T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2018/601

            KARAR NO : 2018/589

            KARAR TR: 22.10.2018

ÖZET : 2247 sayılı Yasa’nın 1. maddesine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarıncaREDDİgerektiğihk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARA R        

 

                       

            Davacı    : Y. T.

Vekili       : Av. G.Ö.K.

Davalı    : Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

Vekili       : Av. A.E.

                                         

O L A Y:  Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işverene ait işyerinde 02/07/2013 tarihinden, iş akdinin haksız ve geçersiz fesih edildiğinin 31/07/2016 tarihine kadar izleme ve değerlendirme birim başkanı olarak çalıştığını, 11.516,07-TL brüt maaşla çalıştığını, davacının iş akdinin 31/07/2016 tarihinde 667 OHAL kapsamında alınan KHK'nın 4/1-g maddesi uyarınca Ajans Yönetim Kurulu Kararı ile feshedildiğini, davacının terör örgütü ile hiç bir bağlantısının bulunmadığı gibi davalı iş yeri tarafından iş akdinin fesih edilmesine dayanak yapılan Ajans Yönetim Kurulu Kararında ne tür deliller bulunduğuna dair hiç bir bilgilendirme yapılmadığını, bu sebeple iş akdine son verilmiş olmasına rağmen hiç bir cezai soruşturma başlatılmadığını ileri sürerek, haksız geçersiz feshin tespiti ile davacının işe iadesine, işe başlatılmaması halinde sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesine ve kararın kesinleşinceye kadar dört aylık ücret ve diğer hakların ödenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Kocaeli 5. İş Mahkemesi : 30.3.2017 gün ve E:2016/512, K:2017/118 sayı ile, davalı işverenin Kalkınma Ajanslarının Hizmetlerine İlişkin 5449 sayılı Kanun gereğince kurulmuş kamu tüzel kişiliğine haiz bir kurum olduğu; hizmet akdi feshinde de 5449 sayılı Kanun gereğince yönetim kurulunun yetkili olduğu; feshe yetkili yönetim kurulunun 26/07/2016 tarihli toplantısında OHAL kapsamında alınan tedbirlere ilişkin KHK’nın kamu görevlilerine ilişkin tedbirler başlıklı 4/1-g maddesi uyarınca yapılan toplantıda yedi kişi ile birlikte davacının da hizmet akdinin feshedilmesine karar verilmiş olduğu; davacının iş sözleşmesinin, 15/07/2016 tarihinde FETÖ/PDY örgütü tarafından meydana getirilen silahlı darbe kalkışma sonrasında ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı KHK hükümlerine dayanılarak ve davalı ajansın feshe yetkili yönetim kurulunca feshedildiği ve dosya kapsamında getirtilen belgeler, kayıtlar da dikkate alındığında davacının bu şekilde iş akdi feshinin KHK'ya göre geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi: 14.9.2017 gün ve E:2017/2033, K:2017/1223 sayı ile, Davacının iş akdinin fesih şekil sebebi değerlendirildiğinde, feshin "20.1.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler ile bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemeye'' yönelik 667 sayılı KHK'den alınan yetki ile yapıldığı, bu düzenleme karşısında davanın esası hakkında karar verilemeyeceği anlaşıldığından 29 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 690 sayılı KHK'nın 56. maddesi ile değişik, 23 Ocak 2017 tarihli 685 sayılı KHK'nın Geçici 1. maddesinin 3. fıkrası gereğince, HMK.nun 353/l-a-4 maddesine göre Mahkeme kararının ortadan kaldırılması gerektiği gerekçesiyle Kocaeli 5. İş Mahkemesi 30.3.2017 tarih ve 2016/512 E - 2017/118 K sayılı kararının, H.M.K. 353/l-a-4.maddesi gereğince kaldırılmasına; dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına; dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesi için İlk Derece Mahkemesine iadesine karar vermiştir.

Kocaeli 5. İş Mahkemesi : 1.11.2017 gün ve E:2017/648, K:2017/453 sayı ile, bozma kararına uyarak, feshin "20.7.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler ile bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemeye'' yönelik 667 sayılı KHK'den alınan yetki ile yapıldığı, bu düzenleme karşısında davanın esası hakkında karar verilemeyeceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine kesinleşmiştir.

Kocaeli 5. İş Mahkemesi: 29.12.2017 gün ve E:2017/648 sayı ile, davacı Yüksel Taştan ile davalı T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı arasında mahkemelerinde görülmekte olan Tespit (işe iade istemli) dava nedeniyle Mahkemelerinin E:2017/648 sayılı dosyası tomar halinde İstanbul Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmiştir.

İstanbul Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu:26.3.2018 gün ve Evrak sayısı:188901, Karar sayısı:188901 sayı ile, "İlgilinin (davacının), Doğu Marmara Kalkınma Ajansında 02.07.2013 tarihinde uzman olarak çalışmaya başladığı, sözleşmesinin 26.07.2017 tarihinde feshedilmesi üzerine tespit (işe iade istemli) davası açtığı, Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 01.11.2017 tarihli; E:2017/648, K:2017/453 sayılı kararı ile karar verilmesine yer olmadığının ve dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Komisyonca yapılan ön inceleme neticesinde; işveren Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından iş akdinin 26.07.2017 tarihinde feshedilerek sona erdirildiği, olağanüstü hal kapsamında doğrudan (ilgili KHK’ya ekli listede davacının ismine yer vermek suretiyle) kanun hükmünde kararname ile tesis edilen bir tedbirin uygulanmadığı anlaşıldığından komisyonumuzun görevleri arasında yer almayan iş bu dosyanın incelenmek üzere kabulüne olanak bulunmamaktadır. Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, dosyanın Kocaeli 5. İş Mahkemesine gönderilmesine..." karar vermiştir.

Kocaeli 5. İş Mahkemesi: 20.9.2017 gün ve E:2017/648, K:2017/453 sayı ile, her ne kadar mahkememizce tesis edilen 1/11/2017 tarihli gerekçeli karar kesin olmak üzere verilmişse de, dosyanın tetkikinde kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılarak, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

Davacı vekili 8.8.2018 günü Kocaeli 5. İş Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçesi ile, Kocaeli 5. İş Mahkemesinin E:2017/648, K:2017/453 sayı ile kesinleşen olumsuz görev uyuşmazlığı ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar ve OHAL İnceleme Komisyonu tarafından verilen görevsizlik kararına istinaden ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi isteminde bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasanın "Uyuşmazlık Mahkemesi" başlıklı 158. maddesinde;

"Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar.

Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır." hükmüne yer verilmiş;

2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun "Mahkemenin görevi" başlıklı 1. maddesinde;

"Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır. " denilmiş;

Aynı Yasanın "İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesinde;

"Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder." kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre Uyuşmazlık Mahkemesince bir görev yada hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, Uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli veya idari yargı merciilerine yada hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı mercii sayılanlarca verilmiş bulunması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; Kocaeli 5. İş Mahkemesince işin esası incelenerek, davanın reddi yolunda verilmiş olan kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince kaldırılarak, karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; mahkemece bu karara uyulduğu ve dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesi üzerine, komisyonlarının görevleri arasında yer almayan dosyanın incelenmesinin kabulüne olanak bulunmadığı nedeniyle mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu, Anayasanın 158 ve 2247 sayılı Yasanın 1. maddesinde belirtilen yargı merciilerinden olmadığından ve adli yargı yerince idari yargı yerinin görevli olduğu yolunda verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığından ortada Uyuşmazlık Mahkemesince çözümü gereken bir görev Uyuşmazlığı bulunduğundan sözetmek olanaksızdır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 1. maddesine uygun bulunmayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

             S O N U Ç : 2247 sayılı Yasanın 1. maddesine uygun bulunmayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 22.10.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