T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/220

KARAR NO   : 2020/248      

KARAR TR    : 27/04/2020

 

ÖZET: İcra Müdürlüğü'nce yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak KDV'nin yanlış hesaplanması sonucu fazladan ödeme yapıldığından bahisle bu miktarın iadesine karar verilmesi ve% 18 olarak hesap edilen KDV oranının% 1 olarak belirlenmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

          Davacı   : F. U.

          Vekili      : Av. Y. Ç.

          Davalı   : Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü

          Vekili     : Av. G. G.

 

          O L A Y: Davacının özetle; İzmir 27. İcra Müdürlüğü'nce E: 2015/5798 sayılı dosya üzerinden yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak katma değer vergisinin (KDV) yanlış hesaplanması sonucu fazladan ödeme yapıldığından bahisle bu miktarın iadesine karar verilmesi ve % 18 olarak hesap edilen KDV oranının% 1 olarak belirlenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

          Davalı idare vekili süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde; davanın İcra Mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşüyle davanın görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.

          İZMİR 2. VERGİ MAHKEMESİ: 12.12.2019 gün ve E: 2019/1022 sayılı kararında; "… 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı' başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, idari dava türleri: a) idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 6. maddesinde, vergi mahkemelerinin;

          a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlarla benzeri maii yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,

          b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına ilişkin davaları,

          c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümleyeceği hükmü yer almaktadır.

          Dosyanın incelenmesinden, İzmir 27. İcra Müdürlüğünün E:2015/5798 sayılı dosyasında yapılan ihale ile satın alman mesken niteliğindeki taşınmaz nedeniyle %18 oranında katma değer vergisi ödenmesi üzerine, müzayede yolu ile yapılan satışlarda katma değer vergisi oranının %1 olduğundan bahisle fazladan ödenen 52.700,00-TL'nin iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

          Uyuşmazlık, mesken niteliğindeki taşınmazın ihale ile satışı sırasında uygulanacak olan katma değer vergisi oranına ilişkin olup; 2576 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 6. maddesi uyarınca bahse konu satış işleminin hangi oranda katma değer vergisine tabi olduğu yönündeki değerlendirmenin vergi mevzuatı çerçevesinde vergi mahkemesince yapılması gerekmektedir.

          Bu durumda, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün, 2577 sayılı Kanun'un 2 ve 2576 sayılı Kanun'un 6. maddeleri uyarınca idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevine girdiği sonucuna varıldığından; davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.

          Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin görev itirazının reddine ..."karar vermiştir.

          Davalı idare tarafından,süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

          YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; "… 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 'Şikâyet ve Şartlar' başlıklı 16. maddesinde; 'Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır./ Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.' 'Şikâyet üzerine yapılacak muameleler' başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında 'Şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. / Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.' Tetkik mercii başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde ise: 'İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.' denilmiştir.

          Olayda, davacı tarafından, İzmir 27. İcra Müdürlüğünce E.2015/5798 sayılı dosya üzerinden yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak % 18 oranında hesap edilen KDV oranının % 1 olarak belirlenmesi talep edilmiştir.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 'Vergi Mahkemelerinin Görevleri' başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

          Bu itibarla, icra müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın kanuna aykırılığı iddiası şikâyet yolu ile icra mahkemesinde çözümlenecektir. Mahkeme incelemeyi söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar verecektir. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği kanaatine varılmıştır" şeklindeki gerekçe ile 2247 sayılı Kanunun 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vererek 12.2.2020 tarih ve 2020/10487 sayılı görüş yazısı ile Mahkememize başvurmuş, başvuru 24.2.2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          İNCELEME VE GEREKÇE:

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suat ARSLAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 27.4.2020 günlü toplantısında:

          I-İLK İNCELEME:

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı vekilinin anılan Kanunun 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

          II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Burak Cenk İLHAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, İzmir 27. İcra Müdürlüğü'nce E:2015/5798 sayılı dosya üzerinden yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak KDV'nin yanlış hesaplanması sonucu fazladan ödeme yapıldığından bahisle bu miktarın iadesine karar verilmesi ve % 18 olarak hesap edilen KDV oranının% 1 olarak belirlenmesi istemiyle açılmıştır.

          2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun

          "Şikâyet ve Şartlar" başlıklı 16. maddesinde; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir"

          "Şikâyet üzerine yapılacak muameleler" başlıklı 17. maddesinde; "Şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur"

          "Tetkik mercii" başlıklı 4. maddesinde de:"İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir."

          Hükümleri yer almaktadır.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

          Hal böyle iken, İcra Müdürlüğünce yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği,mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin kanuna uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.

          Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile İzmir 2. Vergi Mahkemesi'nce verilen 12.12.2019 gün ve E: 2019/1022 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

          S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İzmir 2. Vergi Mahkemesi'nce verilen 12.12.2019 gün ve E: 2019/1022 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 27.4.2020 gününde Üyelerden Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                               Şükrü                          Mehmet                          Suat

    DURSUN                         BOZER                         AKSU                        ARSLAN          

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                              Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                                TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN

 

 

 

KARŞI OY

 

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un; "Vergi mahkemelerinin görevleri" başlıklı 6. maddesinde, vergi mahkemelerinin; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

          Davacı; İzmir 27. İcra Müdürlüğü'nce E:2015/5798 sayılı dosya üzerinden yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak KDV'nin yanlış hesaplanması sonucu fazladan ödeme yapıldığından bahisle bu miktarın iadesine karar verilmesi ve % 18 olarak hesap edilen KDV oranının% 1 olarak belirlenmesi istemiyle, vergi dairesine karşı dava açmıştır. Bu aşamada, icra müdürlüğünün sorumlu sıfatı sona ermiştir. Bu davada; 3065 sayılı Kanun’un, gereğince, davacının katma değer vergisi mükellefi olup olmadığı, mükellef ise yapılan satış işlemi itibari ile kanunda düzenlenen istisnalardan yararlanıp yararlanamayacağı ya da vergiden muaf kabul edilip edilmeyeceği... gibi hususlar incelenecektir. Vergi davalarını çözümleme görevi ise 2576 sayılı Kanun uyarınca idari yargı içerisinde yer alan, vergi mahkemelerine ait bulunmaktadır.

          2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 16. maddesinde öngörülmüş bulunan şikayet yolu, anılan Kanun’un hallini mahkemeye bıraktığı hususlar hariç olmak üzere ve 2004 sayılı İcra İflas Kanun’u hükümlerinin uygulanmasıyla sınırlıdır.

          Bu durumda, davacıdan tahsil edilen katma değer vergisinin kısmen iadesi istemiyle açılan davanın, görüm ve çözümünde idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varıldığından, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolunda verilen karara katılamıyoruz. 27.4.2020

 

 

 

                        Üye                                      Üye                                    Üye

                    Aydemir                               Nurdane                              Ahmet

                      TUNÇ                                 TOPUZ                            ARSLAN