Ceza Bölümü 1996/49 E., 1996/49 K.

  • ASKER KİŞİLERİN İŞLEDİKLERİ SUÇ
  • DEVLETİN ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI İŞLENEN SUÇ
  • TERÖR FAALİYETLERİNDE BULUNMA SUÇU
  • 2845 S. DEVLET GÜVENLİK MAHKEMELERİNİN KURULUŞ VE YARGI... [ Madde 9 ]
  • 3713 S. TERÖRLE MÜCADELE KANUNU [ Madde 8 ]
  • 3713 S. TERÖRLE MÜCADELE KANUNU [ Madde 9 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Nisan 1996 ayı içinde, Sivas 178.P.A. Tbr. 3. Bl. Komutanlığında görevli Piyade er olan sanıkların, ayrı günlerde, üç kez, diğer erbaş ve erlerin duyabilecekleri şekilde, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan sözlü propaganda yapmak suretiyle 3713 sayılı Yasanın 8. maddesinde yazılı suçu işlediklerinin tanık beyanlarından anlaşıldığı, ancak bu suçun sanıkları hakkında yargılama görevinin 2845 sayılı Yasanın 9., 3713 sayılı Yasanın 9. maddeleri ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararı uyarınca Devlet Güvenlik Mahkemesine ait olduğu ileri sürülerek, Sivas 5. Er Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığınca, 28.5.1996 gün ve 846-454 sayıyla: üç sanık hakkında görevsizlik, E. Ç. adındaki sanık hakkında da kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.

    Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı bu davaya bakmanın Askeri Yargının görevine girdiğini, Uyuşmazlık Mahkemesinin 94/38-38 sayılı kararınında bu yönde olduğunu, usulde, savcılar arasında görev ihtilafının halli için bir merci bulunmadığını belirterek, sanıkların 3713 sayılı Yasanın 8/1; TC. Yasasının 40. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 13.6.1996 gün ve 26-19 sayılı iddianame ile kamu davası açmıştır.

    KAYSERİ DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ: 20.6.1996 gün ve 30-42 sayıyla;

    353 sayılı Yasanın 9. maddesinde Askeri Mahkemelerin görevlerinin sayıldığı, 2845 sayılı Yasanın 9. maddesinde Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görevleri tek tek gösterilerek "... Savaş ve Sıkıyönetim hali dahil askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümlerin saklı ..." bulunduğunun belirtildiği, buna karşı 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının 9. maddesinde, "... Bu yasa kapsamına giren suçlarla ilgili davalara Devlet Güvenlik Mahkemesinde bakılacağı ..."na ilişkin hüküm mevcut ise de, gerek 353 sayılı Yasanın 9. maddesi, gerekse 2845 sayılı Yasanın 9. maddesinde yer alan istisna hükmü karşısında, görevli yargı yerinin askeri mahkeme olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin 94/38-38 sayılı kararında bu yönde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    SİVAS 5. PİYADE ER EĞİTİM TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ:

    3.7.1996 gün ve 633-195 sayıyla; Sanıklar, asker kişi olmakla birlikte, atılı suçun 1632 sayılı Yasanın 54. maddesi karşısında ve unsurlarının varlığı halinde 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının 8 ve TCK. 168/2. maddeleri kapsamına giren suçları oluşturabileceği, 3713 sayılı Yasanın 8. maddesi ile ilgili davanın çözüm yerinin Devlet Güvenlik Mahkemeleri olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin 9.6.1995 gün; 94/40; 95/8 sayılı kararının da bu doğrultuda bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Böylece adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya, Sivas 5. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığının 19.11.1996 gün 2533 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü, Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, Dr. Ferhat Ferhanoğlu, A. Necmi Özler'in katılmaları ile yaptığı 20.12.1996 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Hava Hakim Yarbay A. Fahir Kayacan'ın davanın çözümünün askeri yargı yerinin görevine girdiği yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusunda, sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasasının "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde; "Askeri Mahkemelerin Görevleri, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara bakmak" olarak sayılmıştır. Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada:

