınca tesis edilen imar uygulamaları, konut tahsisi ve satışı, kamulaştırma, arsa payı tahsisi gibi bireysel işlemler, "idari işlem"; bu imar planı ve projeler uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizlikleri de, idari eylem niteliği taşımaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Altındağ İlçesi, Gültepe Mahallesi, 6862 ada, 26 parsel sayılı taşınmazın 197/381 payının davacıya ait olduğu ve taşınmaz üzerinde davacıya ait yapı, müştemilat ve ağaçların bulunduğu, bölgede 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan parselasyon işlemi sonucunda davacının payına karşılık davacıya 23653 ada, 1 sayılı parselden pay verildiği, davacıya ait yapı ve müştemilatın bulunduğu taşınmazın kentsel dönüşüm projesi uygulanacak alanda kalması nedeniyle, yapının boşaltılarak tasfiyesinin yapılmasının gerektiğinin davalı idarenin 09.04.2012 günlü, 761 sayılı yazısı ile davacıya bildirildiği ve daha sonra da yapının tasfiyesinin 08.05.2012 tarihinde davalı idarece yapıldığı, 09.05.2012 günlü, 481 sayılı belediye encümeni kararı ile de sözkonusu yapının ruhsatsız olduğundan bahisle yıktırılmasına karar verildiği, davacı tarafından, imar uygulaması sonucu yıktırılan binanın bedelinin ödenmediğinden bahisle, tazminat istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacıya ait yapının bulunduğu taşınmazdaki davacının payına karşılık 2981 sayılı Yasa uyarınca davacıya başka bir parselden pay tahsis edildikten sonra, yapıya yönelik olarak herhangi bir bedel ödenmeksizin 5393 sayılı Yasa hükmü uyarınca kentsel dönüşüm projesi kapsamında kalan yapının yıktırılması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zarar, davalı idarenin Kentsel Dönüşüm Projesinin uygulanması sırasında kamu gücüne dayanılarak, re'sen ve tek yanlı şekilde tesis ettiği işlemlerden kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/48 sayılı Değişik Iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu bilirkişi raporu ile yıktırılan bina ve ağaç için tespit edilen bedel dava konusu edilmişse de, ortada davalı idarece 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında tesis edilmiş bir işlem bulunmaması nedeniyle, uyuşmazlık bedel artırım davası niteliğinde bulunmamaktadır.

Bu durumda; davacıya ait yapının Ankara Altındağ Gültepe 4. Etap Kentsel Yenileme Projesi kapsamında kalması nedeniyle yıktırılması sonucunda tazminat istenilmesine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2'nci maddesinin l'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini” belirterek 2547 sayılı Yasanın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine’’ karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 11.11.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı açısından 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ankara ili, Altındağ ilçesi, Gültepe Mahallesi,6862 ada,26 parselde bulunan arsa üzerinde yer alıp davacıya ait olan gecekondu ve ek binalar ile diğer müştemilatların Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında davalı idare tarafından kamulaştırma işlemi yapılmaksızın ve herhangi bir bedel ödenmeksizin tamamen yıktırılması sonucu uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ‘’Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı’’ başlıklı 73.maddesinde; Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyelerinin kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini uygulayabileceği, Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine ilişkin her ölçekteki imar planı, parselasyon planı, bina inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve benzeri tüm imar işlemleri ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmaya büyükşehir belediyelerinin yetkili olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolunun esas olduğu, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında haklarının verileceği, 2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedellerinin verileceği veya belediye imkanları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabileceği, Belediyenin, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla; imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya veya hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmaya yetkili olduğu hükmü yer almıştır.

Kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemler, "idari işlem"; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizlikleri de, "idari eylem" olarak tanımlanmaktadır.

Bu tanıma göre, idarelerin 3194 sayılı İmar Kanununun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları, kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri, bu projeler uyarınca tesis edilen imar uygulamaları, konut tahsisi ve satışı, kamulaştırma, arsa payı tahsisi gibi bireysel işlemler, "idari işlem"; bu imar planı ve projeler uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizlikleri de, idari eylem niteliği taşımaktadır.

Olayda,davacıya ait yapının bulunduğu taşınmazdaki davacının payına karşılık 2981 sayılı Yasa uyarınca davacıya başka bir parselden pay tahsis edildikten sonra, yapıya yönelik olarak herhangi bir bedel ödenmeksizin 5393 sayılı Yasa hükmü uyarınca kentsel dönüşüm projesi kapsamında kalan yapının yıktırılması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zarar, davalı idarenin Kentsel Dönüşüm Projesinin uygulanması sırasında kamu gücüne dayanılarak, re'sen ve tek yanlı şekilde tesis ettiği işlemlerden kaynaklanmaktadır.

Davacı tarafından, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/48 sayılı Değişik Iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu bilirkişi raporu ile yıktırılan bina ve ağaç için tespit edilen bedel dava konusu edilmişse de, ortada davalı idarece 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında tesis edilmiş bir işlem bulunmaması nedeniyle, uyuşmazlık bedel artırım davası niteliğinde bulunmamaktadır.

Bu durumda; davacıya ait yapının Ankara Altındağ Gültepe 4. Etap Kentsel Yenileme Projesi kapsamında kalması nedeniyle yıktırılması sonucunda tazminat istenilmesine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2'nci maddesinin l'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.03.2013 gün ve E:2012/387 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 11.11.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.