Hukuk Bölümü         2013/1511 E.  ,  2013/1691 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar : 1.A.K.,2.F.K., 3.M.T., 4.A.Ş., 5.H.T.

Vekilleri  : Av. Y.D.& Av. E.U.& Av. E.G.

Davalı      : İSKİ Genel Müdürlüğü

Vekili      : Av. A.K. 

O L A Y  : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Yeşilbayır Mahallesinde kain 976 parsel ve 1681 parsel sayılı taşınmazların maliki olduklarını, taşınmazların davalı idare tarafından dere mutlak koruma alanına alındığını, bu nedenle davacıların taşınmazlar üzerindeki tasarruf haklarının kullanılamayacak şekilde kısıtlandığını ve zarar gördüklerini belirterek; el atılan alan ve talep edilen bedele ve de faize ilişkin fazlaya dair her türlü hakları saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmamış; ancak, mahkemenin 6. ve 9.  oturumlarındaki beyanlarında; görev itirazında bulunmuştur.

Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05.10.2010 tarihli tensip tutanağı ile dava dosyasını mahkemenin 2010/638 esas numarasına kaydettiği ve ilk duruşmanın 04.02.2011 tarihinde yapılmasına karar verdiği; 04.02.2011 tarihinde yapılan ilk duruşmaya davacı ve davalı vekillerinin katıldıkları, duruşmada davalı vekili tarafından cevap dilekçesinin tekrar edildiği, bu cevap dilekçesinde yargı yolu itirazında bulunulmadığı, mahkemece dava konusu taşınmazda keşif yapılmasına ve 2. duruşmanın 03.05.2011 tarihinde yapılmasına karar verildiği; 03.05.2011 tarihli duruşmaya taraf vekillerinin katıldıkları, mahkemece bilirkişi raporlarının beklenmesine ve bu nedenlerle bir sonraki duruşmanın 22.09.2011 tarihinde yapılmasına karar verildiği; 22.09.2011 tarihinde yapılan 3. Celseye taraf vekillerinin katıldıkları,  mahkemece davacı vekiline aplikasyon krokisinin dosya sunulması için süre verilmesine ve bir sonraki celsesinin 07.02.2012 tarihinde yapılmasına karar verildiği; 07.02.2012 tarihli 4. Celseye  taraf vekillerinin  mazeret bildirerek katılmadıkları, mahkemece dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenmesine ve taraf vekillerinin mazeret dilekçelerinin kabulü ile duruşmanın 23.03.2012 gününe bırakılmasına karar verildiği, 23.03.2012 günü yapılan 5. Celseye taraf vekillerinin  mazeret bildirerek katılmadıkları, mahkemece taraf vekillerinin mazeret dilekçelerinin kabulü ile duruşmanın 28.06.2012 gününe bırakılmasına karar verildiği, 28.06.2012 günü yapılan 6. Celseye  taraf vekillerinin katıldıkları, davalı vekilinin görev itirazında bulunduğu, mahkemece davalı vekilinin görev itirazının reddine  ve  1681 parsel sayılı dava konusu taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi için davacı vekiline süre verilmesine karar verildiği ve bir sonraki duruşmanın  22.11.2012 gününe bırakıldığı; 22.11.2012 günü yapılan 7. Celseye  taraf vekillerinin katıldıkları,  davacı vekiline bir önceki celse ara kararı gereğince tekrar süre verilmesine ve bir sonraki duruşmanın 21.03.2013 günü yapılmasına karar verildiği; 21.03.2013 günü yapılan 8. Celseye  taraf vekillerinin katıldıkları,  mahkemece taraf vekillerine ek raporu inceleyip beyanda bulunmaları için süre verilmesine ve çeşitli kurumlara müzekkereler yazılmasına karar verildiği, bir sonraki duruşmanın  13.06.2013 gününe bırakıldığı; 13.06.2013 tarihli 9. Celseye davacı ve davalı vekillerinin katıldıkları, davalı vekilinin  davanın idari yargının görev alanına girdiğini belirterek  görev yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davalı vekilinin görev itirazının tekrar reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü  vekilinin ,idari yargı yararına  olumlu görev uyuşmazlığı  çıkartılması yolunda  verdiği  dilekçesi üzerine , dava dosyasının  onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.,

Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile 2981 sayılı Yasa'nın 13'üncü maddesinin (c) bendi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici ıslah imar planları ve bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemlerin, "idari işlem"; bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizliklerinin de, idari eylem niteliği taşıdığını ifade ederek, davanın taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 11.11.2013 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Davacının taşınmazlarına, imar planında “ Dere Mutlak Koruma Alanı “ olarak ayrılmak sureti ile kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazların imar planında “Dere Mutlak Koruma Alanı”nda kalan kısmı bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, değerlendirme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 1000,00 TL’nin davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.

                Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesi’nden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.

Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesi’nce incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.

Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanunsözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin Başkanunsözcüsüdür.

Görev itirazının reddine ilişkin karara karşı itiraz yolunun açık bulunduğu ceza davalarında ret kararı kesinleşmeden uyuşmazlık çıkarma istenemez” denilmiş; 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

                Olayda, Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekilince 04.02.2011 tarihinde kayda giren birinci cevap dilekçesinde, görev itirazında bulunulmadığı, ancak 28.06.2012 günü yapılan 6. oturum ve 13.06.2013 tarihinde yapılan 9. oturumda, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda; davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü  vekili tarafından, Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, (en geç)birinci oturumdan sonra yapılan görev itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir.

Ayrıca; yukarıda sözü edilen Kanun hükümleri uyarınca, görev itirazının reddine ilişkin kararın tefhim edildiği günden başlayan onbeş gün içinde uyuşmazlık çıkarılmasının istenebileceği gözetildiğinde, verilen görevlilik kararının ilk tefhim edildiği, mahkemenin  28.06.2012 tarihli 6. Oturumundan yaklaşık bir  yıl sonra  26.06.2013 günü kayda giren dilekçenin süresi içerisinde verildiğinin kabulü olanaksızdır. Bu nedenle durumda, davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili tarafından Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada verilen görevlilik kararının tefhim nedeniyle, on beşinci gün olan 12.07.2012 tarihinden sonra olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle yapılan başvuru süresinde olmadığından, davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekilince yapılan başvurunun reddi gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10. ve 12.maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 10. ve 12. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 11.11.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.