T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 221

            KARAR NO  : 2016 / 266

            KARAR TR    : 9.5.2016

ÖZET : Yargı kararı ile yükümlü tutulduğu tazminatın tamamını ödeyen davacı tarafından, ödenen tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan rücuen tahsili istemiyle açılan  davanın, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

                                                          

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı            : Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü

            Vekillleri         : Av.V. K., Av.H. Y.

            Davalı             : Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

            Vekili              : Av. M. A.

 

            O  L  A  Y      : 1- S.A. ve dava arkadaşları  tarafından, 31.10.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kusurlu olduğundan bahisle Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasında Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesi; 27.9.2013 gün ve E:2013/338, K:2013/475 sayı ile, bilirkişi heyeti raporuna göre davalı ASKİ’nin %35, dava dışı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının %35,  davacıların murisi H.D.nin %30 kusurlu olduğu, Borçlar Kanununun 50. maddesine göre zarar görenin uğradığı tüm zararı müteselsil sorumluların birinden de isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiş; kabul edilen tazminat miktarının davalı ASKİ Genel Müdürlüğünden tahsili yönünde hüküm  kurmuştur.

2-Davacı vekili; Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda mütevaffanın %30 kusurlu bulunduğunu,  %70 kusurun da  İdareleri ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında paylaştırıldığını,  olay nedeniyle %35 kusurlu olduklarını; yapılan yargılama neticesinde %70 kusur üzerinden belirlenen tazminat tutarına ilişkin kararın Ankara 5.İcra Müdürlüğünün 2013/14822 sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini,  idarelerince 134.777,12 TL ödeme yapıldığını; bilirkişi raporunda davalının “...yol üst yapısını (asfalt kaplamayı) inşaa ederken rögar kapağının yükseltilmesini beklemeyerek asfalt kaplamayı olay yerine doğru çökük yapılmasında trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak için gerekli işaretlemelerin yapılmamasında Karayolları Trafik Kanunun 10/b-1 ve 13.maddeleri gereğince..”sorumlu olduğunun belirtildiğini; Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesince %70 kusurun %35’inin, davalı Ankara Büyükşehir Belediyesine atfedildiğini, icra dosyasına ödenen bedelin yarısından davalı sorumlu olduğundan, işbu rücu davasını açtıklarını ifade ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının kusuruna tekabül eden 67.388.56 TL’nın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle 7.5.2014 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 22.10.2014 gün ve E:2014/291, K:2014/571 sayı ile, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2013/338 sayılı dosyasında, trafik güvenliğini sağlamayan, tekniğine uygun olarak asfalt dökmeyen davalının Karayolları Trafik Kanununun  10/b-1 ve 13. maddeleri gereğince % 35 kusurlu bulunduğu iddiası ile işleten sıfatıyla değil hizmet kusuruna dayanılarak dava açıldığından, 2577 Sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca İdari Yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesince, 5.11.2015 gün ve E:2015/13693, K:2015/11623 sayı ile onanan karar kesinleşmiştir.

            Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 9.İDARE MAHKEMESİ;  8.1.2016 gün ve E:2015/3512 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun "Belediye Trafik Birimleri, Görev ve Yetkileri" başlıklı 10. maddesinde “1.Yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak, 2. Gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmak, 3. Karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek, 4. Karayolunda trafik için tehlike teşkil eden engelleri gece veya gündüze göre kolayca görülebilecek şekilde işaretlemek veya ortadan kaldırmak, 5. Yol yapısı veya işaretleme yetersizliği yüzünden trafik kazalarının vukubulduğu yerlerde, yetkililerce teklif edilen tedbirleri,..." almanın belediyelerin görevleri arasında sayıldığı; 11/01/2011 gün ve 6099 sayılı Kanunla değişik 110. maddesinde "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanlar dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun bükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmüne, Geçici 21 maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz." hükmüne yer verilmiş olduğu; dosyanın incelenmesinden, Kardelen Mahallesi 2209 Cadde Yeşil Zümrüt Evler Yenimahalle Ankara adresinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden 06 … 51 Plakalı araç sürücüsü H. D.’in mirasçıları tarafından, idarelerine açılan davada davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine yoldaki asfalt kaplamayı doğru yapmaması nedeniyle davalı idarenin sorumlu olduğu iddiası ile 67.388,56-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazmini istemiyle 25.12.2015 tarihinde bakılan davayı açtığının  anlaşıldığı; 19/01/2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Yasa'nın 110. maddesinde yapılan değişiklik sonrasında, idarelerin 2918 sayılı Kanunda kendilerine verilen görevleri yerine getirmeyerek zarara sebebiyet verdikleri iddiasıyla açılan tazminat davaları adli yargının görevine verilmiş olup, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı anlaşılan işbu davanın görüm ve çözümünde adli yargı mahkemelerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmış olduğu; öte yandan, Uyuşmazlık Mahkemesinin benzer uyuşmazlıklarda emsal niteliğinde vermiş olduğu 24.12.2012 gün ve E:2012/628, K:2012/498 sayılı ve 05.05.2014 tarih ve E:2014/5İ9, K:2014/557 ve 02,03.2015 tarih ve E:2015/144, K.:2015/160 sayılı kararların da aynı yönde bulunduğu gerekçesiyle; Mahkemelerinin görevsizliğine, uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı merciilerinin görev alanına girdiği sonucuna varıldığından. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 15. ve 19. maddeleri uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için ilk görevsizlik kararını veren Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/291 esasına kayıtlı dava dosyası da temin edilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 9.5.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyası örneğinin Mahkemece, ekinde adli yargı dosyasının örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve tazminatın tamamını ödemiş bulunan davacı tarafından,  ödenen tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan rücuen tahsili isteminden ibarettir.

            Olayda, meydana gelen trafik kazasında vefat eden araç sürücüsünün mirasçıları tarafından Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne karşı tazminat davası açıldığı;  Mahkemece, (ölenin sorumluluğu haricinde) hükmolunan tazminatın bu davanın davacısı olan anılan idareye yüklendiği anlaşılmaktadır.

Tazminat davasına bakan Mahkemece, davacının %35 oranında saptanan kusur ve sorumluluk oranları esas alınarak davanın konusu bakımından ayrım yapılmayıp zararın idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı verilmediğine ve hükmolunan tazminat da tamamen ödenmiş olduğuna göre, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından açılmış bir dava yoktur.

Öte yandan, ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır.

Belirtilen tüm bu hususlara göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 9.İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 22.10.2014 gün ve E:2014/291, K:2014/571 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 9.5.2016  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN