Hukuk Bölümü         2012/633 E.  ,  2013/1533 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : B. Pls. İnş. Tur. Tem. Med. Otom. Gıda Dağ. Paz. San. Tic. Ltd. Şti.

Vekilleri  : Av. S.G. & Av. İ.M.

Davalı      : Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü

Vekilleri  : Av. M.F.P. & E.E.K. 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde; ''...Müvekkil şirket davalı üniversitenin Bilgisayar Veri Giriş Hizmeti İşini, taraflar arasında imzalanan 18.12.2009 tarihli sözleşmeye istinaden yüklenmiş ve sözleşme konusu taahhüt işini tam ve eksiksiz bir şekilde yapmıştır.

26/5/2008 tarihli ve 26887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24 üncü maddesi ile. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasına, (ı) bendi eklenmiş olup söz konusu bentte; "Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaslılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hâzinece karşılanır.” hükmü getirilmiştir.

Davalı idare yukarıda aktarılan yasanın açık hükümlerine aykırı olarak bu ödemeleri müvekkil şirkete yapmamış, haksız ve hukuka aykırı olan gerekçelerle müvekkil şirket hak edişlerinden toplamda 40.707,47-TL tutarında yasal olmayan kesintiler yapmıştır.

Müvekkil şirket 5510/81-1 hükmünün yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5(beş) puan indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirmiş ve ödemiştir. Ancak davalı idare, müvekkilin söz konusu indirimlerini, hak edişlerinden kesmiş, bulunmaktadır. Oysaki müvekkil şirket 5510 sayılı kanun gereğince yapılan indirimleri davalı idareden almamış olup, hâzinenin sağladığı bir indirim söz konusudur. Müvekkil şirketçe yapılan bu işlem ne sözleşmede gecen fiyat farkı talebidir nede idareden alacağı sözleşme bedeline ek bir taleptir. Sadece sigorta ödemelerinde devletin sağladığı direkt katkıdır. Sigorta primlerini ödemeyi üstlenmiş olan müvekkil şirket, kendi sorumluluğunu yerine getirirken ve bu arada devletin sağladığı katkıdan da yararlanırken bunun idareye geçirilmesi yerinde değildir. Çünkü hazinenin/devletin sağladığı bu katkı nedeniyle davalı idarenin sorumluluğu artmamaktadır. Keza müvekkil şirket yararına, sözleşme yürürlükteyken yapılan yasal düzenlemeden, yararlanamayacağın kabulü hukuk ve hakkaniyetle bağdaşmamaktadır.

Kaldı ki aynı konuda daha önce açılan birçok emsal davada bu talepler (emsal sözleşmelerle ilgili) Mahkemelerce kabul edilerek, %5 devlet teşvikini haksız olarak kesen idarelerin işlemlerinde hukuka uyarlılık olmaması sebebiyle, söz konusu davalar yükleniciler lehine sonuçlanmıştır.” demek suretiyle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere, alacağın şimdilik 40.707,47 TL'sinin faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur.

Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi; 12.06.2012 gün ve E:2012/27 sayı ile davalı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresinde verdiği dilekçe üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; “...5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Prim Oranları ve Devlet Katkısı" başlıklı 81'inci maddesine, 15.5.2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile eklenen (ı) bendinde;" Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazînece karşılanır." hükmü getirilmiştir.

Öte yandan, Kamu İhale Genel Tebliğinin 20.4.2011 gün ve 27911 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan değişik 78.23 maddesinde yer alan "5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 81. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarı Hâzinece karşılanır. Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri işyerleri ile bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz." hükmü, 6111 sayılı Kanunun 38. maddesi ile değiştirilmiş ve bu bent hükümlerinin 8.9.1993 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4.1.2002 tarihli Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım ve yapım işleri ve 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işleri ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ve bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ile yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmayacağı ve bu düzenlemenin 1.3.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede; a) İhale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı fiyat farkı hesaplanması öngörülen hizmet alımı ihalelerinde, sözleşmenin yürütülmesi aşamasında, yüklenicinin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca 1/3/2011 tarihinden önceki dönemlere ait prim ödemelerinde işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hâzinece karşılanması uygulamasından yararlanması halinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların 8 inci maddesinde yer alan, "b) İhale (son teklif verme) tarihi itibarıyla işveren tarafından karşılanacak olan sosyal sigorta primi ve işsizlik sigortası primine ilişkin toplam tutarda; asgari ücret değişikliği veya sigorta primi alt sınır değişikliği ile prim oranları değişikliği gibi sebeplerle meydana gelecek fark, 506 sayılı Kanun gereğince işveren nam ve hesabına Hâzinece yapılacak olan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle bu Esasların 7 nci maddesi uygulanmaksızın ödenir veya kesilir.“ hükmü gereğince, Hazine tarafından karşılanan prim tutarının, idare tarafından yüklenicinin hakedişinden kesileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

İdarenin kamu gücüne dayanan, re'sen ve tek yanlı olarak tesis ettiği ihale işlemlerinin yargısal denetimi, idare hukuku kuralları çerçevesinde idari yargı yerlerinin görevindedir. İhale aşamasına ilişkin olup, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşmeden doğan bir hak veya alacağın takibi niteliği taşımayan, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği idari işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idari yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.

