Ceza Bölümü 2010/38 E., 2010/38 K.

"İçtihat Metni"

Davacı

: K.H.

Yakınan

: H. E.

Sanık

: F. Ş.

O L A Y

: Mersin/ Akdeniz Bölge Komutanlığı Üs Savunma Birlikleri Komutanlığı emrinde görevli sanık Dz. Mhf. Er F. Ş.'ün, 1.7.2008 günü, komutanlık nizamiyesinde refakatçi olarak görevli olduğu sırada, birlik içersinde sivil müteahhit yanında çalışan sivil kişi H. E.'ın üzerinde bulunan cep telefonunu nizamiyede cep telefonu alma/iade etme görevlisi Dz. Mhf. Erler S. A. ile U. K.'ye teslim ettiği, telefonun kilitli dolaba konduğu, akşam saatlerinde telefonun çalındığının tespit edildiği, yapılan araştırma sonucu sanığın ailesiyle konuşmak için cep telefonunu bulunduğu yerden aldığı, yerine koymak istediğinde durumun anlaşılması üzerine korkarak itiraf edemediğinin anlaşıldığı, böylece sanığın görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği ileri sürülerek eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 13.1.2009 gün ve E:2009/417, K:2009/11 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

6. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 24.6.2009 gün ve E:2009/1541, K:2009/683 sayıyla, sanığın olay günü refakatçi olarak görevli olduğu, gelenlerin cep telefonunu teslim almak, teslim etmek şeklinde bir görevinin olmadığı, sanığın göreviyle ilgili olmayan bir eylemi gerçekleştirdiği, bunun da hırsızlık suçunu oluşturacağı, yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

MERSİN 8. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 17.3.2010 gün ve E: 2010/103, K:2010/322 sayıyla, olay günü nizamiyede görev yapan sanığın eyleminin 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde belirtilen görev kapsamında kaldığı, eylemin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu ve asker kişiyi askeri suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA'nın, katılımlarıyla yapılan 05.07.2010 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ'ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan ÇOBAN'ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasına ilişkin dosyanın incelenmesinde, dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden, 3.6.2008 tarihinde Üs Savunma Birlikleri Komutanlığı emrinde Lumbarağzında refakatçi olarak göreve başlayan sanığın olay tarihinde bu görevi sürdürdüğü, görevinin birliği tanımayan sivil ve askeri personele lumbarağazından gidecekleri yere kadar eşlik etmek ve tekrar dönüşlerini sağlamak olduğu, olay günü de, nizamiyede birlik içersine girecek kişilerin cep telefonlarını teslim almakla görevli asker kişilerin, sivil kişiden teslim aldıkları askeri malzeme niteliği bulunmayan telefonu bulunduğu yerden almak şeklinde gerçekleşen eyleminin "askeri suç" olmadığı sonucuna varılmıştır.

Sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı sonucuna varıldığından, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17.3.2010 gün ve E:2010/103, K:2010/322 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 05.07.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.