T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          ESAS    NO  : 2019 / 310

          KARAR NO : 2019 / 255

          KARAR TR  :  29.4.2019

ÖZET : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

                

                

 

               K  A  R  A  R

 

Davacı         : A. Ş.

Vekilleri       : Av. N. Ü., Av.K. U.

Davalı          : Adana Valiliği/Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü

 

O L A Y    : Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin sevk ve idaresindeki 06 … 4316 plakalı araçla 15.04.2018 tarihinde, polis okulu istikametinden gelip Yaşardoğu Caddesini takiben Toros kontrol merkezi kavşağına geldiğinde, sola dönüş yapmak isterken, arkasından gelen 01 … 963 plakalı aracın haddinden fazla hızlı olması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini; kaza anında gelen trafik polis memurları tarafından tutulan tutanağın müvekkile okutturulmadan, yalnızca imzası alınmak suretiyle düzenlendiğini; gerçekte diğer aracın  kusurlu olmasına rağmen görevlilerin müvekkili de kusurlu taraf olarak gösterdiğini; görüntüler izlendiği takdirde tutulan tutanağın hatalı ve taraflı olduğunun görüleceğini; davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Ceza Mahkemeleri olduğuna ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesi kararları bulunduğunu ifade ederek; 15.04.2018 tarihinde Adana Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce görevlendirilmiş polis memurları tarafından düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali ile,  gerektiği takdirde bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir tespit tutanağı düzenlenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 6.SULH CEZA HAKİMLİĞİ:3.5.2018 gün ve Değişik İş No:2018/140 sayı ile, “(…)Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin emsal niteliğindeki bir olaya ilişkin olarak vermiş olduğu 2013/17635 Esas, 2013/23320 Karar sayılı 10.10.2013 tarihli kararında "5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 10. maddesi çerçevesinde, Sulh Ceza Mahkemesine görev yükleyen “Diğer Kanun" niteliğindeki 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile bu Kanuna göre çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali için Sulh Ceza Mahkemesine başvurulacağı yönünde hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun “İdari Yaptırımlar” başlıklı 16. maddesinde yer alan idari para cezası ile idari yaptırımlar kapsamına da girmemektedir. Esasen; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmesi ile, ilgililerin iptali için başvuruda bulunabileceği, bir idari yaptırım veya tedbir niteliğinde bulunmayan durum (ve/veya delil) tespitinden ibarettir. Özel Kanunlarla çözümü, Sulh ceza mahkemelerine bırakılmış, idari yaptırım veya tedbir niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında, o mahkemelerce değerlendirilecek bir tutanak olduğundan, maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın iptali isteminin, bu açıdan da Sulh Ceza Mahkemesinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır. Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, ileride görülecek uyuşmazlıklarda, bir idari işleme veya adli yargının görev alanına giren konularda bir mahkeme kararına konu edildiği takdirde, ilgililerce idari işlem veya adli merciilerce verilen kararın kanun yolu incelemesinde, itirazların ileri sürülebileceği belge olduğundan ve maddi hasarlı trafik kazasının iptali ve kusur oranının yeniden belirlenmesi talebinin Sulh Ceza Mahkemesinin görevleri arasında bulunmadığından” denilerek kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.

Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, ileride görülecek uyuşmazlıklarda, bir idari işleme veya adli yargının görev alanına giren konularda bir mahkeme kararına konu edildiği takdirde itirazların ileri sürülebileceği belge olduğundan ve maddi hasarlı trafik kazasının iptali ve kusur oranının yeniden belirlenmesi talebinin Sulh Ceza Hakimliğinin görevleri arasında bulunmadığından başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Başvurunun REDDİNE…” karar vermiş, itiraz yoluna gidilmesi üzerine Adana 1.Sulh Ceza Hakimliğince; 28.5.2018 gün Değişik İş No: 2018/3380 sayı ile, Adana 6. Sulh Ceza Hakimliğinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve kararda belirtilen gerekçelerin yerinde olduğu gerekçesiyle, itirazın reddine kesin olmak üzere karar vermiş ve Adana 6. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 1.İDARE MAHKEMESİ: 20.11.2018 gün ve E:2018/1094, K:2018/1136 sayı ile, “(…) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik" başlıklı 83. maddesinde;

"Trafik kazalarına;

a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,

b) Kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.

Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir." ,

"Görevli ve Yetkili Mahkeme" başlıklı 110. maddesinin birinci fıkrasında ise;

"İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır." hükümlerine yer verilmiştir.

Karayolları Trafik Yönetmeliğinin, "Trafik Kazalarına El Konulması" başlıklı 154. maddesinde;

"Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.

a) Trafik kazalarına;

1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,

2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek Kaza Tespit Tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma) el konulur. ..." ,

"Trafik Kazalarına İlişkin İşlemler" başlıklı 156. maddesinde ise;

"Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır,

a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi;

1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir. ..." kurallarına yer verilmiştir.

Yukarıda metnine yer verilen düzenlemeler uyarınca; maddi hasarlı kaza tespit tutanağının, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek, idari işlem niteliği bulunmayan bir belge niteliğinde olduğu; adli yargı yerlerindeki uyuşmazlıkların çözümü sırasında, mahkemelerce değerlendirilmesi gerektiği nedeniyle maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.

Bu durumda; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali istemine dair uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı merciilerinin görev alanına girdiğinden, davanın görev yönünden reddi yolunda karar verilmesi gerekmektedir.

Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 0,6.04.2015 tarih ve E:2015/205; K:2015/221 sayılı kararı ile Danıştay 8.Dairesi'nin 27.09.2010 tarih ve E:2008/1715, K:2010/4757 sayılı kararı da bu yöndedir.

Açıklanan nedenlerle; davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine…” karar vermiş, bu karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.

Davacı vekili, Sulh Ceza Hakimliği ile İdare Mahkemesinin verdiği kararlar ile ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle dilekçe vermiş ve dosyalar İdare Mahkemesince Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 29.4.2019 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Anayasa’nın 158. maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”; 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.”denilmiş; aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

  Olayda, adli ve idari yargı yerlerinde, 15.04.2018 tarihinde meydana gelen kazada Adana Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.

Dosyalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde; görev uyuşmazlığına konu edilen ve kesinleşen Adana 6.Sulh Ceza Hâkimliğinin 3.5.2018 gün ve Değişik İş No:2018/140 sayılı kararında; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının, ileride görülecek uyuşmazlıklarda, bir idari işleme veya adli yargının görev alanına giren konularda bir mahkeme kararına konu edildiği takdirde itirazların ileri sürülebileceği belge olduğundan ve maddi hasarlı trafik kazasının iptali ve kusur oranının yeniden belirlenmesi talebinin Sulh Ceza Hakimliğinin görevleri arasında bulunmadığından başvurunun reddine;  Adana 1.İdare Mahkemesinin, kesinleşen 20.11.2018 gün ve E: 2018/1094, K:2018/1136 sayılı kararında ise, uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı merciilerinin görev alanına girdiğinden, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Görüldüğü üzere, İdare Mahkemesinin kararı görevsizlik kararı olmasına karşılık; Sulh Ceza Hâkimliğinin kararı, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından, adli ve idari yargı yerleri arasında, 2247 sayılı Yasanın aradığı biçimde görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir. 

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç    : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 29.4.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

      Başkan                          Üye                                  Üye                                 Üye                     

       Hicabi                         Şükrü                             Mehmet                             Birol        

    DURSUN                    BOZER                            AKSU                            SONER             

 

 

 

                                            Üye                                  Üye                                 Üye                    

                                    Süleyman Hilmi                   Aydemir                          Nurdane            

                            AYDIN                            TUNÇ                            TOPUZ