Ceza Bölümü 2002/12 E., 2002/58 K.

  • KAMU DAVASI
  • KEŞİF VE GÖZETLEME GÖREVİ
  • JANDARMANIN KEŞİF VE GÖZETLEME GÖREVİNİ YAPMAMASI
  • MÜLKİ GÖREV
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 87 ]
  • 2803 S. JANDARMA TEŞKİLAT, GÖREV VE YETKİLERİ KANUNU [ Madde 7 ]
  • 2803 S. JANDARMA TEŞKİLAT, GÖREV VE YETKİLERİ KANUNU [ Madde 15 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Sason İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görevli sanık J.Astsb.Çvş. Ahmet Dağlı'nın, 11.8.2000 günü, Karakol Komutanı tarafından Camii Tepe mevkiinde bulunan termal kamera ile keşif ve gözetleme faaliyeti için görevlendirildiği, bu amaçla düzenlenmiş özel görev devriyesi hizmet kağıdını tebellüğ etmediği ve göreve gitmeyeceğini söylediği, emrin telsiz operatörü aracılığıyla yinelenmesine rağmen, sanığın "ben gitmiyorum" dediği, böylece, emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu'nun 87/1. maddesi uyarınca cezalandırılması için 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 20.11.2000 gün ve E: 2000/3297, K: 2000/1157 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 9.8.2001 gün ve E: 2001/860, K: 2001/686 sayıyla; suç günü, sanığa verilen pusu icrası görevinin önleyici kolluk hizmeti olduğu, bu nedenle mülki görev olarak nitelendirilmesi gerektiği, böylece Jandarmanın mülki görevleriyle ilgili olarak işlendiği ileri sürülen suçun memuriyet görevini ihmal suçunu oluşturacağı açıklanarak yargılamanın adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Sason Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    SASON ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 4.12.2001 gün ve E: 2001/57, K: 2001/97 sayıyla; sanığa verilen pusu icrası görevinin öncelikle bir nöbet hizmeti olarak değerlendirilmesi ve bu görevin yerine getirilmesi yönünde verilen emre sanığın karşı gelmesinin Askeri Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıklanarak yargılamanın askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Sason Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Ahmet ALKIŞ, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 18.11.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Haluk ULUGÖL'ün, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Sanık, Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevinin ise, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi gerekmektedir.

    2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu'nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:

    e) Mülki görevleri;

    Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

    f) Adli görevleri;

    İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek,

    g) Askeri görevleri;

    Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığı'nca verilen görevleri yapmak,

    h) Diğer görevleri;

    Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır.

    Dosya içinde bulunan, 11.8.2000 günlü hizmet cetveli ve özel görev devriyesi hizmet kağıdından, sanığın özel görev devriyesi personeli olarak cami tepede pusu faaliyeti ile görevlendirildiği, Batman İl Jandarma Komutanlığı'nın 24.7.2001 günlü yazısından, pusu icrası görevinin önleyici kolluk hizmeti olduğu ve bu nedenle, mülki görev olarak nitelendirilmesi gerektiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, dosya içinde hizmetin iç güvenlikle ilgili olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır.

    Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, Jandarma personeli olan sanığın kendisine verilen görevin, 2803 sayılı Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca, emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak olup, bu görevin de Jandarmanın mülki görevleri arasında yer aldığı açıktır.

    2803 sayılı Yasa'nın 15. maddesinde, Jandarma personelinin askeri görevleri dışında kalan görevleri sırasında işledikleri suçlar nedeniyle adli yargı yerinde yargılanacakları kuralı düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu durumda, asker kişi sanığın mülki görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suç nedeniyle adli yargı yerinde yargılanması gerekir.

    Açıklanan nedenlerle, sanık hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Sason Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Sason Asliye Ceza Mahkemesi'nin 4.12.2001 günlü, E: 2001/57, K: 2001/97 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 18.11.2002 günü, Üyelerden Ahmet ALKIŞ'ın karşı oyu ile KESİN OLARAK OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ:

    Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 2 nci maddesi uyarınca Türk Vatanını İstiklal ve Cumhuriyetini koruma görevi bulunan ve bu görevi sebebiyle 2803 sayılı kanun çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçası durumunda bulunan Jandarmanın; Olağanüstü Hal Bölgesinde yürüttüğü Termal kamera ile gözetleme, keşif ve pusu şeklindeki faaliyetlerinin, taktiksel, stratejik ve fonksiyonel açılardan bölücü terör örgütünün vatan bütünlüğüne karşı giriştiği eylemlerini önlemeye matuf faaliyetler cümlesinden olduğu malum ve muayyen bulunduğu gibi bu konudaki görevin yasal açıdan askeri hizmet kapsamında bulunduğu hususunda da bir tereddüt bulunmamaktadır.

    Jandarma personeli, mülki görevin icrası esnasında dahi vatan bütünlüğüne yönelik eylemler bakımından askeri hizmetle de görevli bulunmakta ve bu durum tehditin oluştuğu olağanüstü hal bölgesinde kesintisiz şekilde devam etmektedir. Söz konusu hizmette termal kamera ile gözetleme, keşif, pusu gibi askeri usul ve esaslar dahilinde yürütülmektedir.

    Açıklanan nedenlerle; emir vermeye yetkili amir tarafından bir nevi özel nöbet hizmeti mahiyetindeki pusu görevini icra etmesi için görevlendirilen Jandarma Astsubayı olan sanığın; askeri faaliyet kapsamında bulunan hizmet emrini yerine getirmemesini Askeri Mahkemenin görev alanına giren hizmetten sıyrılmak maksadıyla "Emre İtaatsizlikte ısrar suçu" niteliğinde gördüğümden, sanığın eylemi ile ilgili yargılama görevinin Askeri Mahkeme'ye ait olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüş ve kararına iştirak etmedim.

    Üye Ahmet ALKIŞ