Olayda, 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca yapılan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Bilgisayar ve Veri Giriş Hizmeti İhalesinin davacı şirket üzerinde kaldığı, taraflar arasında bilgisayar veri giriş hizmet alımı sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşmenin yürütülmesi aşamasında, davacı şirketin hakedişlerinden malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutara karşılık gelen miktarda kesinti yapıldığı ve kesintinin iadesi istemiyle dava açıldığı görülmüştür.

Bu durum karşısında, iadesi istenen ve yüklenicinin hakedişlerinden idarece yapılan kesintinin, sözleşmeden doğan bir hak ve alacağın takibi niteliğinde bir işlem mi, yoksa idarenin kamu gücüne dayanarak tek yanlı iradesiyle tesis ettiği bir işlem mi olduğunun irdelenmesi gerekir.

Her ne kadar ihale suretiyle işi yüklenen davacı ile idare arasında bilgisayar ve veri girişi hizmet alımı sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşmenin yürütülmesi aşamasında davacı şirketin sigorta primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutara karşılık gelen miktarda hakedişlerinden kesinti yoluna gidilmişse de, davalı idare tarafından 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Kamu ihale Genel Tebliği hükümlerine dayanılarak işlem tesis edildiği anlaşıldığından, İdarenin ilgili mevzuat ile verilen yetkileri çerçevesinde kamu gücüne dayanarak tek yanlı olarak tesis ettiği ve icrai nitelik taşıyan kesinti işleminin, sözleşmeden doğan bir uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine ve özel hukuk ilişkisinin verdiği haklar çerçevesinde tesis edildiğini kabule olanak bulunmamaktadır.

Bu bakımdan, özel hukuk ilişkisinden kaynaklanmayan davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" niteliği gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.” demek suretiyle, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça 2247 sayılı Yasa'nın 13.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'ndan yazılı görüş istenilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı; “...Davacı Şirketin, davalı idarenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 19. maddesine dayanarak açtığı, Abant izzet Baysal Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Bilgisayar ve Veri Giriş Hizmeti ihalesini kazanarak, davalı idare ile 18/12/2009 tarihinde sözleşme imzaladığı, ancak sözleşme kapsamında yapılan işte çalıştırılan işçiler bakımından ödenen hakedişlerden 5510 sayılı yasanın 81. maddesi gereğince iadesi gereken ve özel sektör işverenlerinin işveren hissesine düşen sigorta primlerinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın hâzinece karşılanması gerekmesine karşın, iade edilmediği gerekçesiyle bu primlerin toplam tutarının tazmini istemi ile dava açıldığı anlaşılmaktadır.

Davaya konu uyuşmazlığın, davalı idare ile 18/12/2009 tarihinde akdedilen hizmet sözleşmesinin uygulanması sırasında, sözleşme kapsamında satın alman hizmetin bedeli olarak işçi alacak bedeli olarak ödenen tutarda, 5510 sayılı yasanın 81. Maddesinin "ı" bendinin birinci cümlesinde yer alan "Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hâzinece karşılanır." hükmü uyarınca, davalı idarenin hakediş ödemesi sırasında beş puanlık kesinti yaparak ödeme yapmasından kaynaklanan bir sorundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı iddiasına göre, 5510 sayılı Yasanın 81/ ı bendine göre prim ödemelerinde beş puanlık hazine katkısı, şirket lehine destekleyici bir hüküm olduğu halde buna yanlış anlam veren idarenin, hakedişler üzerinden yaptığı kesintinin haksız bulunması ve yapılan kesintinin faizi ile birlikte ödenmesi gerekmektedir.

