Hukuk Bölümü 2006/32 E., 2006/79 K.

  • İNCELEMEDE İZLENECEK YÖNTEM
  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 21 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y:Askerlik Şubesi Başkanlığında sivil memur olarak çalışan Şakir Karaman'ın oğlu, sağ kolunun kırılması üzerine Ağrı Askeri Hastanesi'nde ameliyat edilmiştir.

    Bilahare, Şakir Karaman, ameliyatı yapan doktorun kusurundan dolayı oğlunun sakat kaldığını ileri sürerek 10.12.2003 tarihinde maddi ve manevi tazminat talebiyle davalı idareye başvurmuş, bu başvuruya cevap verilmemiştir.

    Bunun üzerine, davacı vekilince, maddi ve manevi tazminat talebiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    ERZURUM 1. İDARE MAHKEMESİ; 8.6.2005 gün ve E:2004/517; K:2005/1044 sayı ile, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun 20. ve 21. maddelerinden söz ederek, olayda, mağdur çocuğun babasının Türk Silahlı Kuvvetleri'nde sivil memur olarak görev yaptığı ve iddia edilen zararın Ağrı Askeri Hastanesi'nde yapılan ameliyattan kaynaklandığı anlaşılmış olup, bu haliyle zararı doğuran eylemin askeri hizmete ilişkin olması ve asker kişiyi ilgilendirmesi nedeniyle davanın görüm ve çözümünde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekili, maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle bu kez, 3.10.2005 gününde askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 19.10.2005 gün ve E:2005/708; K:2005/758 sayı ile, Anayasa'nın 157. ve 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesine göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem veya eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerektiği; dava konusu, maruz kalındığı ileri sürülen eylemin askeri hizmet veren Asker Hastanesinde gerçekleştiğinin kabulü halinde dahi her ne kadar davacı baba Şakir Karaman asker kişi ise de diğer davacıların asker kişi sıfatını taşımadığının belirlendiği, eylemin asker kişiyi ilgilendirmesinden maksadın, eylemin bir asker kişiye yönelmesi, zararlı sonucu bizzat asker kişinin beden ve/ veya mal varlığı alanında meydana getirmesi olduğu, somut olayda zarara yol açan idari eylemin doğrudan asker kişi olan babaya değil, sivil kişi olan İlyas Karaman'a yöneldiğinin açık bulunduğu, eylemden zarar görenin asker kişi olmadığı ve eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi şartının dava konusu olayda gerçekleşmediği görülmekle, davada görevin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde değil, genel idari yargının görev alanına ait olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 5.6.2006 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

    Genel ve askeri idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, askeri idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU ve AYİM Savcısı Fikret ERES'in, davada genel idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, Askerlik Şubesi Başkanlığında çalışan sivil memurun oğlunun askeri hastanede gerçekleştirilen ameliyat sonrasında sakat kalması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın karşılanması amacıyla maddi ve manevi tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

    Anayasa'nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu; ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinin birinci fıkrasında "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz" denilmiştir.

    Buna göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem veya eylemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

    1602 sayılı Yasa'nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

    Olayda, eylemin askeri hizmete ilişkin olduğunda tartışma bulunmamaktadır. Ancak, davacılardan baba, 1602 sayılı Yasa'nın uygulanması bakımından asker kişi ise de; Yasada öngörülen "idari işlem veya eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi" koşulu bakımından, davacının asker kişi olmasında zorunluluk bulunmamasına karşılık, idari işlemin asker kişi hakkında tesis edilmesi ya da idari eylemin asker kişiye yönelik bulunması ve zarar doğurucu etkilerini onun beden bütünlüğü ya da mal varlığı üzerinde göstermesi gerekli ve zorunlu bulunmaktadır.

    Bu duruma göre, zarar doğuran idari eylemin davacıların sivil kişi olan yakınına yönelik bulunması karşısında, olayda eylemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" koşulu gerçekleşmediğinden uyuşmazlığa konu edilen davanın görüm ve çözümü görevi, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne değil, genel idari yargı yerine ait bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde GENEL İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Erzurum 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 8.6.2005 gün ve E:2004/517; K:2005/1044 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.6.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.