Ceza Bölümü         2009/18 E.  ,  2009/18 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           :K.H. 

            Mağdurlar     :1- M.B.

                                     2- T.Y.P.

            Sanık             :N.C. 

            OLAY             : İzmir/Bornova 10. J. Eğt. A. Komutanlığı emrinde görevli sanık J. Er N.C.’ın,  3.2.2007  günü saat 02.30 sıralarında aynı Komutanlık emrinde görevli J. Er M.B.’nın sorumlu olduğu Alay bilardo salonuna penceresini açıp girerek, bilardo salonunun gelirinden olup, salondaki masanın kilitsiz çekmecesinde bulunan 8,5 YTL’yi, aynı gece saat 03.00 sıralarında aynı Komutanlık emrinde görevli J.Er T.Y.P.’ın sorumlu olduğu Alay internet salonuna yine penceresini açıp girerek, internet salonunun gelirinden olup, masanın çekmecesinde bulunan 10 YTL’yi çaldığı ileri sürülerek, eylemine uyan 5327 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143 ve 145. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 12.3.2007 gün ve E:2007/242, K: 2007/56 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

GÜNEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 15.7.2008  gün ve E:2008/98, K:2008/350 sayıyla; sanığa yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri suça bağlı bulunmaması ve sanığın yargılama aşamasında  terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesildiği, yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

İZMİR 8. ASLİYE CEZA  MAHKEMESİ: 2.12.2008 gün ve E:2008/590, K:2008/773 sayıyla, ilgili Komutanlıktan gelen yazıda suç tarihinde kantin başkanlığı hesaplarının tam olduğu bu nedenle suça konu paraların salondaki görevlilere ait olabileceği bildirildiğinden, sanığın eyleminin Askeri Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, bu suçtan sanığı yargılama görevinin de askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ramazan ÖZKEPİR, Mehmet MUTLU, Nuray TAŞÇIOĞLU DURANOĞLU, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA’nın, katılımlarıyla yapılan 01.06.2009 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ’ın adli

yargı,  Askeri Yargıtay  Başsavcı Yardımcısı Tezer Türkay GÜVEN’in  davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

            1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun “Üstünün, astının veya arkadaşının bir şeyini çalanlar” başlığı altında düzenlenen 132. maddesinde, “ Bir üstünün, arkadaşının veya astının bir şeyini çalan asker kişiler, altı aydan beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar” denilmektedir. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, 10. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı’nın suça konu paraların muhtemelen bilardo ve internet salonu sorumlusu olan yakınanlara ait olduğunu belirtilen 24.10.2008 günlü yazıya dayanılarak adli yargı yerince, sanığın yargılamasının askeri yargı yerine ait olduğu belirtilmiş ise de, olay günü saat 02.30 sıralarında, suça konu paraların bilardo ve internet salonunda bulunan masa çekmecesinden alındığı ve salon gelirlerinden olduğunun belirtildiğine ilişkin, dosyadaki ihbar, arama, zaptetme, teşhis ve yüzleştirme tutanakları gözetildiğinde sanığa yüklenen eylemin, Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu kapsamında değerlen-dirilebileceği sonucuna varılmıştır. 

Öte yandan, 353 sayılı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın  çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle İzmir 8. Asliye Ceza  Mahkemesi’nin 2.12.2008 gün ve E:2008/590, K:2008/773 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 01.06.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.