T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 108

            KARAR NO : 2016 / 153

            KARAR TR   : 14.03.2016

 

ÖZET: İdare Mahkemesince verilen karar adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı mahiyetinde olmadığından; 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca  REDDİ  gerektiği  hk.

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

            Davacı               : N.U. 

            Davalı                : Adalet Bakanlığı 

            Müdahiller         : 1.İ.K.

                                         2.H.H.Y.

                                         3.A.G.

 

O L A Y     : Davacı dava dilekçesinde özetle;  hissedarı bulunduğu ve Ankara İli,Mamak İlçesi, Gülveren Mahallesi’nde kain gayrimenkullerin TOKİ tarafından kamulaştırılması üzerine  Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2006/475, Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2006/494 ve Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2006/505 sayılı dava dosyaları ile açılan bedel tesbiti ve tescil davalarını takip etmek üzere 2005 yılında Av.İ.K.’a vekaletname verdiğini, Av.H.H.Y. ve Av.A.G.’e de Avukatlık Kanunu hükümlerine göre tevkil vekaleti(yetki belgesi) verilerek söz konusu  davaları adı geçen avukatların birlikte takip ettiğini, ancak vekillerin davaların aşamaları ile ilgili gerekli bilgilendirmeyi yapmadıkları gibi, karşı taraf ile birlikte hareket ederek eksik hisse ve metrekare üzerinden kamulaştırma bedeli almasına sebebiyet verdiklerini, bu nedenle Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunması sonucu avukatlar hakkında “Görevi Kötüye Kullanma” suçundan dolayı  soruşturma izni verilmesine gerek bulunmadığı kanaati ile fezleke hazırlandığını; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 28.10.2014 gün ve …63993 sayılı yazı ile ilgili avukatlar hakkında  ileri sürülen iddianın doğrulanmaması nedeniyle 28.10.2014 tarihli “Olur”la soruşturma izni verilmesinin gerekli görülmediğinin tarafına bildirildiğini belirterek; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve kaldırılması istemiyle idari yargıda dava açmıştır.

ANKARA 3.İDARE MAHKEMESİ: 14.01.2015 gün ve 2014/2244 Esas sayılı kararı ile; “…Bu durumda, davanın sonucunda verilecek kararın Av. İ.K.'ı, Av.A.G.'i ve Av. H.H.Y.'i ilgilendirdiği anlaşıldığından, adı geçen avukatların 6100 sayılı Kanunun 66-69. maddeleri hükmü gereği davalı idare yanında davaya katılıp katılmayacağının tespiti gerekmektedir. Bu nedenle davanın Av. İ.K.'a, Av. A.G.'e ve Av. H.H.Y.'e ihbarına, davanın ihbar edildiği kişilere davaya katılıp katılmayacaklarını belirtmeleri için (10) gün süre verilmesine” karar vermiştir.

Av.İ.K., Av.H.H.Y. ile Av.A.G. 23.03.2015 tarihli dilekçeleri ile katılma talebinde bulunmuşlardır.

Davalı Adalet Bakanlığı 10.06.2015 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

ANKARA 3.İDARE MAHKEMESİ: 01.07.2015 tarih ve 2014/2244 Esas sayılı kararı ile; “davalı idare yanında davaya katılma talebinde bulunan Av.A.G., Av.H.H.Y. ve Av.İ.K.’ın davanın sonucu ile menfaat ilişkisi bulunduğu sonucuna varıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31.maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 67 ve 68. maddeleri uyarınca müdahale isteminin kabulüne” karar vermiş, verilen karara davacı tarafından itiraz edilmiştir.

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 1. KURULU: 18.11.2015 gün ve 2015/3253 Esas, 2015/3246 Karar sayılı kararı ile; 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 8. maddesinde; a)Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemelerinde tek hakim tarafından 7 nci madde hükümleri uyarınca verilen kararları itiraz üzerine inceler ve kesin olarak hükme bağlar, b) Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karar bağlar, c) Diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirir." hükmü yer almaktadır.

Davaya katılma istemlerinin kabulüne ilişkin kararlara itirazı incelenmek üzere yukarıda anılan kanun hükmünde Bölge İdare Mahkemesine bir görev verilmediği gibi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda ve bu Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda, Bölge İdare Mahkemesinin davaya katılma istemlerini bir itiraz mercii olarak inceleme görevi bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, yasal dayanağı bulunmayan davacı itirazının incelenmeksizin reddine” karar vermiştir.

Davacı, kamulaştırma sonrasında taraf olduğu davalarda kendisini temsil eden avukatlar hakkında suç ihbarında bulunduğunu, ancak ilgililer aleyhine soruşturma izni verilmemesi nedeniyle idari yargıda açtığı davada ise; Bölge İdare Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi nedeniyle ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle dosyanın Uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 14.03.2016 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Uyuşmazlık Mahkemesinin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

           Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”, 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

        

            (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

            Dosyanın incelenmesinden; davacının hissedarı olduğu taşınmazlar hakkında yapılan kamulaştırma işlemleri sonrasında görülen davalarda kendisini temsil eden avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunduğu,  Adalet Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmemesi üzerine işlemin iptali için Adalet Bakanlığı aleyhine idari yargıda dava açtığı, Ankara 3. İdare Mahkemesinin 01.07.2015 tarih ve E:2014/2244 sayılı kararı ile haklarında soruşturma izni verilmeyen avukatların davalı yanında davaya müdahale isteminin kabul edildiği, müdahale kararının kabulüne ilişkin karara karşı davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunun 18.11.2015 tarih ve E:2015/3253 K:2015/3246 sayılı kararı ile, davacının itirazının incelenmeksizin reddine karar verilmesinin ardından davacının, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, ortada Ankara 3. İdare Mahkemesince “ müdahale talebinin kabulü” kararı ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulunca verilmiş “itirazın incelenmeksizin reddi” kararının mevcudiyeti karşısında, idari ve adli yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle,  2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 14.03.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN