Hukuk Bölümü         2011/237 E.  ,  2012/100 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı            : R. İnşaat Tr. Teks. Nak. San. Ltd. Şti./  K. Bilişim. Hizm. Org.  

  San.  Tic. Ltd. Şti. /   Ş. Urfa Data Temizlik Tic. San. Ltd. Şti./   Ş. Urfa        

  K. Group  San. Tic. Ltd. Şti.(Ş.Urfa İş Ortaklığı)

Vekili              : Av. Ş.A.

Davalı             : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Vekili              : Haz. Av. E.T.

 O L A Y          :  1-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi tarafından Tigem Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğü işyerinde 12/08/2009-13/08/2010 tarihlerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 31/08/2010 tarih ve 69 sayılı İnceleme Raporunda; TİGEM Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğü ünvanlı asıl işveren ile davacı R. İnş. Trz. Teks. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. / K. Bilişim Hizm. Org. San. Tic. Ltd. Şti./Ş.Urfa Data Temizlik Tic. San. Tic. Ltd. Şti.-Ş.Urfa K. Group San. Tic. Ltd. Şti. (Ş.Urfa İş Ortaklığı) ünvanlı alt işveren arasında 01/06/2010-31/05/2011 yürürlük süreli Sığırcılık, Atcılık, Tarım İşçiliği, Makine İkmal İşleri konulu hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı; TİGEM Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğü Alt İşverenliği işyerinde Hizmet Alım Sözleşmesinin gereği olarak Sığırcılık, Atcılık, Tarım İşçiliği, Makine İkmal hizmetlerini yürüttükleri, bu işlerde Kurumun kendi personelinin yetersiz kaldığı ve ek personele ihtiyaç duyulduğu durumlarda ve Kurumun talep ettiği sayıda işçinin kendileri tarafından hizmet alım sözleşmesinde belirlenen koşullarda kendilerince sağlandığı, işyerinde kaç işçinin kaç gün süre ile nerede çalışacağına İşletme Müdürlüğünün karar verdiği, iş durumuna ve asıl işverenin talebine göre işçi işe alındığı, halen işyerinde kendilerine bağlı işçilerin olduğu;  Müdürlükçe hizmet alımı sözleşmesine istinaden çalıştırılan işçilerin asıl işveren işçileri ile birlikte onların yetersiz kaldığı alanlarda istihdam edildiklerinden aynı işleri yaptıkları, bu işçilerin Müdürlükçe görevlendirilen Kahya ya da Çavuş olarak anılan kişiler tarafından yönlendirildikleri, ilgili araç ve malzemelerin İşletme Müdürlüğü tarafından tedarik edildiği; hizmet alım sözleşmesi ile alt işverene bırakılan hizmetlerinin asıl işveren tarafından öteden beri yürütülen ve halen yürütülmekte olan asıl işlerden olduğu;  ek personele ihtiyaç duyulduğu zamanlarda ve ihtiyaç duyulan sayıda işçinin yüklenici firmalar tarafından sağlandığı;  olayın özelliği, Yargıtay Kararları dikkate alındığında TİGEM Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğünde belirtilen hizmetlerin asıl işin bir parçası olduğu, söz konusu bölümlerde yapılan işlerin 4857 sayılı İş Kanunun 2.maddesi gereği alt işverene verilebilecek nitelikte işlerden olmadığı anlaşıldığından, TİGEM Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü ile davacı arasında akdedilen hizmet alımı sözleşmesinin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek; 4857 sayılı Yasanın 3. maddesine muhalefet eden işverenler hakkında aynı yasanın 98. maddesi gereğince idari para cezası uygulanmasının gerektiği ifade edilmiştir.

2-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü’nce, 7.10.2010 tarih ve 17787 sayılı Tebligat yazısı ile;  Bakanlık İş Müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucunda; hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde kurulan asıl işveren alt işveren ilişkilerinin muvazaalı işleme dayandığının tespit edilmiş olduğu,  söz konusu raporun,  4857 sayılı İş Kanununun 3’üncü maddesi ile Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 13. maddesi uyarınca ilişikte gönderildiği; bu itibarla, 4857 sayılı İş Kanununun 3. Maddesine dayanılarak çıkarılan Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 13. maddesi gereğince, asıl işveren - alt işveren ilişkisinin İş Müfettişince tespitinden sonra muvazaanın tespitine ilişkin gerekçeli müfettiş raporunun Bölge Müdürlüklerince işverenlere tebliğ edildiği tarihten itibaren 6 iş günü içinde yetkili İş Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceği, itiraz halinde itiraz dilekçesinin bir örneğinin Müdürlüklerine gönderilmesi, bu süre içinde itiraz edilmemesi ya da mahkeme kararı ile muvazaanın onanması halinde asıl işveren ve alt işverene aynı kanunun 5763 sayılı kanunla değişik 98/1 maddesi gereğince idari para cezası uygulanacağı hususu davacı Şirkete bildirilmiştir.

            3-Davacı şirketler grubu temsilcisi davalı olarak, R. İnşaat Tr. Teks. Nak. San. Ltd. Şti./  K. Bilişim. Hizm. Org. San. Tic. Ltd. Şti. /   Ş. Urfa Data Temizlik Tic. San. Ltd. Şti./   Ş. Urfa K. Group San. Tic. Ltd. Şti.(Ş.Urfa İş Ortaklığı)’ni gösterdiği dava dilekçesinde; şirketleri ile Tigem Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğü arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı Kurum Müfettişliği tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 31.08.2010 tarih 69 sayılı rapora göre,  Şirketleri ile ilgili İdare arasındaki hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı gerekçesiyle Şirketlerine para cezası işlemi uygulandığını, Kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu ifade ederek,  31.08.2010 tarihli 69 sayılı raporla düzenlenen ve 4857 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince idari para cezası getiren raporun iptaline ve idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

            BURSA 1. İŞ MAHKEMESİ; 18.04.2011 gün ve E: 2010/965, K:2011/204 sayı ile, Davacı şirketler grubu ile Tigem Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü arasında 01.06.2010 - 31.05.2011 tarihlerini kapsar Tigem işyerindeki Sığırcılık, Atçılık, Tarım işçiliği, Makine İkmal İşlerinin Sağlanmasına ilişkin imzalanan hizmet alım sözleşmesi davalı kurumun incelemesi sonucu düzenlenen 31.08.2010 tarihli rapor ile sözleşmede yapılması belirlenen işlerin asıl işlerden olduğu ve taraflar arasında sözleşmede belirtilen asıl işveren alt işveren ilişkisinin bu nedenlerle muvazaaya dayandığı tespit edilerek, kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı, işbu raporun tebliğinden itibaren 6 gün içinde yetkili İş Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceği, itiraz halinde dilekçenin bir örneğinin kuruma gönderilmesi, itiraz edilmemesi halinde ya da mahkeme kararı ile muvazaanın onanması halinde haklarında yasa gereği idari para cezası uygulanacağının 07.10.2010 tarihli yazı ile davacı şirketler grubuna ve Tigem Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğüne tebliğ edildiği, davacı şirketler grubunun da itirazlarına konu eldeki bu davayı ikame ettiği;  uyuşmazlığın idari işleme dayandığı ve davanın para cezasına itiraz olduğunun anlaşıldığı, özel yasa olan 506 Sayılı (Yeni 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Yasası) Sosyal Güvenlik Yasasından kaynaklanan dava konusu idari para cezasına karşı yapılacak itiraza konu davaya bakma görevinin en son yasal düzenlemelere göre idari yargının görev alanında kaldığı, bu nedenlerle eldeki davanın görülme yerinin Mahkemelerinin görevi kapsamında kalmadığı;  her ne kadar iptali istenen para cezasına konu kurum işlemi Sosyal Güvenlik Yasası'ndan kaynaklanmakta ise de para cezasına itiraza konu davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini belirleyen yasal düzenlemeler karşısında eldeki davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle görev nedeniyle davanın reddine karar vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

4-Bu kez Davacı vekili tarafından, davalı olarak yalnızca R. İnşaat Tr. Teks. Nak. San. Ltd. Şti. gösterilerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tanzim edilen 31.08.2010 tarih ve 69 sayılı rapora itirazlarının kabulü ile müvekkili bulunduğu şirkete idari para cezası verilmesine dair idari kararın iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

           BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ; 05.08.2011 gün ve E: 2011/1116 sayı ile,  4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 6. fıkrasında; bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denildiği, bu ilişkide asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, 3. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanun'un kapsamına giren nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, çalışma konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işverenin, işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü, kendi adını ve soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne bildirmek zorunda olduğu, 2. fıkrasında; bu Kanun'un 2. maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işverenin; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlü olduğu, bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgelerin gerektiğinde iş müfettişlerince inceleneceği, inceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporunun işverenlere tebliğ edileceği, bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkemenin muvazaalı işlemin tespitini onanmış olması halinde ise tescil işleminin iptal edileceği ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılacağı, 98. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanun’un 3. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline,  çalıştırılan her işçi için yüz Yeni Türk Lirası, 85. madde kapsamındaki işyerlerinde ise çalıştırılan her işçi için bin Yeni Türk Lirası, 3. maddesinin ikinci fıkrasındaki işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı on bin Yeni Türk Lirası idari para cezası verileceği hükmüne yer verilmiş olduğu;  4857 sayılı Kanun'un 3. maddesine dayalı olarak hazırlanan ve 27.09.2008 tarih ve 27010 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasında; 7. madde uyarınca tescili yapılan işyeri için 6. maddede belirtilen belgelerde Kanun'a aykırılık veya muvazaa kanaatini oluşturan delillerin bulunması halinde, söz konusu belgelerin gerekçesi ile birlikte incelenmek üzere bölge müdürlüğünce iş teftiş grup başkanlığına intikal ettirileceği, 13. maddesinin 1. fıkrasında; asıl işveren-alt işveren ilişkisinin iş müfettişlerince incelenmesi sonucunda muvazaanın tespitine ilişkin gerekçeli müfettiş raporunun bölge müdürlüğünce işverenlere tebliğ edileceği, tebliğ tarihinden itibaren 6 işgünü içinde isverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, 2. fıkrasında; rapora 6 iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkemenin muvazaanın tespitini onamıs olması halinde ise tescil işleminin bölge müdürlüğünce iptal edileceği ve alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılacağı, 3. fıkrasında; iş müfettişinin muvazaalı işlemi tespit etmesi durumunda itiraz süresinin geçmesi ya da mahkeme kararı ile muvazaanın onanması halinde asıl işveren ve alt işveren veya vekillerine idari para cezası uygulanacağının kurala bağlandığı;   dosyanın incelenmesinden, aralarında davacı Şirketin de bulunduğu şirketler topluluğu ile Tigem Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü arasında 05.7.2010 tarihinde 01.06.2010 - 31.05.2011 tarihlerini kapsayacak şekilde Tigem işyerindeki sığırcılık, atçılık, tarım isçiliği, makine ikmal işlerinin sağlanmasına ilişkin hizmet alım sözleşmesi yapıldığı ve davacı Şirketin 01.8.2010 tarihinde işe başladığı, işyerinde Bakanlık iş müfettişi tarafından 4857 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrası ile Yönetmeliğin 12. ve 13. maddeleri kapsamında 12.08.2010 - 13.08.2010 tarihleri arasında inceleme yapıldığı ve " ... sözleşmede yapılması belirlenen işlerin asıl işlerden olduğu ve taraflar arasında sözleşmede belirtilen asıl işveren alt işveren ilişkisinin bu nedenlerle muvazaaya dayandığı… " hususunun dava konusu 31.08.2010 tarih ve 69 sayılı raporla tespit edildiği, bu tespite ilişkin raporun da dava konusu işlemle birlikte 13.10.2010 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından 6 gün içerisinde 31.08.2010 tarih ve 69 sayılı rapor ile ceza uygulanacağına ilişkin Bursa Bölge Müdürlüğü'nün 07.10.2010 tarih ve 17787 sayılı işleminin iptali istemiyle 19.10.2010 tarihinde Bursa 1. İş Mahkemesi'nde dava açıldığı, bu davanın da “ …. uyuşmazlığın idari işleme dayandığı ve davanın para cezasına itiraz olduğu, özel yasa olan 506 sayılı (Yeni 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Yasası) Sosyal Güvenlik Yasası'ndan kaynaklandığı, yapılan son düzenlemelere göre davaya bakma görevinin idari yargının görev alanında kaldığı… " gerekçesiyle görev yönünden reddedilmesi üzerine Mahkemelerinde bakılan bu davanın açıldığı; olayda, davacı Şirkete 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu kapsamında herhangi bir para cezası verilmediği gibi dava konusu işlemlerin de yukarıda anılan 4857 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrası ile Yönetmeliğin 12. ve 13. maddeleri kapsamında tesis edildiği ve yapılan inceleme sonucunda hizmet alım sözleşmesindeki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığına ilişkin tespit raporu ile bu raporun bildirilmesine ve süresi içerisinde itiraz edilmemesi veya mahkemenin muvazaanın tespitini onamış olması halinde idari para cezası uygulanacağına ilişkin olduğu görüldüğünden, dava konusu işlemlerin iptali istemiyle açılan bu davanın yukarıda anılan 4857 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrası ile Yönetmeliğin 13. maddeleri uyarınca Mahkemelerinin görevine girmediği, İş Mahkemesi'nin görevine girdiğinin anlaşıldığı;  ancak, bu davanın, Bursa 1. İş Mahkemesi'nin 18.4.2011 tarih ve E:2010/965, K:2011/204 sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkemelerinde açıldığı görüldüğünden, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına, dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine ve karar alınana kadar davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 21.5.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre,  İdare mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen durumun aksine, adli yargı kararının kesinleşme durumu açıklığa kavuşturulmadan ve önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğu görülmekte ise de; Başkanlık yazısıyla, adli yargı dava dosyasının Mahkemesinden istenildiği; adli ve idari yargı yerleri arasında davalı “R. İnşaat Tr. Teks. Nak. San. Ltd. Şti.” yönünden görev uyuşmazlığın doğduğu ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın, davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Tigem Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü ile içinde bulunduğu şirketler topluluğu arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesindeki asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaa olduğuna ilişkin 31.08.20l0 tarihli 69 sayılı Müfettiş Raporu ile bu raporun tebliğinden itibaren 6 gün içinde yetkili İş Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceğine, itiraz halinde dilekçenin bir örneğinin kuruma gönderilmesine, itiraz edilmemesi halinde ya da mahkeme kararı ile muvazaanın onanması halinde yasa gereği idari para cezası uygulanacağına ilişkin kararın iptali istemiyle açılmıştır.

 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde, (…) “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.(…)”  hükmüne;

“İşyerini bildirme”  başlıklı 3. maddesinde, “ Bu Kanunun kapsamına giren nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, çalışma konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işveren, işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü, kendi adını ve soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır.

(Değişik ikinci fıkra: 15/5/2008-5763/1 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır.

(Ek fıkra:11/6/2003-4884/10 md.) Ancak, şirketlerin tescil kayıtları ise ticaret sicili memurluklarının gönderdiği belgeler üzerinden yapılır ve bu belgeler ilgili ticaret sicili memurluğunca bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili bölge müdürlüklerine gönderilir.

(Ek fıkra: 15/5/2008-5763/1 md.) Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması, bildirimi ve işyerinin tescili ile yapılacak sözleşmede bulunması gerekli diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmüne;   “İşyerini bildirme yükümlülüğüne aykırılık” başlıklı 98.maddesinde, “(Değişik birinci fıkra: 15/5/2008-5763/8 md.) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline, çalıştırılan her işçi için yüz Yeni Türk Lirası, 85 inci madde kapsamındaki işyerlerinde ise çalıştırılan her işçi için bin Yeni Türk Lirası, 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı on bin Yeni Türk Lirası idari para cezası verilir.

Bu para cezasının kesinleşmesinden sonra bildirim yükümlülüğüne aykırılığın sürmesi halinde takip eden her ay için aynı miktar ceza uygulanır.” hükmüne; 

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.” hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, aralarında davacı Şirketin de bulunduğu şirketler topluluğu ile Tigem Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü arasında, Tigem işyerindeki sığırcılık, atçılık, tarım isçiliği, makine ikmal işlerinin sağlanmasına ilişkin hizmet alım sözleşmesi yapıldığı;  davacı Şirketin  alt işveren olarak  işe başladığı, işyerinde Bakanlık İş müfettişi tarafından 4857 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrası ile Yönetmeliğin 12. ve 13. maddeleri kapsamında inceleme yapıldığı ve 31.08.2010 tarih ve 69 sayılı raporla  " ... sözleşmede yapılması belirlenen işlerin asıl işlerden olduğu ve taraflar arasında sözleşmede belirtilen asıl işveren alt işveren ilişkisinin bu nedenlerle muvazaaya dayandığı… " hususunun tespit edildiği, bu tespite ilişkin raporun; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü’nün, 7.10.2010 tarih ve 17787 sayılı yazısı ile birlikte davacı şirkete tebliğ edildiği, bu yazıda söz konusu Rapordan bahisle; 4857 sayılı İş Kanununun 3. Maddesine dayanılarak çıkarılan Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 13. maddesi gereğince, asıl işveren - alt işveren ilişkisinin İş Müfettişince tespitinden sonra muvazaanın tespitine ilişkin gerekçeli müfettiş raporunun Bölge Müdürlüklerince işverenlere tebliğ edildiği tarihten itibaren 6 iş günü içinde yetkili İş Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceği, itiraz halinde itiraz dilekçesinin bir örneğinin Müdürlüklerine gönderilmesi, bu süre içinde itiraz edilmemesi ya da mahkeme kararı ile muvazaanın onanması halinde asıl işveren ve alt işverene aynı kanunun 5763 sayılı kanunla değişik 98/1 maddesi gereğince idari para cezası uygulanacağı hususu davacı Şirkete bildirildiği, bunun üzerine; hizmet alım sözleşmesindeki asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaa olduğuna ilişkin 31.08.20l0 tarihli 69 sayılı Müfettiş Raporu ile idari para cezası uygulanacağına ilişkin kararın iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

Buna göre uyuşmazlığa konu raporun 4857 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik kapsamında düzenlendiği, hizmet alım sözleşmesindeki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığına ilişkin Müfettiş raporu ile muvazaanın onanması halinde asıl işveren ve alt işverene,  yine 4857 sayılı Kanun gereğince idari para cezası uygulanacağına ilişkin bildirim işleminin iptalinin talep edildiği ve 5521 sayılı Yasanın 1. maddesi gözetildiğinde, uyuşmazlığın “İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları” kapsamında iş mahkemesince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İş Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç    : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Bursa 1. İş Mahkemesi’nce verilen 18.04.2011 gün ve E:2010/965, K:2011/204 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 21.5.2012 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.