Hukuk Bölümü 1996/64 E., 1996/109 K.

  • İDARİ YARGININ GÖREVİ
  • KİT SÖZLEŞMELİ PERSONELİNİN GÖREVİNE SON VERİLMESİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ
  • 399 S. KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ PERSONEL REJİMİNİN D... [ Madde 3 ]
  • 3291 S. 1211 S. T.C. MERKEZ B.K., 3182 S. BANKALAR K., ... [ Madde 13 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacı vekili müvekkilinin, Sümer Holding Zonguldak Mağazasında çalışmaktayken, idarece iş akdinin haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, buna ilişkin 12.9.1995 gün ve 2904-12414 sayılı işlemin iptali, iş akdinin yenilenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ZONGULDAK İDARE MAHKEMESİ; 18.12.1995 gün, 1619-1744 sayıyla;Sümerbank'ın, 11.9.1987 gün ve 87/12184 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile özelleştirilmesine karar verildiği, Sümer Holding A.Ş.'ne dönüştürülerek Türk Ticaret Yasası'na göre ana sözleşmesi düzenlenerek ticaret siciline kaydedildiği ve 233 sayılı KHK.'nin kapsamından çıkarıldığı ve satışa hazır hale getirildiği, davacının daha önce sözleşmeli statüde çalıştığı ancak özelleştirme kapsamına alınarak yapılan değişiklikler sonucu hizmet sözleşmesinin iş akdine dönüşmüş olduğu, bu nedenle Anonim Şirkette iş akdinin feshine ilişkin davasının adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmiyerek kesinleşmiştir.

    Davacı aynı istekle 29.11.1996 tarihinde adli yargı yerine başvurmuştur.

    ZONGULDAK 4. İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ; 6.11.1996 gün ve 231-1282 sayıyla; davalı idare özelleştirme kapsamına alınarak Anonim Şirkete dönüşmüş olsa bile, davacının kurumda sözleşmeli statüde çalıştığı, sözleşmeli personelin kurumu ile arasında meydana gelen anlaşmazlığın çözümünün idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmiyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekilinin, meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemine ilişkin 6.12.1996 tarihli, dilekçesi üzerine 96/231 sayılı dosya, Zonguldak 4. İş Mahkemesinin 6.12.1996 gün ve 231-1282 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    Böylece adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Takanın katılmaları ile yaptığı 23.12.1996 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu'nun idari yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü ve yazılı açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, haksız olarak göreve son verilmesine ilişkin işlemin iptali ve sözleşmenin yenilenmesi istemine ilişkindir.

    Sümerbank, Bakanlar Kurulunun 11.9.1987 gün ve 87/12184 sayılı kararıyla 3291 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre özelleştirilme kapsamına alınmıştır.

    Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Kurulunun 8.12.1987 gün ve 81 sayılı kararı ile Sümer Holding A.Ş. kurulmuş, ana sözleşmesi düzenlenerek 18.4.1998 gün ve 2001 sayıyla ticaret siciline kaydedilmiş, Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 87/81 sayılı kararın 2. maddesinde, Sümerbankın mevcut personelinin Bakanlar Kurulunun özelleştirme kararı verdiği tarihten itibaren Sümerbank Holding A.Ş. Personeli olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Daha sonra Yüksek Planlama Kurulunun 16.7.1993 gün ve 93/17 sayılı kararıyla bankacılık birimi Holding bünyesinde "Sümerbank A.Ş." Ünvanıyla, Bakanlar Yasasına göre faaliyet gösterecek Anonim Ortaklığa dönüştürülmüş, Sümerbank Holding A.Ş." ünvanı ise "Sümer Holding A.Ş." şeklinde değiştirilmiştir.

    Halen holding sermayesindeki kamu payı %50 nin altına düşmemiştir. Diğer taraftan Özelleştirme İdaresinden alınan bilgiye göre Holdinge bağlı Zonguldak Mağazalarının en sonuncusu 9.12.1996 gün ve 34 sayılı kararla satılmış ise de; davalı idare savunmasından, Holding'e bağlı mağazaların tüzel kişiliğinin bulunmadığı, davacının görevine son verilmesi işleminin de Sümer Holding A.Ş.

    Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunca yapıldığı, davacının Emekli Sandığı iştirakçisi olduğu anlaşılmaktadır.

    3291 sayılı Yasa'nın 14/b maddesinde, sermayesindeki kamu payı %50 nin altına düşünceye kadar kuruluşları, faaliyetleri, organları, yönetimi, sermaye miktarını tespite Yüksek Planlama Kurulunun yetkili kılındığı belirtilmiştir.

    Özelleştirme kapsamına alınan kurumların denetimi, sermayesindeki kamu payı %50 nin altına düşünceye kadar Anayasa'nın 165. maddesi doğrultusunda, 27.11.1994 gün ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa'nın 11. maddesiyle düzenlenmiş bulunmaktadır.

    Kurum bir yandan Türk Ticaret Yasası çerçevesinde anonim şirkete dönüştürülmüş olması, kurum bünyesine özel kişi ve kuruluşların alınması ve alınmaya devam edilmesi, kamu paylarının zaman içinde satılarak tamamen tasfiyesine yönelinmesi, öte yandan kurumun sermayesindeki kamu payı %50 nin altına düşünceye kadar, denetimin KİT denetimi yöntemine göre yapılması ve sermayedeki kamu payı %50 nin altına düşünceye kadar kurum ve kuruluşların, faaliyetleri, organları, yönetimi gibi hususlarda Yüksek Planlama Kurulunun yetkili olması, özelleştirme kapsamına alınan kurumun geçiş döneminde özel bir statü kazanmış olduğunu göstermektedir. Kamu kurumu niteliğinden özel hukuk tüzel kişiliğine geçiş döneminde, kamu hisselerinin %50 nin üzerinde bulunduğu süre içinde kurumun, kamusal denetime de tabi olması ve çalışanları hakkında yapılan düzenlemelerde gözönüne alındığında, kuruluşların kamu kurumu olma niteliğini tamamen kaybetmemiş oldukları sonucuna varılmaktadır.

    Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesine ilişkin 399 sayılı KHK.nin 3-a maddesinde: Teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda hizmetler memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle görülür hükmü yer almaktadır.

    Aynı maddenin (b) bendinde ise, teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda Devlet tarafından tahsis edilen kamu sermayesinin karlı verimli ve ekonominin kurallarına uygun şekilde kullanılmasında kuruluşun karlılık ve verimliliğini doğrudan doğruya etkileyebilecek kararları alma, alınan kararları uygulatma ve uygulamayı denetleme yetkisi verilmiş asli ve sürekli görevleri, genel idare esaslarına göre yürüten personelin, bu KHK dışında 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'na tabi, bu KHK de belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde aktedilecek bir sözleşme ile çalıştırılan sözleşmeli personel olduğu belirtilmiştir.

    Sözleşmeli personel ile idare arasında düzenlenen sözleşmede, taraflardan birinin kamu idaresi olması, idarecilerinin personelden daha üstün bir hakka sahip olduğunu göstermektedir. Sözleşmeler genellikle idare tarafından düzenlenen -tip sözleşmeler- olup, idari sözleşme niteliği taşımaktadır. Bu sebeplerle Kamu İktisadi Teşebbüslerinde, asli ve sürekli kamu görevini yerine getiren ve kamu görevlisi olan sözleşmeli personelin yönetimle arasındaki ilişki, idare hukuku ilkelerine dayanan ve idare hukuku kurallarıyla düzenlenen bir kamu hukuku ilişkisidir.

    Açıklanan nedenlerle idarenin sözleşmeli statüdeki personeli hakkında yaptığı işlemlerin idari nitelikte olduğunun kabulüyle, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, Uyuşmazlık Mahkemesinin 1.3.1996 gün ve 22567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 22.1.1996 gün ve E.

    95/1, K. 96/1 sayılı ilke kararı doğrultusunda idari yargı yerinde çözümlenmesi, bu nedenle Zonguldak İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle, Zonguldak İdare Mahkemesi'nin 18.12.1995 günlü, 1619-1744 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 23.12.1996 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.