T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO        : 2018 / 349

            KARAR NO  : 2018 / 318

            KARAR TR   : 28.05.2018

ÖZET : İcra Müdürlüğünce yapılan ihale sonucu alınan traktöre ilişkin % 8 olarak belirlenen KDV oranının % 1 e indirilmesi istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacı             : U. Traktör Tarım Makinaları Otomotiv İnşaat Gıda San. Tic. Ltd. Şti.

Vekilleri           : Av. F.S.Av. M.G.

            Davalı             : Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

            Vekili               : Av. S.T.

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keles İcra Müdürlüğünün 2017/21 Talimat sayılı dosyası ile ilgili olarak 27/03/2017 tarihinde cebri icra yoluyla satışa çıkarılan 16 D... plakalı 2012 model bahçe tipi traktörün yapılan ihale neticesinde 29.150,00 TL ihale bedeli ile davacı tarafça satın alındığını, mezkur traktöre ilişkin KDV oranının %8 olarak uygulandığını ve davacı tarafça ödendiğini, satışı yapılan aracın ihale bedeli üzerinden %1 oranında KDV alınması gerekirken İcra Müdürlüğünce %8 oranında KDV alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle %8 oranında KDV alınması kararının iptali ile fazla ödenen bedelin iadesi istemiyle 09/06/2017 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

KELES İCRA HUKUK MAHKEMESİ: 17/11/2017 gün, E:2017/5, K:2017/10 sayılı dosyasında; "Keles İcra Müdürlüğünün 2017/21 Talimat dosyasının incelenmesinde, ihale konusu menkule ilişkin satış ilanında ve şartnamede KDV oranının %8 olarak belirtildiği, ihale alıcısının ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği, menkul ihalesi kesinleştikten sonra % 8 oran üzerinden KDV belirlenerek menkulün ihale alıcısı adına kaydedilmesi için Osmangazi İlçe Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne yazı yazıldığı görülmüştür. Buna göre ilan edilen ihale şartları çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV nin düşük olması gerektiğinden bahisle iade isteminin İcra Mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekmektedir" gerekçesiyle şikâyetin reddine dair verdiği kararın 01/12/2017 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmıştır.

Davacı vekili 23/02/2018 tarihinde idari yargı yerine müracaat etmiştir.

BURSA 2. VERGİ MAHKEMESİ: 08/03/2018 gün, E:2018/428, K:2018/365 sayılı dosyasında; "2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.”; “Şikâyet üzerine yapılacak muameleler” başlıklı 17. maddesinde “ Şikâyet icra mahkemesince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.”; “Yargılama usulleri” başlıklı 18. maddesinde “İcra Mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır...” ; “Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde de: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır... Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, İdarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.” hükümlerine yer verilmiştir…

Olayda, İcra Müdürlüğü tarafından yapılan satış sonucu vergi alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği; Mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinden yaparak, anılan işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.

Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi'nin benzer bir uyuşmazlıkta vermiş olduğu 11.03.2013 günlü, E:2012/182, K:2013/321 sayılı karanda bu doğrultudadır.

Açıklanan nedenlerle; davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1 -a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine" kesin olarak karar verdiği anlaşılmıştır.

Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için davacı vekilinin 16/04/2018 tarihli dilekçesi, Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 10/05/2018 tarih, 2018/428 Esas sayılı üst yazısı ve dava dosyaları ile birlikte Mahkememize gönderilmiş, başvuru 16/05/2018 tarihi itibarıyla kayıt altına alınmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 28.05.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;  Keles İcra Hukuk Mahkemesinin yukarıda özetlenen kararında "Görevsizlik" yerine "Şikâyetin Reddine" dair hüküm kurulmuş ise de karar gerekçesinde KDV iadesi isteminin İcra Mahkemesinde ileri sürülemeyeceği belirtilerek anılan sonuca varıldığı, mahkemenin kendini görevsiz kabul ederek şikâyetin reddine dair karar verdiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple yapılan başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 14.  maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile Uyuşmazlık Mahkemesi’nin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kuruluş amacına uygun olacaktır. Bu bağlamda adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’ nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı tarafından Keles İcra Müdürlüğü’nün 2017/21 sayılı talimat dosyası üzerinden yapılan ihale sonucu alınan traktöre ilişkin olarak % 1 oranında hesap edilmesi gerektiği ileri sürülen KDV oranının % 8 olarak belirlenmesine ilişkin icra dairesi işleminin iptali ve fazladan tahsil edilen verginin iadesi istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.” hükmü yer almaktadır.

“Şikâyet üzerine yapılacak muameleler”  başlıklı 17. maddesinde de, “Şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” hükmü yer almaktadır.

“Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde de:  “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.” denilmiştir.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Hal böyle iken, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan araca ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 8 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği,  mahkemenin incelemeyi,  söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır. Mahkememizin emsal nitelikteki E:2016/260, K:2016/300 sayılı ilamı da bu yöndedir.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Keles İcra Hukuk Mahkemesinin 17/11/2017 gün, E:2017/5, K:2017/10 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Keles İcra Hukuk Mahkemesinin 17/11/2017 gün, E:2017/5, K:2017/10 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.05.2018 gününde Üye Turgay Tuncay VARLI’nın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

Üye

Mehmet

AKSU

 

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Turgay Tuncay Varlı

 

 

 

 

KARŞI OY

 

            2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Vergi Mahkemelerinin Görevleri” başlıklı 6. Maddesinde, vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği, kuralı yer almaktadır.

            Dava konusu uyuşmazlığın, vergi kanunları uygulanarak çözümlenebilecek olması karşısında, davanın görüm ve çözümünün vergi mahkemesinin görevine girdiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

 

Üye

Turgay Tuncay VARLI