Açıklanan dava konusu ve uyuşmazlığın, ihale sonrası sözleşmenin uygulanması kapsamında hakedişlerin eksik ödendiği iddiasından kaynaklandığı bu hali ile görevli mahkemenin adli yargı yeri olduğu; 5510 sayılı Yasanın 101. Maddesinin "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür." Hükmü uyarınca da anılan davalara adli yargı yerinde bakılması gerekmekle, Danıştay Başsavcılığının başvurusunun reddi gerektiği düşünülmektedir.” demiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 11.11.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1.maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü açısından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın davada adli yargının, Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirket ile davalı idare arasında 18.12.2009 tarihinde akdedilen hizmet sözleşmesinin uygulanması sırasında, sözleşme kapsamında satın alınan hizmetin bedeli olarak işçi alacak bedeli olarak ödenen tutarda, davalı idare tarafından, 5510 sayılı yasanın 81.maddesinin '' ı '' bendinin birinci cümlesinde yer alan '' Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. '' hükmü uyarınca, davacı şirketin hakediş ödemesinden beş puanlık kesinti yapılmasından kaynaklanan 40.707,47 TL alacak miktarının davalı idareden tahsili istemiyle açılmıştır.

04.01.2002 tarih ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ''Amaç'' başlıklı 1.maddesinde; ''Bu Kanunun amacı, kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir.'' denilmiştir.

“Kapsam” başlıklı 2. maddesinde de; “Aşağıda belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür:

a) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler (meslekî kuruluş şeklinde faaliyet gösterenler ile bunların üst kuruluşları hariç), tüzel kişiler,

b) Kamu iktisadi kuruluşları ile iktisadi devlet teşekküllerinden oluşan kamu iktisadi teşebbüsleri,

 c) Sosyal güvenlik kuruluşları, fonlar, özel kanunlarla kurulmuş ve kendilerine kamu görevi verilmiş tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar (mesleki kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları hariç) ile bağımsız bütçeli kuruluşlar,

                d) (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilenlerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler,

                e) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ile bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketlerin yapım ihaleleri

Ancak, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bu Fonun hisselerine kısmen ya da tamamen sahip olduğu bankalar, 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ve bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketler ( (e) bendinde belirtilen yapım ihaleleri hariç) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankaların 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren teşebbüs, işletme ve şirketler bu Kanun kapsamı dışındadır.''  denilmiştir.

05.01.2002 tarih ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun ''Kapsam'' başlıklı 2. maddesinde; ''Bu Kanun, Kamu İhale Kanununa tabi kurum ve kuruluşlar tarafından söz konusu Kanun hükümlerine göre yapılan ihaleler sonucunda düzenlenen sözleşmeleri kapsar.'' denilmiş, ''İlkeler'' başlıklı 4.maddenin 3.fıkrasında; ''...Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez. Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur.''  denilmiştir.

 Dosya kapsamında yapılan incelemede, 07.12.2009 tarihli İhale Komisyonu Kararı ile, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin 2010 yılı 12 aylık Bilgisayar ve Veri Giriş Hizmeti Alımı için 4734 sayılı KİK.nun 19.maddesi uyarınca ihaleye çıkıldığı ve söz konusu hizmetin en avantajlı teklifi veren davacı şirketten alınmasına karar verildiği, sonrasında davacı şirket ile davalı idare arasında 18.12.2009 tarihinde Bilgisayar Veri Giriş Hizmeti konulu sözleşmenin imzalandığı anlaşılmıştır.

Davacının ihaleye girerken aldığı idari şartnamenin “Anlaşmazlıkların Çözümü” başlıklı 53.maddesinde; “Sözleşmenin imzalanarak yürürlüğe girmesine kadar olan süreçte doğacak ihtilaflar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 54 üncü ve devam eden maddelerinde yer alan inceleme talebinde bulunulmasına ilişkin kurallar saklı kalmak üzere idari yargıda dava konusu edilebilecektir. Sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek ihtilaflarda ise işin sözleşmesinde yer alan konuya ilişkin hükümler uygulanacak'' denilmiştir.

Ayrıca, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 101.maddesinde, ‘’ Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.’’ hükmü yer almaktadır.

Belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde,

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun kamu hukukunu ilgilendiren yasalar olması nedeniyle, sözleşme aşamasına kadar yasaya dayanılarak idarece alınan karar ve yapılan işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idarî yargı yerinde, sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların ise sözleşme ve özel hukuk hükümlerine göre adlî yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

Olayda da, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19.maddesi uyarınca yapılan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Bilgisayar ve Veri Giriş Hizmeti İhalesinin davacı şirket üzerinde kaldığı, taraflar arasında bilgisayar veri giriş hizmet alımı sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşmenin yürütülmesi aşamasında, davacı şirketin hakedişlerinden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutara karşılık gelen miktarda kesinti yapıldığı ve kesintinin iadesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmakla, taraflar arasında sözleşme imzalanmış olduğundan, bu aşamadan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkta davanın, özel hukuk hükümlerine göre adlî yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Ayrıca, 5510 sayılı Kanun’un101’inci maddesinin açık hükmü de gözetilerek, kamu görevlisi olmayanların ‘’sigorta primi‘’ ile ilgili olan uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. 

SONUÇ  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 11.11.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.