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasasında yazılı olan, diğer bir ifadeyle, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasasında, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasasına atıf suretiyle, askeri suç haline getirilen suçlar, Olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının "Terör tanımı" başlığını taşıyan 1. maddesinde; "Terör, baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden birisi ile, Anayasa'da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemlerdir." denilmekte; "Terör Suçlusu" başlığını taşıyan 2/2. maddesinde de: Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenlerin de terör suçlusu sayılacağı ve örgüt mensupları gibi cezalandırılacağı" belirtilmektedir. Aynı Yasanın "Terör Suçları" başlığını taşıyan 3. maddesinde ise "Türk Ceza Yasasının 125., 131., 146., 147., 148., 149., 156., 168., 171. ve 172. maddelerinde yazılı suçların "Terör Suçları" olduğuna işaret edilmektedir. Anılan Yasanın 27.10.1995 gün ve 4126 sayılı Yasayla değişik 8/1. maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ülkesi ve Milletiyle Bölünmez Bütünlüğünü bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapılamaz. Yapanlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz milyon liradan üçyüz milyon liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur." denilmekte, yine bu Yasanın "Görevli Mahkeme" başlığını taşıyan 9. maddesinde: "Bu Yasa kapsamına giren suçlarla ilgili davalara Devlet Güvenlik Mahkemelerinde bakılacağı ve bu suçları işleyenler ile bunların suçlarına iştirak edenler hakkında, bu Yasa ve 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa hükümlerinin uygulanacağı" öngörülmektedir.

    2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasanın "Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde (a) bendinde; "Türk Ceza Yasasının 125. ile 139. uncu maddelerinde, 146 ile 157 nci maddelerinde; 161, 168, 169, 171, 172, 174 üncü maddelerinde ..." yazılı suçlar belirtilmekte aynı maddenin 2 nci fıkrasında bu suçları işleyenler ile bunların suçlarına iştirak edenlerin sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılanmalarının yapılacağı" belirtilmekte, aynı maddenin son fıkrasında ise, "Ancak Anayasa Mahkemesi ve Yargıtayın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile savaş ve sıkıyönetim hali dahil Askeri Mahkemenin görevine ilişkin hükümler saklıdır" denilmektedir.

    1632 sayılı Askeri Ceza Yasasının, Vatan Aleyhindeki Cürümler başlığını taşıyan 54. maddesinde; "Vatan aleyhine bir cürüm yapan askeri şahıslar hakkında Türk Ceza Yasasının 125 inci den 145 inci maddeye kadar olan hükümlerin uygulanacağı" belirtilmektedir.

    Sanıklar asker kişi olmakla birlikte, 3713 sayılı Yasanın 8. maddesine uyan suçları nedeniyle ve 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa'nın 9. maddesi hükmü uyarınca davanın çözümü adli yargının görevine girmektedir.

    Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi kararında, Uyuşmazlık Mahkemesinin 18.11.1994 gün ve 38-38 sayılı kararı benzer karar olarak gösterilmektedir. Ancak bu kararda dava konusu edilen suçlar, TCK, 125, 65/3 ve 3713 sayılı Yasanın 5. maddesine uyan suçlardır.

    1632 sayılı Yasanın 54. maddesinde, vatan aleyhine bir cürüm işleyen askeri şahıslar hakkında TCK. 125 maddenin uygulanacağı belirtilmekte olup, bu maddeye uyan fiil askeri suç niteliği kazanmış olmaktadır. Sözkonusu kararda, 2845 sayılı Yasanın göreve ilişkin 9. maddesinin son paragrafında yer alan istisna hükmü uyarınca askeri suçla ilgili davanın, Askeri Mahkemede çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Bu nedenle Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesince benzer karar olarak gösterilen davanın konuları ile bu davanın konuları, suç tavsifleri ve dayandıkları yasa hükümlerinin benzer nitelikte olmadığı sonucuna varılmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın, Adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesinin 20.6.1996 gün ve 30-42 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 20.12.1996 gününde, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.