Hukuk Bölümü 2006/201 E., 2007/26 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 4857 S. İŞ KANUNU [ Madde 61 ]
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 134 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Davacı vekili, müvekkilinin 01.11.1984 tarihinde 14395175 sigorta sicil numarası ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Sorgun Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde dikiş nakış hocalığı yaptığını, bu görevini fasılasız olarak 15.06.2000 tarihine kadar devam ettirmesine rağmen; davalı kurumun, müvekkilinin sigortasını muhtelif tarihlerde müvekkilinin bilgisi dışında giriş çıkış yapmak sureti ile S.S.K.'na eksik gün bildiriminde bulunduğunu; müvekkilinin şahsi sicil dosyası incelendiğinde, davalı Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Sorgun Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce SSK İl Müdürlüğüne verilen "işe giriş ve çıkış bildirgelerinde müvekkilinin imzasının bulunmadığı ve bu giriş çıkışların müvekkilinin bilgisi dışında yapıldığı" müvekkilinin, davalı kurumda çalışması bilfiil olduğu halde, bilgisi dışında ve imzası bulunmadığı halde eksik pirim ödemek amacı ile eksik gün bildiriminde bulunulduğunu; mağduriyetinin giderilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı'na yaptığı başvurunun reddedildiğini; aynı işyerinde çalıştığı iş arkadaşları olan tanıklar dinlendiğinde haklılığının ortaya çıkacağını ifade ederek, sonuç itibariyle;

    müvekkilinin 01.11.1984-15.06.2000 tarihleri arasındaki sürekli ve fasılasız çalışmasına karşılık, çalışmadı gösterilen günlerin tespitine karar verilmesi istemiyle, 9.7.2003 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    SORGUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 20.11.2003 gün ve E:2003/340, K:2003/524 sayı ile, davalı Bakanlık vekilinin dilekçesine ekli sunduğu Yüksek Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24.05.1999 gün 1999/7930-9226 esas-karar sayılı içtihatları doğrultusunda, taraflar arasındaki davacının çalıştırılmasına dair akdin; iş hukukundan çok dayanağını 657 S.Y.nın 4. Maddesi kapsamında geçici personel statüsü ile başlatılıp devam ettirildiği, bu nedenle uyuşmazlığın idare hukukunu ilgilendirdiği, davanın idari dava niteliğini taşıdığı ve mahkemelerinin yargı yolu itibariyle görevsiz bulunduğu; görevli mahkemenin Kayseri İdare Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekili bu kez, aynı istemle, 10.2.2006 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    KAYSERİ İDARE MAHKEMESİ; 2.3.2006 gün ve E:2006/662, K:2006/316 sayı ile, 506 sayılı SSK Kanunu ve 1475 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi ve işveren arasında çıkan ihtilafların görüm ve çözümünde görevli mahkemeler İş Mahkemeleri olup, idare mahkemelerinin bu yönde görevi bulunmadığı; davacının davalı idarede, 14395175 sigorta sicili ile ücretli usta öğreticisi olarak istihdam edildiği ve buna göre davacının işçi statüsünde bulunduğu açık olmakla, hizmet tespitine ilişkin olarak açılan bu davanın görüm ve çözümünün Adli Yargı yerindeki mahkemelere ait olduğu, mahkemelerinin bu hususta görevinin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Ahmet VELİOĞLU, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 5.3.2007 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, 14395175 sigorta sicil numaralı davacının, 01.11.1984 -15.06.2000 tarihleri arasındaki sürekli ve fasılasız çalışmasına karşılık, çalışmadı gösterilen günlerin tespitine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

    4857 sayılı İş Kanunu'nun Sigorta Primleri başlıklı 61. maddesinde; sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden ödenmesine devam olunacağı belirtilmiştir. İşaret edilen 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun VIII. Bölümün 72 ilâ 84. maddelerinde Primler konusu düzenlenmiş; Kanun'un 72. maddesinde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının gerektirdiği her türlü yardım ve ödemelerle her çeşit yönetim giderlerini karşılamak üzere, Kurumca bu kanun hükümlerine göre prim alınacağı; 73. maddesinde, prim oranları, 74. maddesinde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları prim oranının tespitinin nasıl yapılacağı; 77. maddesinde, ödenecek primlerin hesabında hangi ücret ve ödemelerin esas alınacağı; Prim belgeleri başlıklı 79. maddesinde, prim belgelerinin ne zaman kuruma verileceği, eklenecek belgeler, belgelerin verilmemesi veya noksan verilmesi halinde uygulanacak müeyyideler, prim borcuna itirazın şekli ve sonuçlarının neler olduğu, sigortalının çalıştığı bir veya birkaç işte, bu Kanunda yazılı prim ödeme şartını yerine getirmiş olmasına rağmen kendisi için verilmesi gereken kayıt ve belgelerin işveren tarafından verilmediği veya verilen kayıt ve belgelerde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiğinin Kurumca tespit edilmesi halinde, hastalık ve analık sigortalarından gerekli yardım yapılacağı; 80. maddesinde, işverenin, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecbur olduğu belirtilmiş; 81. maddesinde, ödenmeyen primler ve verilen cezalar için Kurumca düzenlenecek belgeler açıklanmış, Uyuşmazlıkların çözüm yeri başlıklı 134. maddesinde ise, bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği kuralına yer verilmiştir.

    Olayda, davacının; sigortalı olarak fasılasız çalışmasına karşılık, bilgisi dışında ve imzası bulunmadığı halde; eksik pirim ödemek amacı ile eksik gün bildiriminde bulunulduğu iddiasıyla, çalışmadı gösterilen günlerin tespitine karar verilmesi istemiyle, tanıklar da göstererek dava açtığı anlaşılmaktadır.

    Bu duruma göre, sigorta primleriyle ilgili hususların 506 sayılı Yasa'da düzenlendiği, bu Yasa'nın uygulanmasından doğan uzlaşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği yolundaki 134. madde hükmü karşısında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde; adli yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, Sorgun Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Sorgun Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 20.11.2003 gün ve E:2003/340, K:2003/524 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.3.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.