Hukuk Bölümü         2013/176 E.  ,  2013/287 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : C.A.

Vekili      : Av. H.B.A.

Davalılar  : 1- Nilüfer Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. Ö.Y.A.

                  2- Bursa İl Özel İdaresi

Vekili      : Av. N.Ö.                              

O L A Y  : Davacı vekili özetle; Davacının Bursa İli, Nilüfer İlçesi, 6275 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın hisseli maliki olduğunu, taşınmazın 1987 yılı ilk imar uygulamasında28. L. 3. d pafta, 6275 ada 1 parsel nolu ve8133 m2olduğunu, Nilüfer Belediyesinin bu taşınmazı yeni bir imar uygulamasıyla 4 ayrı parsele bölüp bazı malik veya maliklerini diğer paydaşlardan ayırarak 1 no’lu parselde topladığını, davacı ve diğer birçok paydaşların paylarını ise ilköğretim tahsisli H21 C05 103 pafta 574 ada 2-3-4 no’lu parsellere dağıttığını, davacının belediyenin bu 2. imar işleminden, tapu senedini yenilemek için Nilüfer Tapu Müdürlüğü’ne başvurması üzerine kendisine 3 ayrı tapu senedi verilmesiyle haberdar olduğunu, belediye bu işlemi yaptığında davacıya ve diğer paydaşlara tebligat göndermesinin AY. md. 125/3 ve md.40/2 fıkrası gereği zorunlu olmasına rağmen tebligat yapmadığını, eksik, keyfi işlem sonucu davacının arsasının kamu yararı olmaksızın parçalanmış ve hukuka uygun olmayan işlemle üçe bölünmüş olduğunu, Nilüfer Belediyesinin bu bölme uygulamasının her bir parsel için kendi imar mevzuatı gereği ilköğretim tahsis özelliğine uygun inşaat yapılmasını da olanaksız kıldığını, Nilüfer Belediyesinin yukarıda bahsedilen imar planı değişikliği işlemi yerine yasal olarak yükümlü olduğu işlemi yapmadığını, Şöyle ki: 3194 sayılı imar kanunu md. 10’a göre getirilen düzenlemede belediyelerin imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri, görüşleri alınmak üzere Meclis toplantısına katılır, kamu kuruluşlarının tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur kuralına rağmen 25 yıllık sürede bu işlemin yapılmadığını ve ne zaman yapılacağının da belli olmadığını,1987 yılından itibaren ilköğretim alanına tahsis edilen ve o tarihten bu yana kamulaştırılmayan taşınmazda mevcut yasal durum karşısında inşaat yapma olanağı bulunmadığı ve mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağı kalmadığını, Nilüfer Belediyesinin her iki yan itibariyle emredici ve bağlayıcı olan mevcut imar planını değiştirirken ”kamu yaran”, ‘’hukuk devleti”, “planlarda uzun sürelilik”, "zorunluluk” ilkelerine uymayıp ve ayrıca davacının mülkiyet hakkı için ‘’hukuk güvenliği”  (AY md.35, MK md. 683) kurallarını yok saydığını,imar planında zaten kısıtlı olan taşınmazı daha da değersizleştirerek mülkiyet hakkının kullanılmasını tamamıyla kısıtlayıp BK md. 41 olgusunu gerçekleştirdiğini belirterek, bu durum karşısında, davacı adına 91/2400 hisseli müşterek mülkiyetle kayıtlı taşınmazın pafta : H21C05103A, ada : 574 , parsel: 3’deki payının iptali ile yargılama aşamasında toplanan delillere ve takdire göre uygun görülmesi halinde öncelikle Bursa İl Özel İdaresi, olmadığı takdirde Nilüfer Belediyesi adına tesciline ve kamulaştırmasız el koyması karşılığı olan 13.000 TL.’nin fazlaya ilişkin hakkın saklı kalması kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

Davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın, taşınmazın imar planında ilköğretim alanında kalması nedeniyle açılmış olduğunu belirterek, idari mercilerin verdikleri kararlar sonunda plan ve projelere uygun el atmadan doğan anlaşmazlıklarda idare mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek  görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Bursa İl Özel İdaresi vekili 1.celseden sonra 22.05.2012 tarihinde verdiği dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi; 02.11.2012 gün ve E:2012/84 sayı ile, davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir. 

Davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 04.02.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı bakımından, 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Davacının hisseli taşınmazına, imar planında ilköğretim alanı olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın tapusunun davalı idarelere terkini ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 13.000 TL’nin faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsili istemiyle açılmıştır.

                3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.   

Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında  ilköğretim alanında kaldığı, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın, davanın, taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmı yönünden, başvurusunun kabulü ile, davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ     : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, davanın, taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmı yönünden, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.11.2012 gün ve E:2012/84 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 04.02.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.